3. Bölüm
EV ARKADAŞI
Annemin yanında huzur bulduğumu anladım o an. İki günlük Ankara'ya "hasta ziyareti adı altında" annemi görmeye gelmiştim. Beni görünce nasılda mutlu oldu kadıncağız. Gözleri parladı sanki bir anda, canım annem. Ben Ankaraya gittimde annem yoğun bakımdan çoktan çıkmıştı ve durumu oldukça iyiydi. Aslında bu çok iyiydi çünkü finallerime az kalmıştı ve benim İstanbul'a dönüp derslerime çalışmam gerekiyordu.
Annemin yanında iki gün kaldıktan sonra (valizime koyduğu bin parça yiyecekle beraber) İstanbula dönmek için yola çıktım. "Nasılda ağır olmuş bu yaa" diye içimden geçirmedim diyemem. Anne yüreği işte, dayanamıyo.
Yolculuk beni epey yormuştu. (Evide iki gün temizlemedik diye ne hali gelmiş) Hemen işe koyuldum ve evimi temizlemeye başladım.
Eski günlüğümü buldum odamı toplamaya kalktığımda. İki sene öncesine ait. İçinde ömürlük sitem varmış meğer. Eskiyi yad eder gibi sayfaları çevirdim biraz. Gözüme bi yazı takıldı.
26.11.2011 tarihine ait.
Yolumu kesip selam vermeli bana mutluluk. Ayağıma takılıp ömrüme akmalı. Bana biraz huzur lazım bu sıralar, gözlerinde bulduklarım dışında. Bana verilenin dışında. Ben neden haketmiyorum mutluluğu? Neden yüzüm gülmüyo? Peki ne kadar sürecek bu matem hissi? Abartıyo olamam. Bir küçük kıpırtı, bir sesleniş lazım bana. Bir farklılık, bir umut lazım. Bir sözcük lazım bana adı "aşk" olan. Sevgi lazım, sen lazım.
Gidecek yerimde yok kalbimin derinliklerinden başka. Zaten bu yüzden hep ordayımya. Bir yol daha vardı oda sende kaldı ayrıldığımda.
Aylin KAYA
Gözlerim dolmuştu o an. Sayfaları çevirmeye devam ettim, ta ki Mert'in adını görene kadar. Derin bir nefes aldım ve okumaya başladım.
03.12.2011
Bugün Mertle ayrılışımın 10. Günü. Yazmak gelmiyor içimdem ama sırf rahatlamak için bu defteri açıyorum ve yazıyorum. Artık hergün ağlıyorum ve hergünüm bomboş geçiyor. Eksik hissediyorum kendimi. Onsuz yarımım sanki. 1 senelik sevgilim, sevdiğim, herşeyim... Başka biri uğruna beni terketti. Ben akıllanmıyorum inadına ve onu sevmeye devam ediyorum. Alışkanlık olmuş çünkü onu sevmek. Kendimden çok onu düşünüyorum. Özlüyorum ve yüzünün hatlarını yavaş yavaş unutuyorum. Sevgi ne zor şeymiş arkadaş. Atsan atılmıyoo satsan sayılmıyo. Başka yapacak bişeyim yok ki, bende oturdum finallere çalışıyorum. Belki seni unutur diye. Biliyorum gitmiceksin aklımdan ama inat değil mi, denicem seni unutmayı. Bir gün elbet başarırım nasıl olsa
Aylin KAYA
İşte şimdi kendimi çok daha kötü hissediyordum. Telefonumu elime aldım ve Merveyi aradım. "Elif'ide al bana gelin. Kendimi iyi hissetmiyorum."
"Sesin kötü geliyo. Sakın kendini üzmeye kalkma. Biz yarım saate ordayız."
Sağolsun hemen kabul etti, neden bile demeden. Zor zamanlarımda yanımda oluşlarını seviyorum.
