8. BÖLÜM
Şimdi ne yapacağımı bilmiyordum işte. Biri benimle resmen oyun oynuyordu yada... Gerçek olabilir miydi? Evet kesinlikle gerçek bu. Evime girmeye cesaret eden bi kişiden herşey beklenir doğrusu. Korkudan titremeye başladım.
Sınıfın hatta okulun en dedikoducu kızı Şebnem yanıma geldi.
"Hey tatlım neyin var böyle? Suratın bembeyaz olmuş. Noldu? Bana anlatabilirsin. Merak etme kimseye söylemem."
Hıh, söylemezmiş. Külahıma anlat sen onu küçük sürtük. Bunu sana anlatıp beni fakülteye rezil etmene izin verecek değilim heralde.
"Hiç bişeyim yok canım. Biraz rahatsızım sadece, iyiyim merak etme."
Beni merak etmiyordu zaten. Dedikodu peşindeydi. Ama benden sana dedikodu malzemesi çıkmaz güzelim, git başka yerde ara.
Bunca derdimin arasında bide Şebnemle ilgileniyorum hale bak.
Bu durumdayken derse giremezdim. Zaten girsemde bişey anlayamam. Çıktım sınıftan ve kantinde herzamanki masaya oturdum.
Orada bulunan herkesin bana bakıp bişeyler konuştuğunu görüyordum. Aslında tüm gözlerin üstümde olması beni rahatsız etmişti ama inanın ilgilenecek durumda değildim.
Yanımdan geçen bi kız-tahmin ediyorum ki oda benim gibi psikoloji okuyo-
"işte böyleleride okulumuzda okuyabiliyo. Bunları def ettiriceksin okuldan. Değmez bile gerçi." Gibi saçma sözler söyleyip yanımdan geçti. Bana söylemiş olamaz dimi? Tabi canım ne yaptım ki ben.
Vee ardından bi tanesi daha buna benzer sözler söyleyip uzaklaştı yanımdan.
Artık sadece kızlar laf atıp geçmiyordu yanımdan. Erkeklerde kağıt veya peçete parçalarına bişeyler yazmış veriyordu bana.
Merak edip bi tanesini okudum. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen.
"Seninle ateşli bi gece geçirmek istiyorum. Malum ateşli olan senmişsin. Numaram aşağıda, ara bebeğim. "
Diğerlerinde de buna benzer şeyler yazıyordu. Yoksa benim için oynanan oyunun bi parçası mıydı bu? Tabi yaa, başka ne olucak! Benimle oyun oynayan her kimse onun işiydi bu. Beni tüm okula FAHİŞE diye tanıtmış.
Hemen Şebnemin yanına gittim. Kesinlikle o bişeyler biliyodur.
"Şebnem olanlardan haberin var mı? Biri benim hakkımda bişeyler uydurmuş ve okul çalkalanıyo. Sen bişey duydun mu?"
"Seninle konuşacak bişeyim yok benim. Tamam dedikoduyu severim ama bi fahişeyle oturupta muhabbet edemem. Anladın mı beni? Şimdi defol!"
Allahım çıldırıcam. Kim yapar böyle bişeyi.
Kantinde oturduğum yere geri döndüm. Utancımdan kafamı kaldıramıyordum. Bu sırada Mert yanıma geldi.
"Neler oluyor? Sen ne ara bu kadar değiştin? Yazık sana gerçekten yazık yazık!"
"Mert! Sende mi? Benim böyle bişey yapracağımı nasıl düşünürsün?"
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz güzelim! Böylece tanımış oldum seni."
"Mert, bunun gerçek olmadığını ispatlıcam. O zaman sen böyle konuştuğuna pişman olucaksın"
Ben bunu söylerken Mert çoktan gitmişti bile. Ağlamaya başladım. Elimden bişey gelmiyor, gelmedikçe bende çıldırıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMARLARIMDAKİ AŞK
RomanceAşk bacayı çoktan sardı. Bizim elimizden yaşamak gelir. Aylin'in monoton hayatına yeniden dahil olan Mert onu ikna edebilecek mi? Kararsızlık, yanılma, hayal kırıklığı. Tüm bunların yanında bide AŞK. Aylin'in dünyasına hoşgeldiniz. "Sen be...