Bölüm şarkısı; Mazzy Star/ Fade Into You
Pek bir mutluyum ama o kadar mutlu bir bölüm yazmadım. İşler sarpa sarıyor. Hiç beklenmedik şeyler bizi bekliyor.
Bölümde okunmak için bekleniyor👇👇
Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. Değerlisiniz.
#&#&#&#&&#&#&#
Gözlerim.. Mutluluktan kamaşıyordu sanırım. Karşımdaki haberler kulağıma bir oyun havası niteliğinde geliyordu adeta.
'Verda Gürsoy adında genç bir kız Samsun'da bir uçurumdan atılarak katledildi. Yüzü paramparça olduğundan olay yerindeki kimlikten kim olduğu tespit edildi. Genç kızın öldüğünü ihbar eden şahıs ve katilleri henüz bulunamadı.'
Ayaklarımı yerde yavaşça sıçratıp arkamdaki yatağa zıpladım ve yumuşak bir iniş yaptım. Çok keyifliydim. Belki şu an ekran başında 'tüh tüh' diyen çok kişi vardı ama benim tek umursadığım Çağan'dı. Amcamın bu haberi duyunca yıkıldığını tahmin etmek zor değildi ama artık bir işe kalkışmıştım ve bunun sonunda da gülmek istiyordum. Benim öldüğümü(!) duyunca attığı o tokat yüzünden vicdan azabı çekmesini istiyordum. Hayatımda ilk defa merhametimin bir köşeye çekilip beni izlediğini görüyordum ve bu bana bu oyunda oldukça yardım ediyordu.
Mutlulukla otel odasındaki tavanı izlerken karşımdaki televizyondan haber sesleri tekrar yükseldi. Yattığım yerden doğrularak televizyona baktım. Bu görüntü bana kahkaha attırmaya yetmişti.
'Genç kızın yakınları yıkılmış durumda.'
Ekranda ağlayan amcamı ve kızları saymayacak olursak Çağan'ın mezarımın önüne çöküp başını ellerinin arasına alarak üzüntülü bir biçimde durması beni mutlu edecek bir tabloydu. Diğer insanlar gösterilirken kamera bir anda tekrar Çağan'a çevrildi. Mezarın üzerine yığılmış olan adama daha yeni gülüyordum ama şu an endişeyle ayağa kalkmıştım. Çağan bayılmıştı. Tırnaklarımı kemirmeye başladım.
"Üzülmüştür ya. Bir şey yok yani Verda. Ortam gergin olduğundan böyle olmuştur," diye kendimi sakinleştirmeye çalışırken acı gerçek beynimin içinde çalkalanmaya başladı. Ve doktorun sözleri kafamın içinde yankılandı.
'Kalp yetmezliği çok zor atlatılır. Ve ortadan yüzde yüz bir şekilde kaldırılmazsa tetikleme ihtimali çok yüksektir. Bundan sonraki iş sizde. Çağan kesinlikle yorulmamalı. Üzülmemeli.'
Kalp...
Kalbine zarar vermiştim.
Otel odasındaki telefonu elime aldığım gibi ezberimde olan Esra'nın numarasını aradım. Sadece ona konuşabilirdim. Ya da yüz yüze konuşmam daha mantıklıydı. Bir elime de mendil alıp sesimin düzgün gitmesini engelledim. Telefon açılınca şaşkınca konuşmaya başladı.
"Alo.. kimsiniz?" Konuşmayan vicdanım şu an tekrar ortaya çıkmıştı ve yere düşene bir tekme de ben atarım misali bana saldırıyordu. Benim yüzümden ona bir şey olursa kendimi hiçbir zaman affetmezdim." Esra Atıcı, telefonuna birazdan bir mesaj gelecek. Dediğim gün ve saatte attığım konumda olmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim." Telefonu kapattım ve bir gündür kaldığım odadan kendimi dışarı atıp çıkış işlemlerini hallettim. Otogara gidip İstanbul bileti aldım.
Otogarda gördüğüm yaşlı bir amcanın telefonunu alarak Esra'ya gizliden mesaj attım. Kendi telefonumu uçurumda ölen kızın çantasında bırakmıştım.
Uzun, düşünceli ve endişeli bir yolculuk sonucunda İstanbul'a varabilmiştim. Bir taksi çevirip Esra'ya mesaj attığım adrese doğru sürmesini istedim. Taksicinin dikiz aynasından bana tuhaf bakan bakışlarını umursamadım. Çünkü şu an Çağan için kendimi kemirmekle meşguldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Saklambaç (Tamamlandı)
Novela JuvenilBir kız...Annesi ona sürekli "İlk yaptığın yanlış senin hatandır meleğim,ikinci yaptığın ise aptallığın..." diye öğüt verirken o bir aptallığa imza attı. Annesiyle oynadığı saklambaçta kötü şeylere sebep açmışken,ikinci kere saklambaç oynayarak bir...