Dediği gibi tan yarım saat sonra kapımda belirdiler. Ellerinde yine beni mutlu edicek bişey vardı. Çocukluğumdan beri oynamaya aşık olduğum rengarenk misketler. "Kızlar misket mi oynar yeaa" dediğinizi duyar gibiyim. Ama çok severim oldum olası. Neyse kızlar bana uzattı misket dolu poşeti. Hemen aldım tabi bende, halının üzerine dizmeye başladım. Kızlarda benim yanıma oturdu ve çember oluşturduk, oynamaya başladık.
Oyuna başladıktan 1 saat sonra kendimi gülmekten yerlere yatarken buldum. (Bu çılgın kızlar bana gerçekten iyi geliyo, nasıl olursam olayım mutlu ediyolar beni. Çok seviyorum onları yaa) Merve yerinden kalktı ve kendini koltuğun üzerine attı, nefes nefeseydi. "Ohh, yeter bu kadar eğlence. Yoruldum ben gerçekten. Sizin gibi dinç miyim ben, yaşlı başlı bi insanım" Elif ve benden bi yaş büyük oluşunu her zaman bu şekilde anlatırdı benim arkadaşım. Elifte yorulmuşa benziyordu. (Bi ben yorulmadım heralde) Yerinden kalktı ve Mervenin yanına oturdu. "Mervee senin kalkmaya niyetin yok galiba, benim yurdumun bi giriş çıkış saati var. Sen çok mu özgürsün." Merve gülerek cevap verdi Elif'e. "Tamam tamam, gidelim. Benide yurduma kadar atarsın heralde demi dostum?" Şimdi ise hepimiz gülüyorduk. Elifin arabası yoktu ve Merve her zaman bu konuyla ilgili espri yapardı. "Tabiki dostum, ultra lüx bi belediye otobüsüm var. Seni onunla yurdunun önüne kadar götütürürüm."
Onlar gidince kendimi hep yalnız hissederim. Aklıma bir anda mükemmel bir fikir geldi. Neden ben bu koca evde yalnız yaşıyorumda benim dostlarım yurtlarda heba oluyorlar. Süperim ben yaa :D onlara bir süprizle beraber bu haberi vermeliydim. Evde bi parti düzenlemeye ve o partide yeni ev arkadaşlarımı herkese takdim etmeye karar verdim. Hemen telefonu aldım ve matbaası olan bi arkadaşımı aradım.
14.01.2014 tarihinde evimde parti veriıyorum ve hepinizi bekliyorum. Aylin Kaya. İrtibat no: 053.........
***
Afişim hazırdı ve harikaydı. Artık nerdeyse herşey tamamdı. Parti gününün sabahından hazırlanmaya başladık biz 3 kız. Parti sahibi olaraktan :D En güzel kıyafet, kuaför, makyaj derken saat 6 olmuştu. Yiyecekler, içecekler, müzik herşey hazırdı ve misafirler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı...
Gecenin ilerleyen saatlerinde eğlence harikulade devam ederken aklıma söylemem gereken şey geldi ve herkesi susturmaya başladım. "Heyy millet beni dinleyin. Burada sizin karşınızda en yakın dostlarımdan bişey isteyeceğim. Benim zor zamanlarımda hep yanımda olan Elif ve Merve. Sizden bundan sonraki hayatınızda (tabi evlenene kadar) benimle birlikte yaşamanızı istiyorum. Kocaman bir ev içinde bir kişi yaşıyor. Oldukça saçma. Bana eşlik etmek ister misiniz?"
Kızlar bana doğru koşarak boynuma sarıldı. O an üçümüzde çok mutluyduk ta ki o kapı çalınana kadar.
İçeri giren Mert'in ta kendisi. İçeri giren bi yakışıklılık abidesi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMARLARIMDAKİ AŞK
RomanceAşk bacayı çoktan sardı. Bizim elimizden yaşamak gelir. Aylin'in monoton hayatına yeniden dahil olan Mert onu ikna edebilecek mi? Kararsızlık, yanılma, hayal kırıklığı. Tüm bunların yanında bide AŞK. Aylin'in dünyasına hoşgeldiniz. "Sen be...