11.Bölüm-Ufaklık

242 21 6
                                    

Şiir bana aittir.

İyi okumalar canlarım..

#&#&#&#&#&#&#&#&#&#&#&

Sessiz ol ufaklık
Bir uçurumun kenarında,
Seni mutlu eden tek şey
Çığlık atmak iken,
Neden sesimi ben duyuyorum
Ama,
Benliğimden başka
Duyan yok diye üzülmüyorsun?

Onun için sessiz ol ufaklık..
Üzgün olacaksın,
Alışma attığın çığlıklara
Bu mutluluk ebedi değil,
Sessiz ol ufaklık ki,
Sessizlik sevsin seni
Acı hafifletsin kendini..

Sustum. İçimdeki çocuk çığlıklarını kulaklarımı kanatacak kadar yükselttiği halde acım hafiflesin diye sustum.

Tek bir kelime etmedim. Kelimeler birbirlerine tutunup boğazımda düğüm oldular. Her bir hücrem ağlıyorken ben tek bir damla göz yaşı bile akıtamıyordum. En kötüsü de buydu sanırım. Hâlâ olayın şokundaydım.

Benim amcam.. Mavi gözlü kahramanım. Kendi canına kıymaya kalkışmıştı. Allah onu bize bağışlamıştı. Kim bilebilirdi ki amcam kendini köprüden aşağı bıraktığı anda bir adamın onu sımsıkı tutacağını?

Şu anda hastane sandalyesinde bağdaş kurmuş ve şiir yazıyordum. En güzel bu şekilde içimi dökebilirdim. Herkes bir hüzün içerisindeyken ben dışarıdan gayet normal göründüğümün farkındaydım. Ve bu çok anormal bir durumdu.

Aslında başından beri sizi kanıdırıyordum. Altı tane sakinleştirici iğne vurunmuştum ve kendimi pamuk gibi hissediyordum. İçi yumuşatılmış bir kız. İçeride yatan sanki benim amcam değildi. Bu sakinleştiriciler beni deli yapmıştı. Sonra aklım acı gerçeğe gittiği anda tekrardan içimde sek acı oluştu.

Amcam nedenini bilmediğim bir olay yüzünden az kalsın intihar edecekti. O da beni bırakıp gidecekti. Onunla daha geçen konuşmuşken neden böyle bir şey yaptığını anlamıyordum? Sesi iyi geliyordu. En azından benim iyi olduğumu duyunca rahatlamıştı.Ya da ben bu olayı da çözememiştim. Bu olay beni değiştirecekti. Aptal kız versiyonundan artık çıkmam ve olayların farkına varmam lazımdı. Tamam kötü günler geçiriyordum ama kötü günler hep vardı hayatımda. Yeni girmemişlerdi. Toparlanmam lazımdı.

Amcam normal odada uyutuluyordu. Sonra birden gözü yaşlı olan yengem gülümseyerek hemşireye seslenmeye başladı.

"Hemşire,uyandı." Herkes tebessüm ederken ben hâlâ mutlu değildim çünkü ona çok kızgındım. Herkes hemşireyle beraber odaya girerken ben oturuyordum. Çağan bana doğru yürüdü. Başımı alıp karnına bastırdı. Elimden tutup zorla da olsa ayağa kaldırdı. Odanın kapısından içeri girdiği anda amcam bağırmaya başladı.

"Sen ne yüzle gelirsin buraya? Meleğimin ellerini ne hale getirmişsin," diyerek feryat figan ağlamaya başladı. Anlamadığım olay ellerimi Çağan'ın yapmamış olmasıydı. Çağan da ben kadar şaşkındı.

"Amca ellerimi Çağan yapmadı. Ne saçmalıyorsun?" Amcam pür dikkat beni dinlemeye başladı. Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.

"Tanımadığım bir numaradan bana bir fotoğraf ve mesaj yolladılar kızım. Ben onun için intihar etmek istedim."

"Sakın intihar konusuna girme! Sana hala kızgınım. Sen nasıl beni bırakıp gitmeyi düşünürsün ya?" dediğim anda sımsıkı sarıldım ona.
İşte bu kadardı benim kızgınlığım. Kızdığım halde sımsıkı sarılırdım ona. Bir sarılırdım,içimdeki üzüntünün kemikleri kırılırdı. Mutlu ederdi beni.Ve bu mutlu sarılmamı bozan bir cümle döküldü dudaklarından Çağan'ın.

Ölümcül Saklambaç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin