□ 5 □

2.5K 261 24
                                    


Gecenin üç buçuğu. Dört saat sonra gün aydınlanmış olacak ve bütün Seul ekimin soluk güneşi ile aydınlanacak.

Gecenin üç buçuğu ve gözlerimde gram uyku yok. Ama beş  buçuk sonra üniversitede dersim var. Üstelik akşamın beşine kadar sürecek. Bir saat dahi olsun uyumazsam günümün cehennem gibi geçeceğine dair kesin tecrübelerim var.
Oda arkadaşlarım sayesinde.
Açlığa dayanabilirim ama uykusuzluğa asla. Oysaki bugün oda oldukça sessiz. Işık da erken söndü. Kapının altından sızan koridor ışığı haricinde oda karanlık. Uyku için ideal bir ortam var. Yoongi hyungun horultuları bile ninni gibi geliyor ama lanet olası uykum gelmiyor.

Gözlerimi kapının altından sızan ışığa çevirdim. Ters etki yaparak uykumu gözlerime çekmeye çalışıyorum. Güzel gözlerimin davetine hangi insan evladı hayır diyebilir ki?!
Uyku diyebilir. Çünkü insan evladı değil. . Evet, gözlerimin güzel olduğunun da farkındayım. Gereksiz bir ayrıntı. .

Baekhyun'u dairesinde ziyaretimle onun bambaşka yönlerini görmek uykusuzluğumun en büyük nedeni ama asıl sebebi değil. Asıl sebebi ben de tam olarak bilmiyorum. Ama asıl olmadığını biliyorum. Neyi istediğimi bilemesem de ne istemediğimi biliyorum. Bunun gibi bir şey.

Baekhyun öyle cesur yürek bir özgüven abidesi değil. Ailesine ve çevresine rağmen kalbinin istediğini seçmesinin bununla ilgisi yok. Ailesi için hayırlı evlat rolünü bu yaşına kadar fazlasıyla yerine getirmiş. Bir abisi bir de erkek kardeşi var. Muhtemelen aile büyükleri küçük kardeşinin ondan etkilenmesini istemediler. Ve Baekhyun'un açtığı kapılardan gelebilecek tehditlere karşı ona kendi kapılarını kapattılar. Yine de abisi onunla iletişimini koparmamış, zaman zaman onunla buluşuyorlarmış. Abisi memur. Televizyonu ve koltuğu da abisi almış ona. Kardeşini onaylamasa da onu geride bırakmak istememiş. Ailesinin de böyle davranmasını isterdim. Belki de ebeveyn olmanın getirdikleri ya da gerektirdikleri farklıdır. Abi ile aynı olmaz.

Ya ben de Baekhyun gibi olsaydım. Bir erkek için yolumu değiştirseydim.. Ben bunu yapabilir miyim ki? Ailemi seviyorum.  Annemi çok seviyorum. Hayatımdaki tek kadın. Sevgilim oldu, olmadı değil. Ama hiçbir kadın annem gibi olamaz. Babamı da severim. Abim de hoş çocuk. Geçinebiliyoruz. Kızkardeşimle çoğu zaman didişsek bile seviyorum o fareyi de. Benim ailem bana kapılarını örtmez gibi ya da ben bir adam için hatta kadın için bile onlardan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Sonuçta kan sudan ağırdır. O zaman Baekhyun nasıl vazgeçti? Anladığım kadarıyla ailesini seviyor. Hatta onlardan bahsederken gözleri doluyor. O hâlde bir adamdan bulduğu ne ki onları böylesine sevdiği halde vazgeçti? ! Sevgilisini merak ettim doğrusu. . Onun bu vazgeçişte ne kadar etkili olduğunu bilemiyorum. Çünkü Baekhyun'a bu tür şeyleri doğrudan soramıyorum.
Ahh be Baekhyun!!
Kafam zaten b.k gibiydi, iyice b.k ettin.

Yatakta kıvranmayı bırakıp kalktım.
Dolaptan hırkamı ve ne zamandır elimi sürmediğim pakedi aldım. Kapının kulpuna elim uzanmıştı ki yatağında huzursuzca dönen Jongin'e kaydı gözlerim. Şerefsiz uyurken bile güzeldi. Geniş göz kapaklarının uçlarında birbirine karışmış uzun kirpikleri küçükken çizdiğim güneşe benziyor; yuvarlak bir güneş ve etrafından fırlayan ışık okları.
Güneş gibi gözlerin, parlak ve sıcak..
Ama Aaoron T Beck'e göre şeyleri düşündüğümüz gibi görürüz.
Seni güzel yapan benim düşüncelerim mi? Yoksa güzel olduğun için mi seni düşünüp duruyorum? 
Bu paradokstan artık kurtulmak istiyorum.
Yoksa psikolog olamadan kafayı yiyeceğim.

Kapının kulpunu yavaşça indirdim. Uyduruk yurt kapısı yine de epey gıcırdadı. Umarım kimse uyanmamıştır.
Koridorun bizim odadan tarafta olan ışığını söndürdüm.
Ülkem ve insanlık için yaptığım bu küçük enerji tasarrufu ile kendimle gurur duydum.

Ben Korkusu; Sen YokluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin