-9. BÖLÜM- "Ben hiç aşık olmadım biliyor musun?"

1K 31 8
                                    

Bizi öyle gören Barış bize şaşkın şaşkın bakıyor.Aksel hemen beni yere indiriyor ve Barış'a sanki sevgilimmiş ve ona hesap vermeye zorunluymuşuz gibi hesap veriyor.

"Ayağına cam battı da."

"Hıı." diyor Barış. "Nasıl oldu?"

"Aksel yüzünden oldu."

"Ben mi?"

"Evet sen!"

"Peki,tamam."

"Barış,ben daha fazla kalamıyacağım burda.Gidiyorum ben." diyerek koltukta duran çantamı alıp Barış'ın yanağına bir öpücük konduruyorum."Hadi yarın görüşürüz." diyerek Aksel'e kötü bir bakış atıyorum be aşağı inmeye başlıyorum.Aksel'de arkamdan yavaş yavaş geliyor. 

"Ne geliyosun?"

"Seni evine bırakıcam?"

"Ben taksiyle giderim."

"Peki.."

Öyle yada böyle zar zor sonunda merdivenlerden aşağı inmeyi başarıyorum.Tam kapıyı açıp gidecekken Beyci teyze geliyor.

"Aaa gidiyor musunuz?"

"Evet Beyci teyzecim ya geç oldu." diyorum hemen.

"Peki tamam öyle olsun." diyor yüzünü buruşturarak.

"Her şey için teşekkür ederiz." diye ekliyor Aksel.Daha sonra da Beyci teyze arkamızdan kapıyı kapatıyor. Ben önde Aksel arkada öyle yavaş yavaş ilerliyoruz.Bahçe kapısını açtığımda direk telefonumu alıyorum.

"Ne yapıyorsun?" diye soruyor Aksel.

"Taksi çağırıyorum."

"Melis,ciddimisin sen?"

"Şaka yapar gibi bir halim mi var?"

"Alo,merhaba.Ben bir  taksi çağıracaktım..."

"Harika."

"Tamam hadi sen git."

"Gitmiyorum."

"Tamam bekle banane."

On - on beş dakika öyle konuşmadan duruyoruz.Taksi de hala gelmiyor tabi.Aksel'de çaktırmadan gülüyor. Yine bir şey yaptı bu taksi gelmiyor! 

"Yine bir şey yaptın dimi?"

"Ne?!"

"Senin yüzünden taksi gelmiyor."

"Ya elime telefonu aldığı mı gördün mü?"

"Sen telefonla değil,başka şeyle yapmışsındır kesin."

"Ya Melis,inat etme bırakayım seni işte?"

"Hayır!Yürücem ben." diyerek yürümeye başlıyorum. Aksel'de arkamdan geliyor,böyle peşimden gelmesi hoşuma gitmiyor değil..Şebek ya,bu saatte bırakamıyor beni. En fazla 5 metre yürüdükten sonra pes ediyorum.

"Of!İyi be tamam." diyorum ve tekrar geri dönüyoruz.Aksel arabaya binmeme yardım etmeye çalışıyor ama istemiyorum. 

"Sadece ayağıma cam girdi Aksel , ayaklarımı falan kaybetmedim ben hallederim." diyerek elini ittirip oturuyorum koltuğa.Sinirle kemeri çekip takıyorum.Aksel'de biniyor ve arabayı çalıştırıyor. Son hızla kullanmaya başlıyor. 

"Yavaş kullan biraz!" diye uyarıyorum ama son anda onun randevusu olduğunu hatırlıyorum. "Aaa,ama senin randevun vardı dimi.Aynen aynen geç kalma şimdi sen."

Tesadüf mü Kader mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin