□ 19 □

2.1K 243 73
                                    


Uykusuz gecenin sabahında erkenden işe koyulduk Baekhyun'la.
Kırtasiyedeyiz. Haftasonu sabahları çok yoğun olmuyor. Bu rahatlıkla sıcak birer meyve çayı yudumluyoruz karşılıklı, müşterilerin kitap okuması için rafların arasına bırakılan bir masada.
Baekhyun dün akşamdan bu yana bana çıkış yolları arıyor. .
Onu bu çabaya sürüklediğim için üzgünüm.
Ama beni anlayacak ve bana yardım edebilecek kişi sensin dostum.

"Bay Jung'un haftaya düğünü olacak. İyi bir komşuydu. Aramız iyidir. Onunla konuşurum dairesini sana devreder. Ama dairenin masrafları ile başaçıkabilecek misin? Bende kalmak istemediğine emin misin? Heechul bunu gerçekten problem etmez."

"Birlikte kalmaktansa birbirimize gidip gelebileceğimiz iki daire kulağa daha eğlenceli geliyor. Hem sizin de birlikte geçirmek isteyeceğiniz özel anlarınız olur. Buna engel olmak istemem."

"Ama işin maddiyat boyutu da var, KyungSoo."

"Bursumu dairenin kirasına kullanırım. Bu işten gelen para ile de masraflarımı karşılarım. Biraz da iktisatlı olsam maddi zorluk çekmem."

"KyungSoo... Belki.. Belki onun da sana ilgisi vardır. O gün hastanede uyanmanı beklerken bir köşede ağladığına şahidim. Senin için çok endişeliydi.. Bu kaçışlarına belki gerek yoktur, ha?!"

Başımı iki yana salladım.

"Bunun mümkünatı yok Baekhyun.
Öncesinde tartıştığımız için suçluluk duyuyor olmalı. Bir erkeği seven bir erkeğe ibne diyen birinden bu türlü hisler beklemek hayalperestlik olur. Kaldı ki öyle bile olsa bunun sonu yok. Ne zamana kadar dünyayı karşımıza alıp kaçak göçek birbirimizi sevebiliriz ki?! Beni yanlış anlama ama Baek ben senin kadar güçlü değilim. Sana bu noktada hayranım. Kalbinin sorumluluğunu alacak kadar güçlüsün. Ama ben yapamam."

Baekhyun buruk gülümsemesi ile bardağından yükselerek havada kaybolan dumana daldı gözleri.
Gelen bir müşterinin yardım istemesi üzerine yerimden kalkıp onu düşüncelerinde yalnız bıraktım.

"Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Kardeşime kitap almak istiyorum ama ona nasıl bir kitap almam gerektiği konusunda kararsızım."

"Kardeşiniz kaç yaşında?"

"On üç yaşında bir kız çocuğu. Hayal dünyası çok geniş. Masalsı şeyleri seviyor. Ama ben onun bu kadar hayalperest olmasını istemiyorum."

Genç kıza belli belirsiz güldüm.
Neden sevdiklerinizin, istedikleri yolda düşe kalka da olsa özgürce yürümelerine izin vermiyorsunuz ki? Sizin yaptığınız hataların onlar için bir başarı olabileceğini neden göz ardı ediyorsunuz?

"Size şu kitabı önerebilirim.
'Bulutlar Prensi'
Bilimsel gerçekler masalsı öğelerle birleştirilmiş. Ona düşler kurdururken ayağını yere basmasını sağlayabilecek türde bir eser."

"Hımm.."

Genç kız kararsızlıkla kitabın arka kapağındaki içeriği gözden geçirirken içimde kıvranıp duran sözlerden bir ikisini dilime dökmekten kendimi alamadım.

"On üç yaşındaki bir kız çocuğuna hayal kurmamasını söyleyemezsiniz. Bu onun için yıkıcı bir etki oluşturur. Ya sizden ya da hayallerinden vazgeçer. Hayallerinden vazgeçmesi ileride yoksunluk ve hayattan tatmin olamama gibi sorunlar ortaya çıkarabilir. Bırakın istediği ile mutlu olsun ve kendi isteği ile bundan vazgeçsin. Buna razı değilseniz ona göstermek istediklerinizi yine onun baktığı pencereye göre ayarlayabilirsiniz. Bu kitap gibi."

Ben Korkusu; Sen YokluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin