17. Bölüm- Soğuk Sular

340 26 44
                                    

17. Bölüm

Ablam gideli yaklaşık iki saat oldu. Ve ben kendimi eksik hissediyorum. Biliyorum ablam ve ben hiç iyi bir ikili değiliz ama sonuçta ablam yani.

Mert beni bu iki saat içinde 12 kere aradı ve 3 mesaj gönderdi. Cevap vermek istemiyordum. Hayır hayır sıkılmak değil bu. Ondan hayatta sıkılmam. Sadece düşünmem gerekti sanırım.

En son attığı mesajda -saate aldırış etmeden- cevap vermezsen yanına gelicem yazmıştı. Bende cevap vermek zorunda kalmıştım. Sıradan, hiçbir duygu bulundurmayan bir cevap.

"Gelmene gerek yok. Ben iyiyim."

Deli miyim neyim ben ya. Günlerdir bana kök söktüren ablam gitti ama benim neredeyse ağlamadığım kaldı.

Uyumaya karar verdim. Aslında gece bitmemiş olucak ki telefonum yeniden çaldı. Mertin olabileceğini düşünerek telefona uzandım.

"Gizli numara"

Yeniden hayatıma aksiyon istemiyorum açıkçası. Ama bu ısrarla çalan telefon kulağımı adeta taciz ediyordu. Ve benim kulaklarım çok kıymetlidir.

İçimde hissizlik hakimdi. Bende şaşırdım çünkü şuanda korkuyor olmam gerekiyordu.

"Alo."

Yine o duymaktan nefret ettiğim boğuk ses konuşmaya başladı.

"Beni unutmadın dimi Aylin hanım. Unutman imkansız zaten. Seni niye aradığımı merak ediyor musun? Ah dur ben cevap vereyim. Merak ediyorsun ama aynı zamanda korkuyosunda demi?"

"Senden korkmuyorum. Sıradaki oyunun ne?"

"Üzerini giy."

"Neden bahsediyosun sen!"

"Üzerini giy dedim. Ve çabuk o evden çık. Acele et. Fazla vaktin yok."

"Ne istiyosun benden kahretsin.
Rahat bırak beni."

"O evden bir an önce çıkmazsan kahrolacaksın zaten."

Telefonu yüzüme kapatmıştı. Saate baktığımda gece 3'e geldiğini gördüm. Bu saatte dışarı çıkıp napıcam ben.

Kendimi mecbur hissettim. Üzerime birşeyler geçirip dışarı çıktım. Apartmanın kapısını açtım ve sokağa çıktım. Kendimi deli gibi hissediyordum. Ki galiba bu yaptığıma bakarsak deliydim de.

Lanet olasıca bir telefon yüzünden sokağa çıkıyorum hemde gecenin bu saatinde.

O anda telefonum yeniden çaldı. Yine gizli numara.

"Aferin. Dediğimi yapıyosun."

Anladığım kadarıyla yakınlarda biyerlerde ve beni görüyor.

"Şimdi birkaç sokak ötedeki parka git. Ve banklardan birine otur."

"Neden yapayım bunu? Bir sebep söyle!"

"Mertin rahat uykusunun bölünmesini istemezsin umarım."

Şimdide beni Mertle tehdit ediyo. Her zaman zayıf noktamı biliyo malesef.

"Tamam tamam. Ona dokunma. Gidiyorum."

Gidiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum. Gece gece beni orada görenler belkide hakkımda ne düşünecek. Anladığım kadarıyla belalımda bunu istiyor zaten.

Parka gittiğimde birkaç sokak köpeği dışında kimse yoktu etrafta. Ha bide köpeklerden kaçan ufak ve nankör kediler.

Parka girip gördüğüm ilk banka oturdum ve beklemeye başladım. Aptal kafam ne yapıyorum ki ben. Etraf karanlıktı ve ilerideki sokak lambası birazda olsun aydınlık veriyordu.

DAMARLARIMDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin