.XI

31 3 0
                                    

Bu süre zarfında Ali de her gün dışarı çıkıyor eve geç geliyordu. Garip halini merak edip sordum " Neler oluyor Ali, geç gelmeler falan?"
"Hiç abi öyle takılıyorum, kafamı dağıtıyorum. Her şeyi unutmaya çalışıyorum"
"Peki ya konuştuğumuz işi ne yapacağız Ali?

"Onun da zamanı var Abim, daha sonra hallederiz biraz kendime gelmem gerek" dedi ve böyle böyle geçiştirdi beni. Ki benim de işime yarıyordu doğrusu. Onun intikamını alırken, bide onunla uğraşmak istemiyordum. Her şey onun intikamını aldığımda rayına girecekti. Ve bir tek o öyle olursa bir şeyleri unutabilirdi.

Dört ay sonra Cengiz bir telefon daha etti.
"On gün içinde hazır olmalısın. Artık sona doğru yaklaşıyoruz. En sonunda intikamını alabileceksin"

Koca bir heyecanla "Nihayet Cengiz Abi" dedim.
"Adamlarım seni alacak her gün aynı saatte alacak. Sadece uzun menzilli silahlarla talim yapacaksın. Ayrıca sana yardımcı olabilecek birini de göndereceğim"

"Tamam abi, sen hiç merak etmek" dedim. Zaten Eşref'i anca böyle uzaktan bir silahla öldürebilirdim aksi halde evinin önündeki etten silahlı duvarları geçmem imkansızdı.

On gün boyunca sürekli ve gittikçe daha uzak mesafeden atışlar yapıyordum. Her şeyi iyice öğrenmiştim. Beni eğiten adamın dediğine göre bu silaha elim çok yatkınmış. Her şeyi hesaplamam gerektiğini öğretmişti ve artık hazır hissediyordum. Aynı zamanda Zehray'la arada bir görüşüyordum. Bunca şeyi doğru yapmamın arkasında hep o vardı sanırım. Çünkü onunla olunca her şey on kat daha yavaş ve daha güzel ilerliyordu. Son konuşmamızda yapmam gereken bir iş olduğunu , o iş bitince de eğer isterse buralardan uzaklara gidebileceğimiz söyledim. Büyük gün yani 19 yaşında Özgecan Arslan adındaki bir kız iki kişi tarafından tecavüz edildikten sonra öldürüldüğü 11 Şubat 2015'te erkenden uyanıp kahvaltı yaptım. Her şey için hazırdım. Sadece Cengiz Abi'nin göndereceği konumu bekliyordum. Bir saat içinde konumu aldım. Bir şirkete ortak olmuştu ve açılışa gidecekti Zehra'yla birlikte. Ne bana ne de Zehra'ya bir zarar gelmemesi için koruyacaksın bizi demişti. Belli ki çok düşmanı vardı. Adı bilmem ne diye bir şirket binasının açılışı gerçekleştirilecekti. Şirket binasının kuzeybatı tarafında bir apartmanın teras katını hazırlamıştı Cengiz abi, oraya gittim. Silahı koydukları yerden çıkarıp pozisyonumu aldım ve beklemeye başladım. Tüm patronlar gelmişti ve her şey hazırdı. Bir tek Cengiz Abi kalmıştı. O da biraz sonra geldi. Zehra'yı aradı gözüm ama o yoktu. iyice etrafa bakındım ama yoktu. Bıraktıkları kulaklıktan korumasıyla konuştum: Cengiz Bey tek mi olacak? Zehra hanım yok mu? dedim. Cengiz Bey tek olacak, Pozisyonunu aldın mı? dedi. Evet deyip etrafı gözetlemeye devam ettim. Açılışı yaptılar, fotoğraflar çektirip içeri girdiler. Bir sorun çıkmamıştı. Yakın korumasıyla tekrar konuştum her şey tamam mı diye. Tamam dedi beklemede kal. Toplantının bitimine doğru Cengiz Abi yakın koruması eşliğinde ve kulağında telefonla şirketten hızlıca çıkıp bindi arabasına. Bindiği gibi arabası hızla yola devam etti. Ben korumadan bilgi almaya çalıştım "Acil durum! Her şey iptal! Silahı aldığın yere bırakıp gidebilirsin" dedi. Ben şok olmuş bir halde apar topar çıktım oradan. Ertesi gün Cengiz Abi çağırdı beni yanına. Göz torbaları kıpkırmızıydı. Belli ki ağlamıştı. "Ne oldu abi bir sıkıntı mı var dedim.
"Zehra, yavrum!"

"Ne oldu Zehra'ya abi?"

"Canım ciğerim Zehra!"

"Allah aşkına ne oldu, söylesene abi!"

"Zehra'yı öldürdüler!" dedi. "İnanmıyorum" deyince Zehra'nın kanlar içindeki bir fotoğrafını gösterdi bana elleri titreyerek. Odadaki kolona sırtımı dayayıp yere sıvı bir halde aktım. Saç tellerimi yolup kafamı kendi ellerimle patlatmak istiyordum. Daha ne kadar ölecektim. Ellerimi attığım her şeyin ölmesi nasıl ziftten bir kaderdi. Birer birer ölüyordu yaşayıp yürüdüğüm dünyamdaki herkes. On dakika sonra kendimi biraz toparlayıp "Kim yaptı bunu Cengiz abi? Zehra nerede? diye sordum. Yumruklarımı sıkmaktan kanatmıştım elimi "Söylesene kim yaptı abi? Bilmiyor musunuz?" dedim. 

"Merak etme bulacağım. Merak etme, kim yaptıysa. Sen git şimdi biraz toparlan kızımın da senin de düşmanlarından intikam alacağız"

Kafamdan bir türlü Zehra'nın o gülümsemelerini atamıyordum. Bindim arabaya dönmeye başladım eve. Yolda gördüğüm tüm simitçiler, balıkçılar, tüccarlar, polisler, kadınlar, erkekler, çocuklar herkes Zehra olmuştu. O günden sonra bütün geceleri gündüzlere teslim etmeye başladım. Yiyemedim, içemedim, uyuyamadım. Ali de ortalıklarda yoktu.

ZiftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin