-21.BÖLÜM- "Teşekkür ederim."

820 26 4
                                    

Avril Lavigne- My Happy Ending ile okuyun :D

İyi okumalar :D

Umarım bölümü beğenirsiniz ^_^

Gözlerimi yavaş yavaş kırpıştırıp uyanmaya çalışıyorum.Gözlerim tamamen açılınca odam da olmadığımı fark ediyorum. Hemen yattığım yataktan doğrulup etrafa göz gezdiriyorum. Üstümdeki pikeyi yan tarafa attırdıktan sonra kapıya doğru ilerleyip kapıyı açıyorum.Uzun bir koridordan yürüyorum ve merdivenlerden inerken bir yerden ıslık sesi duyuyorum.Kaşlarımı çatıp sesin geldiği yöne doğru gidiyorum.İçeri yavaş adımlarla girdikten sonra Aksel'i mutfakta omlet pişirirken görüyorum ve ağzım 'o' şeklini alıyor.Bir kaç saniye öyle kalırken Aksel beni fark ediyor ve yaptığı işi bırakıp bana bakıyor.

"Uyanmışsın." diyor gülümseyerek.

"Uyandım da, neden beni uyandırmadım annem kesin beni geberticek,telefonum nerde?" diyorum telaşlı bir şekilde.

"Sakin ol Melis." diyerek yanıma geliyor."Annen dün gece mesaj atmış.Gelmeyeceğiz bu gece diye.Sen de uyuyorsun diye uyandırmak istemedim." diyor çok masum bir şekilde.

"Hıı, ama yine de uyandırsaydın daha iyi olurdu." diyorum gülümsemeye çalışarak.

"Çok tatlı uyuyordun." 

"Ihm,şey ben gidiyim o zama-"

"Kahvaltı hazırladım. Hem de hayatımdan ilk defa !" 

"İlk defa mı?"

"Evet hadi gel." diyor ve masaya tabakları yerleştiriyor.Bense sandalyeye oturuyorum ve Aksel'i izliyorum.Arada bana baktığında gülümsüyorum.Etrafa bakınırken duvarda asılı olan saatten saate bakıyorum  11.56.. Derin bir nefes alıp Aksel'in sandalyeye oturmasını bekliyorum. 

"Yani daha önce tabi ki kahvaltı hazırladım..Bir kadına.." deyince yüzüm buruşuyor."Yani böyle güzel bir kahvaltı hazırladığım ikinci en önemli kişisin." diyor sandalyeye oturarak.Aksel'e kötü bakışlar atıyorum. "Yani ilk kadın tabi ki annemdi."

"Hııı." diyorum rahatlamış bir şekilde.O da gülmeye başlıyor.Ağzıma bir peynir atıyorum.

"İlaçlarını aldım." diyor Aksel çayından bir yudum alarak.

"Gerek yoktu.Ben alırdım."

"Saçmalama.Hem bugün kahvaltıdan sonra içmen gerekiyordu." Gülümsüyorum.

"Teşekkür ederim." 

Gülümsüyor. Ben ise nazikçe çayımı içiyorum.

"Melis.Biraz rahat ol."

"Derken?"

"Ben yabancı mıyım? Misafir değilsin. Kendin ol."

"Yo hayır.Yani..Kendimim ben.Sadece biliyorsun, aç değilim.İştahım yok." diyorum elimdeki çatalı masaya koyarak.

"Ama yemek zorundasın."

"İstemiyorum." diyerek masadan kalkıyorum ve koltuğa yerleşiyorum. Masanın üzerinde ki telefonumu alıyorum ve mesajlara bakıyorum. Gizli bir mesaj olmadığından içim rahatlıyor.Çünkü Aksel kesin diğer mesajlara da bakmıştır !!

Biraz sonra Aksel'de yanıma gelip oturuyor.

"iyi misin?"

"Lütfen bana şu soruyu sorma."

"Melis  sanırım hastalığının öğrenmem seni rahatsız etti."

"Hayır.Ben sana isteğimle anlattım. Sorun değil bilmen.Ama iki de bir iyi misin diye sorman canımı sıkıyor.Ben iyiyim.Daha iyi olmayacağım.Ama daha kötü de.Lütfen..Bana iyi misin dışında her şeyi sor." diyorum ve sonuna yüzüme gülümseme yerleştiriyorum.

Tesadüf mü Kader mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin