□ Final □

2.3K 240 116
                                    

"Ben kanepede uyumam!"

Bıkkınlıkla nefeslenirken abime aynı sebepleri beşinci kez sıralıyorum.

"Hyung, ne kadar deli yattığını sen de biliyorsun!"

"Evet biliyorum."

"Seninle aynı yatakta imkânı yok yatamam. Sabaha sağ çıkacağımın garantisi yok. Aynı şekilde Jongin'e de bir şey olsun istemiyorum. O da bir can taşıyor sonuçta. Yani en makul seçenek senin bu kanepede bizim yukarıda uyumamız.
Zaten bu kanepe genişletilebiliyor."

"Abini kanepede yatırmaya kalbin nasıl dayanıyor Kyungie?!"

Yirmi beş yaşında koca adam kanepede uyumamak için resmen bana şirinlik yapıyor. Ama sinirden beynim yanmak üzere.

"Hyung o zaman gelmeden önce haber vermeliydin. Böylece ben de arkadaşımı çağırmazdım."

"Sanki aradığımda telefonuna baktın."

"Bir saat öncesinden arayınca önceden haber vermiş olmuyorsun hyung. Hem telefonum sessizdeydi duymadım.
Ya eve hiç gelmeseydim, bir arkadaşımda olsaydım.
Goyang'tan buraya iş başvurusuna geliyorsun ve evdeki kimse bana haber vermiyor."

"Üff!! İyi iyi! Kanepede ben yatarım.  Ama yarın da burada kalacağım. Haberin olsun kardeşim."

"Bu iş olursa kendine ayrı bir daire tutmak zorundasın haberin olsun. Daireme yuvalanmana izin vermem."

"Bu iş olursa senin kıç kadar dairene bakmam zaten. Kurumun lojmanları var ve çok daha iyi durumda. Üstelik de ucuz."

Kanepenin alt tarafındaki sürgülü kısmı çekerek genişlettim.
Abim başvuru yapacağı işin imkanlarını öve öve bitiremezken sessizce bizi izleyen Jongin'in önünden geçerek çekme kata çıktım. Dolaptan yedek battaniyeyi ve yastığı alarak tekrar salona indim.
Jongin gerçekten bitik görünüyor.

Çoktan kanepeye uzanan abimi kolundan çekiştirerek zorla kaldırdım.

"Kalkmalısın. Öylece yatmana izin veremem. Çarşaf sermeliyiz."

"Aynı annem gibisin!"

"Annemin haklı olduğunu biliyorsun. Bu hijyenik değil."

Çarşafı sererek yastığı bırakmamla kendini yatağa atması bir oldu.
Benden büyük olsa bile hiç geçmeyen bu çocuksu hallerine çoğu zaman sinir olsam da aslında seviyorum.
Kendimi üzerine attım.
Acı ile kıvranıp sızlanırken en hassas yerlerinden, kol altlarından onu gıdıkladım.
Durmam için yalvarışlarının arasında gülmekten gözlerinden yaş gelmeye başladığında durdum.

Karnını ovarak sızlanmasını sürdürüyor.

"Sen kötü bir kardeşsin Kyungie!
Senden dört yaş büyüğüm."

"Seni seviyorum hyung. Bunlar hep sevgimden."

"Sevme ulan beni, sevme! Gülmekten karnım ve başım ağrıdı."

Battaniyesini üzerine örtüp yanında diz çöktüm. Şakaklarını ve alnını ovduğumda yüzünde huzurlu bir gülümseme ile gözleri anında kapandı.

Ben Korkusu; Sen YokluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin