Ben Korkusu; Sen Yokluğu

□ 10 □

Jongin'le sessizce yaptığımız kahvaltıdan sonra diğerleri hala uyuyorken hazırlanıp çıktım. Tek kelime etmedi. Hiçbir şey sormadı. Ama içinin kaynadığı belliydi.
Adil oynamayan biri ile dürüst oynamayı düşünmüyorum.

Vakit oldukça erken olduğu için yurda uzak olsa da Baekhyun'a uğradım. O hazırlanırken radyatörün önüne kuruldum.

"Uyumadın mı yoksa?!"

"Tabiki uyudum. Ama kaygı ya da heyecandan erkenden uyandım."

"Gözünde o kadar büyütme bu işi. Akşama kadar oradan oraya dolanmaktan canın çıkacak."

"Tahmin edebiliyorum. Dün seni gördüm."

"Ben bu tempoya alışığım."

Baekhyun elinde kazağı, üzerinde sadece atleti ile dolanırken gözüm atletinin sınırındaki kızarıklığa kaydı.

"Şurana ne olmuş senin?"

Gerdanındaki kızarıklığı işaret ettiğimde yüzü de bir o kadar kızardı. Hızlıca kazağını giydi.

"Ciddi bir şey değil."

Gözlerim zihnime doluşan görüntülerle hayretle genişleyince Baekhyun kaşlarını çattı.

"Bana şöyle bakmayı kes KyungSoo!
Or.puymuşum gibi hissettiriyor."

Hemen bakışlarımı yere indirdim. Gözlerim parke zeminde gezinirken parmak uçlarım mahcubiyetimle minderde iyice kıvrıldı.

"Özür dilerim. Öyle bir düşüncem yoktu. Sana asla o gözle  bakmadım. Bakmam da."

Baekhyun elinde iki bardak ılık sütle radyatörün önünde yanımdaki mindere kuruldu. Bardaklardan birini bana uzattı.

"Öyle düşünmediğini biliyorum. Diğerleri gibi değilsin bana karşı. Yoksa daireme asla almazdım seni."

"Kulağa iltifat etmişsin gibi geliyor."

"Ehh biraz öyle oldu.
Hiç yaptın mı? "

"Neyi?!"

"Saf numarasını bırak Soo. Kaç yaşında erkeksin. Neyi kastettiğimi bal gibi de anladın! "

"Hayır. Bunu yapmak isteyeceğim biri olmadı hayatımda hiç."

"Önce aşk sonra seks diyenlerdensin yani.."

"Sen de öyle değil misin?"

"Bilmiyorum. Onu seviyorum. İkimiz de buna hazır olduğumuzda bazı şeyler kendiliğinden oldu."

"Anlıyorum. Ama anlamadığım şeyler var."

"Zamanla Soo.. zamanla.."

Zaten doğrudan soramazdım aklımdakileri.
Beni bu şekilde geri çevirmesi zihnimdeki kargaşaya haddini bildirmişti.

Sütümüzü içip çıktık.
İçim ısınmıştı.

İş yerine zamanında ulaşmamızla bizi güler yüzle karşılayan SooMan amcadan ilk günden artı puan kazandığım sıcak karşılamasından belli oluyordu. Öğrendiğime göre dükkanı kendisi açıyormuş. Sabah önceki günün hesaplarını ve günün satış hedeflerini kontrol ediyormuş. Çalışanlarını tek tek karşılıyormuş. Çalışanlarını tanıma çabasını artık daha iyi kavradım.