□ 12 □

2.1K 243 20
                                    

Vakit çoktan öğle olmuş.
Baekhyun'un sabah derse giderken üşümeyeyim diye üzerime yığdığı örtülerin altında sıcacık uyurken gözlerim artık yeter dercesine aralandı. Saat öğle birini bulmuş. Uyanırsam acıkırım. Biraz daha uyumak istiyorum. Ama bedenim buna izin vermiyor.
Elim yine telefonuma gidiyor.
Bildirimleri kontrol ediyorum.
Jongin haricinde herkes nerede olduğumu merak ediyor.
Yani çok da umurunda değil miyim?
O paylaştığı şarkı ne içindi öyleyse?
Şarkıyı telefonumdan yeniden açtım. ..
Belki okurum diye yanımda taşıdığım Veronika'ya geri döndüm..

"Ee Veronika.. Neden ölmek istiyordun sahi?"

Sayfaları bir bir çevirirken aniden üzerime atlayan Baekhyun'la çığlık attım..

"Ebeni..Vazgeçtim seni s.keyim lan!
Ödüm b.kuma karıştı. Mal mısın? Ne aniden atlıyorsun üstüme."

"Ne söylendin be Soo!! Ne bileyim kulaklık takmışsın!"

"Dün sevgilinin yanında kuzu gibiydin."

Baekhyun üzerimde yuvarlanarak kendini koltuktan yere attı.

"Bir şeyler yedin mi?"

"Hayır tabiki de.. Besleyenim yok."

"Sen alışmışsın yurtta ekmek elden su gölden."

"Tabiki! Bunun için para veriyorum oraya."

"O parayı bana ver, sana âlâsını yaparım."

"Âlâsından ramen mi yapacaksın Baek?!"

"Elimizden ramenden başka şeylerde geliyor herhalde."

"Baek ben açım. Ne olsa yerim şuan."

Baekhyun ellerimden tutarak beni battaniye yığınının arasından çekti çıkardı. Sıcaklığın üzerimden sıyrılması ile titreyince Baekhyun'un yerdeki hırkasını üzerime aldım. Peşi sıra mutfağa girdim.

"Şaka bir yana ne zaman istersen gelip kalabilirsin KyungSoo. Benim de yurt deneyimim oldu. Zorluklarını bilirim."

"Teşekkürler dostum. Bunu aklımda tutacağım."

Baekhyun gözlerime bakarak güldü.

"Dostum mu? Bunu duymayalı uzun zaman olmuştu."

Gülümsemesi buruklaşırken ona yaklaşıp özenle yapılmış saçlarını dağıttım.

"Ağlayayım deme bunun için. Açım ben. Dostunu besle."

Birlikte hazırladığımız yemek için masanın etrafına kurulduk.

"Beni savunduğun o gün sana hayran kalmıştım."

Baekhyun'un söylediği şeye küçük bir kahkaha attım.

"Ciddi olamazsın."

"Hayır, çok ciddiyim. Çok havalıydın. Ben o an ne yapacağımı bilemedim. İlk defa başıma gelen bir şey değildi. Ama her defasında elim ayağım boşalıyor. Onlara söylemek istediğim çok şey olduğu halde hiçbiri dilimden dökülmüyor. Ama o gün sen onları söyleyince ben söylemişim gibi rahatladım."

Yemeyi bıraktım. Onun her sözünde farklı bir duyguya bürünen yüzünü izlemeye koyuldum.

"Sana güvenmek istedim. Hatta sana yaslanmak istedim. Heechul gibi değilsin. O şekilde değil. Bundan eminim. Aynı yaştayız ama abi gibiydin. O an sana sarılıp ağlamak dahi istedim. Ama ilişkim yüzünden o kadar yargılandım ve tepki gördüm ki sana karşı yine de gardımı indirmek istemedim. Temkinli olmaya devam ettim. Evime geldin. Sevdiğim adamla tanıştın. O beni öperken gördün. Biz birlikte uyuduk, senden çok da uzakta değildik. Evimde uyudun. Ve bana dostum dedin. Bana sarıldın. Senin yanında ağlayabildim. Ve beni bir kez olsun yargılamadın. Tiksinerek bakmadın. Ama ben bundan yine de acaba diyerek korktum. Gerçekten benden, bizden rahatsız değil misin? Yoksa psikolog olacağın için bizi gözlem olarak mı kullanıyorsun? Buna alınmam. Sadece dürüst olmanı istiyorum KyungSoo. Çünkü seni gerçekten dost olarak görmek istiyorum."

Baekhyun heyecanla sıraladığı sözlerinden sonra merak ve endişe dolu bakışlarla benden cevap beklerken istemeden güldüm. Çünkü. .

"Baek... Sevgilin ve seni asla ama asla gözlem ya da denek olarak görmedim. Size ve ilişkinize dair merak ettiğim şeyler oldu, olmadı değil? Ama bunun okuduğum bölümle ilgisi yok. Sadece seni ve senin gibi olmayı anlamak, neler hissettiğini, nasıl hissettirdiğini bilmek istedim. Bir gün bunun nedenini de ..."

"Nedeni Jongin mi?"

Beni yakaladı. Beni fena yakaladı. Sanki etrafım sarılmış ve kaçacak hiçbir yerim yok. İnkâr dahi edemiyorum. Bu kadar kolay biri miydim ki ben? Bu kadar açık mıydım?

"Sanırım. Buna hazır değilsin KyungSoo. Hazır hissettiğinde seni dinlemek isterim.
Bununla baş etmenin ne kadar zor olduğunu bilirim. Kendine karşı inkar etmek seni yıpratır. Hislerini kabul et. Ve bu şekilde mücadele et. İnkâr ederek bununla başa çıkamaz.."

Sanki zihnim boşaldı. Her şeyi unuttum. Ya da her şey silindi. Gözlerim yanıyor. Baekhyun'u artık duyamıyorum. Yanaklarımdan ince bir sızı akarken geçtiği yeri yakıyor.
Baekhyun yerinden kalkıyor. Yanaklarımı avuçları arasına alıyor. Dudaklarından dökülenleri okumaya çalışıyorum. Çünkü onu duyamıyorum. Ama.. Nafile.
Anlayamıyorum. Her yer bembeyaz. Zihnim gibi. Her yer beyaz. Tek bir cisim, canlı yok. Uçsuz bucaksız bir beyazlık.
Boşluğu hep karanlık hayal ederdim.
Hayal kırıklığı bu olsa gerek.
Boşluk beyazmış.
Veronika, senin yerine ben mi öldüm yoksa?


🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜

Bugün 181216 güzel adamın güzel saçlarına kaderi olarak yürüdüğü  yolda bir kez daha kıydığı gün 😢
Güzel saçlarını güzel ellerinle geriye savurduğun, dağılan her telinde kalbimi de vurduğun günlere yeniden kavuşmak istiyorum 😿
Sevdiğinin ellerinin saçlarında gezindiği anları yeniden izlemek istiyorum 😖
Sevgilini saçının bir teli onu seven kalp için çok şeydir 😢
Kadere verme onları, gezinmek için can atan eller dururken😔

#stay_strong_SooSesi_for_waiting_KyungSoo's_long_hair

#stay_strong_Jongin_for_touching_KyungSoo's_hair_again

🐘Yeni bölümlerde görüşmek üzere 🐘
Jane Minna 😊👋
🌹Kadi ile Jagiya kalınız Ridırs 🌹
💕🐧🐻💕

Ben Korkusu; Sen YokluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin