7. BÖLÜM
Koray beni evime bıraktı. Sanki 'gel kahve içelim' dememi bekliyor gibiydi. Ama kahve içmek için eve gelen çiftlerin sonu nasıl biter bunu filmlerden az çok biliyordum. Bu arada çift demek bana komik geldi. Biz çift falan değiliz. En azından ben öyle olmadığımızı biliyorum. Kafam karıştı iyice. Acaba çağırsam mı? Ne gerek var ki, gitsin evine? Koraya hoşçakal dedikten sonra içeri girdim.
Merdivenlerden çıkıyordum ama herkeste bi telaş vardı. Duşarıdaki polis arabalarının sebebi buymuş demek. "Yazık ya üzüldüm, kime ne oldu acaba?" Dedim içimden. Biraz daha ilerledim. Sanırım karşı komşumun evine hırsız girmiş.
Lan, bi dakika! Olamazzzz! Benim eve hırsız girmiş yaa. Lanetler, gözümün nuru bi evim vardı oda hırsızların elinde uçtu gitti iyi mi! Koşarak içeri girdim. Mücevher sandığına ve herzaman paralarımı koyduğum yere baktım. Paralarım yerinde duruyordu, mücevherlerimde öyle. Şerefsizlerr! Diye bağırdım. Bi polis geldi yanıma. "Hanımefendi size bikaç soru sormam gerekiyo. Görünüşe bakılırsa bu hırsızlık için yapılmış bi olay değil. Maddi bi kaybınız yok. Ev dağıtılmış sadece ve birde yatak odanızdaki çerçevenin içindeki resim gitmiş. Şüphelendiğiniz biri yada birileri var mı?"
Şaşırmıştım doğrusu. Kim yapar bunu. Çerçeve mi dedi polis?
"Hayır, bilmiyorum kimin yapabileceğini."dedim ve yatak odama doğru gittim. Annem, babam ve benim olduğumuz fotoğraf ortaya yoktu. Çerçevenin camı kırılmış yerlere saçılmış. Çözemedim doğrusu. Biraz sonra polisler gitti. "Biz bulmaya çalışıcaz" diyerek.
Ortalığı topladım ve mutfağa gittim. Bikaç parça yiyecek aldıktan sonra televizyonun karşısına geçip oturdum. Paralarım yerinde duruyor ve fotoğrafım kayboldu. Ne olabilir ki bu? Biraz televizyon izledikten sonra telefonum çaldı. Gizli numara. Açıp açmamakta karar verememişken telefon sustu sonra. Arayan bi daha arasın banane. Aslında hafif korkmuştumda.
Sonra yatağıma doğru gittim. Günün yorgunluğunu atmam gerekiyordu. Yorganı açtım tam uzanacaktım ki yatağın içindeki yırtık fotoğraf parçalarını gördüm. Evet evet bu kaybolan fotoğrafımın ta kendisi. Altında bide not vardı. Büyük harflerle ve bilgisayar çıktısıyla yazılmış. Okumaya başladım.
BUNLAR İYİ GÜNLERİN. BAŞINA ÇOK KÖTÜ ŞEYLER GELECEK.
Korkudan titremeye başladım. Tam bu sırada telefonum yeniden çaldı. Ve yine gizli numara. Açtım bu sefer ama çok korkuyordum. Boğuk bi ses konuşmaya başladı.
"Bunlar iyi günlerin. Seni yaşadığına pişman edicem!"
Çığlık atarak telefonu odanın diğer ucuna fırlattım. Korkudan ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Sonra attığım telefona doğru yeniden koştum. Telefon darmadağınıktı. Yeniden eski haline getirdim ve Korayı aramaya başladım.
"Koray çok korkuyorum, lütfen bana gel. Lütfen!"
"Aylin sakin ol, hemen geliyorum."
Korayı aramak zorundaydım çünkü başka arayacak kimsem yoktu. Ev neden boştu, kızlar nerdeydi onuda anlamadım zaten.
Çok geçmeden kapı sesi duyuldu. Açmak istemiyordum ama hızlı hızlı çalmakta kararlıydı kapıdaki kişi. Korkudan çığlık atmaya başladım. Sonradan Koray olduğu aklıma geldi ve koşarak kapıyı açtım. Kapıdaki Koraydı. Birden bire istemsizce Korayın boynuna sarıldım.
"Çok korkuyorum lütfen beni yalnız bırakma"
"Tamam hayatım seni hiç yalnız bırakmıcam. Benim yanımda güvendesin"
Hayatım diyordu bana. Ama şuanda hiç bununla ilgilenecek durumda değildim. Sadece yanımda birine ihtiyacım vardı. Sustum ve sadece sarıldım.
İçeri geçtik sonra. Olanları anlattım Koraya. Oda benim gibi şaşırmıştı. Ama sadece elimi tutuyordu hiç konuşmuyordu. Sadece bir kere bana güven dediğini duydum. Bana sarıldı ve beni omzuna yatırdı. Karşı koyamadım çünkü yorulmuştum. Çok geçmeden uyumuşum zaten.
Uyandığımda yatağımda yatıyordum. Aslında çok değil iki saat uyumuşum. Gece 2 gibiydi saat. Ama Koray hala uyumamış ve beni izliyordu. Kıyafetlerim çıkarılmış ve üzerimde sadece bi şortla sütyenim kalmıştı. Utandım doğrusu ve bunu Korayın yaptığını biliyordum. Yorganı üzerime iyice çektim ve koraya döndüm.
"Keşke üzerimi çıkarmasaydın zaten hava soğuk, üşüyorum."
"Rahat edemezsin diye düşündüm."
Umarım ben uyurken bana dokunmaya çalışmamıştır.
"Sen neden yatmadın?"
"Seni izlemek istedim. Çok güzel uyuyodun."
İşte buna cevap vermedim. Çünkü verecek bi cevabım yoktu. Diğer odada iki tane boş yatak vardı. Birinin çarşaflarını değiştirdim ve buraya yatmasını söyledim. Sonra kendi odama geçtim.
Beş dakika geçmeden odamın kapısı çaldı.
"Yalnız yatamazsın diye düşündüm. Senin yanında yatabilir miyim?"
Hep bişeyler düşünüyordu Koray. Ama buna evet dememeliydim. Bi yandanda korkuyordum bu doğruydu. Peki dedim ve yanıma yatmasına izin verdim.
Şimdi yanyana yatıyorduk. Ama birbirimize temas etmiyorduk. Birazdan Koray belime sarıldı ve "Senin hep yanında olucam" dedi.
Böyle olması hoşuma gitmiyordu açıkçası. Ama korkudan katlanıyordum.
Sabah uyandığımda Koray belime sıkı sıkı sarılmış ve beni kendine iyice kenetlemişti. Kendimi ondan kurtarıp mutfağa gittim. Kahvaltı hazırladım ve Korayı uyandırmak için odaya gittim. Ahh lanet olsun! Koray çoktan kalkmış ve pantolonunu giymişti. Ama üst kısmı çıplaktı. Ufak çaplı bi çığlık attıktan sonra arkamı döndüm ve gözlerimi kapattım. Koray gülmeye başladı.
"Korkma yemem seni"
"Ç..çok özür dilerim."
"Sorun değil."
Utanıyordum.
Mutfağa doğru ilerledim ve ardımdan Korayda geldi. Kahvaltı ettik, sonra Koray beni okula bıraktı.
Bizim sınıftan çokta samimi olmadığım bi kızı gördüm.
"Bizim kızları gördün mü?"
"Hayır, iki gündür okula gelmiyorlar."
İşte bu daha tuhaftı. İki gündür yoklar ve ben farketmedim. Telefonlarını aradım. İkisinin numarasıda kullanım dışı olmuş. İşler o kadar karıştı ki ne yapacağımı bilmiyordum artık.
Birazdan dersim başlayacaktı ve benim sınıfa gitmem gerekiyordu. Hızlı adımlarla ilerledim. Sınıftan içeri girdim sırama oturdum. Sıramda bi kağıt vardı. Merakla hemen okudum.
"OYUN BAŞLIYOR AYLİN HANIM. HAZIR MISIN?"
![](https://img.wattpad.com/cover/11596401-288-k138543.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMARLARIMDAKİ AŞK
RomanceAşk bacayı çoktan sardı. Bizim elimizden yaşamak gelir. Aylin'in monoton hayatına yeniden dahil olan Mert onu ikna edebilecek mi? Kararsızlık, yanılma, hayal kırıklığı. Tüm bunların yanında bide AŞK. Aylin'in dünyasına hoşgeldiniz. "Sen be...