-ALINTI-

39 4 0
                                    

Ayrılığın karşılıksız sevgiden daha kötü olduğunu söylerler. Buna inanmıyorum. Daha hiç sarılmadan seni özlemenin ne olduğunu bilmiyorlar çünkü. Kokunu bilmeden aldığım her nefesin boş ve anlamsız olduğunu… Her şarkı senle beni anlatırken, bizi hiç anlatmaması. Şiir veya bir kitap okurken senle beni yakalamak, ama bizi bulamamak. “Biz” diyemiyorum. Çünkü öyle bir şey olmadı hiç. Seni anlattığımda, “En azından onu görebiliyorsun.” derdi arkadaşım. Haklı, mutluluğunu, gülüşlerini… Gözlerinin içine kadar gülümsemeni görebiliyordum. Ama bu mutluluğu sana veren kişi ben değildim. Ve seni mutlu edenler gittiğinde o hüznünü yok edemiyordum. Hatırlıyorum, bir keresinde seninle konuşurken gözlerin kıpkırmızıydı ağlamaktan. Gözyaşlarını silememek, sana sımsıkı sarılıp tüm kırgınlıklarını yok edememek nasıl bir çaresizlik anlatamam. Nasıl ayrılık daha kötü olabilir ki? Hem “Sevgisizlik ayrılıktan daha zor.” demiş Sezen. Ondan iyi mi bilecekler? Karşımdasın ama yoksun. Hiç olmadın ki zaten bana. Hiç “biz"le ilgili bir ümit vermedin. Ben aptalım ya, saçma sapan hayaller kurdum. Onlara inandım bir de üstelik. Dedim ya, aptalım. Onlar rüzgarda savruldu birer birer. Peki şimdi sorarım sana; hayalleri yıkılmış bir hayalperest nasıl yaşar, hangi nedene sığınır?

TEK TARAFLI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin