□ 8 □

2.2K 254 21
                                    

Baekhyun'u öylece bırakıp gidemedim ve dairesine kadar bıraktım, yeminlerle iyi olduğunu söyledikten sonra yurda kapanış saatinin son dakikalarında yetiştim. Sınıftakilerle içmeye gittiğimizde dahi, yarı sarhoş,  kafam hafif güzelken dahi ki o kafa ile Jongin'in yanağından makas almışlığım var, yurda bu kadar geç giriş yapmamıştım. Teknik olarak sekiz saat sonra mesaim başlıyor. Yani vakit tam gece yarısı. Güvenlikteki Kangin amcadan, güvenlik görevlilerinin yaşlı ve kilolu olmalarını anlamıyorum, bir daha bu saate kalmamam ve zamanın kötü olduğuna, artık erkeğin bile tecavüze uğradığı zamanda olduğumuza dair uzunca bir söylev dinledikten sonra hesap vermek üzere odaya çıktım. Kapıyı açmamla birlikte bu saate kadar nerelerdeydin bakışlarına uzunca gerinip esnedim.

"Öfff!! Ne biçim uykum var!"

Yalan! Yarınki ilk iş günümün heyecanı ile zerre uykum yok. Ama bakışları ile bile hesap soran beş çift gözü atlatmak için dişimi fırçalamadan, üzerimi dahi değiştirmeden kendimi yatağa attım. Sırtım odaya dönük ve gözlerim kapalı olduğu halde delici bakışları üzerimde hissediyorum. Ve ayak sesleri. Acaba hangisi? Gözlerimi açarsam tüm foyam ortaya çıkar. Uyuyor gibi, ağır ağır soluklan KyungSoo..
Ve popomu ittiren kürek gibi bir ayak.
O küreklerin sahibi kesinlikle Jongdae.. Ondan başka hiçbir aklı başında insan benim popoma bu muameleyi yapamaz!
Yatağa genişçe yaydığım sağ bacağımı ani bir hareketle Jongdae'nin, popomu taciz eden küreğine geçirdim.

"Mal beyinli! Kaç kere dedim popoma bulaşma diye, hee?!"

Jongdae'nin alaylı gülüşünü gördüğümde yediğim b.kun kokusunu aldım.

"Ni biçim iykim vir...
Nerdeydin lan bizsiz?"

Yatağa tekrar kuruldum, yayıldım, serildim.

"Bir arkadaşla beraberdim."

"Demek yeni arkadaşların var KyungSoo!"

Daehyun söylediğinde basitçe hımladım.
Yarın onlarla yüzmeye gidemeyeceğimi bir an önce söylemeliydim yoksa hem ağzıma sıçarlar hem de ayıp olur bee..

Yatakta yan dönüp uykulu gözlerimle(!) söyledim.

"Yarın ben gelemeyebilirim."

Yoongi hyung ilk ters tepkiyi vererek beni şaşırtmadı.

"Hemen de satışlara başlarmış.
Aman da aman. Gelme lan gelme!"

"Hyung bana takla atarak dalış yapmayı öğretecektin."

Doyoung mızmızlandığında onu tamamen unuttuğumu farkettim. Diğerleri neyse de ona yamuk yapamam. Onun gözünde farklı bir saygınlığım var. Hayranımı hayal kırıklığına uğratamam.

"Haftaiçi gitmeye ne dersiniz?"

"Neden sana uyuyoruz ki? Haftasonu bunun için en ideal gün. . Haftaiçi olursa ben yokum. Satıcıların keyfine uyacak değilim!"

Yoongi hyung uzlaşmaya yanaşmamakta kararlıydı..
Yapma be abim be.. Perçemlerindeki yeşil saçın olayım. Bana atar yapma.

"Gerçekten yarın gelemem. Bunun için makul bir sebebim var. Zamanı gelince sizlere de durumu izah ederim."

Yoongi hyung arkasını bana döndü yattı. Zaten Jongdae'nin üst katında olduğu için benim alt kattan sadece poposu görünüyordu. Jongdae'ye baktığımda umursamazca tırnaklarını kesmekle meşguldü. Daehyun dişlerini fırçalamaya gitti. Yoongi hyung'tan sonra Doyoung'un da sesi çıkmadı. Geriye sadece o kaldı.

Ben Korkusu; Sen YokluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin