Bölüm 4

160 3 0
                                    

       Sara Ceren'i Selim ile tanıştırdı. (Ceren Selimi daha öncede tanıyordu ama hiç muhabbeti yoktu nerden tanıdığını anlatıcam ileride)  Selim sarışın, yeşil gözlü, uzun boylu,kaslı,  hafif uzun saçlarıyla oldukça tatlı birine benziyordu. (cidden çok yakışıklı birisi ben yeterince tarif ettiğimi düşünüyorum gerisini siz düşünün ) Beraber okula kadar  yürüdüler. Selim'in 18 yaşında olduğunu bir dönem sınıfta kaldığını ve şuan bir sevgilisi olmadığını biliyordu şuanlık. Gayet iyi anlaşmışlardı aslında efendi saygılı birine benziyordu Ceren için Selim. Okula girdiklerinde neşeleri gayet iyiydi hem hepsi gülümsüyordu sohbet muhabbetle nasıl okula geldiklerini bile anlamamışlardı ki zil çaldı ders saati gelmişti. Tenefüste görüşürüz diyerek sınıflarına ayrıldı hepsi. Cerenin keyfi oldukça yerindeydi artık Sara ona hakkettiği zamanı ayırıyordu. Sara değişmemişti hala ona değer veriyor ve artık dediği gibi Hilal le de görüşmüyordu. Ceren için tabi . (Hilal Sara'nın sıra arkadaşı ne kadar konuşmuyoruz dese de aslında konuşuyorlar tabi ki arkadaşlar) Sara sınıfa girdiğinde Hilal çok kötüydü. Ne olduğudunu sordu Hilal de anlattı her şeyini ve ondan bugün derse girmek istemediğini onunla vakit geçirmek istediğini söyleyerek  " benimle gelir misin derse girmeyelim bugün Sara sana ihtiyacım var" deyince dayanamamıştı işte Sara. Gitsem nolur ki diye düşündüğünde ona nolur gel diyen gözlere hayır diyemezdi Sara "tamam" dedi. Okuldan çıkmışlardı. Zil çalana kadar da hiç kimse yokluklarını fark etmemişti.  Ta ki Selim le Ceren Sara 'nın sınıfına gidene kadar. Sabah kendisiyle okula gelen Sara nasıl olur da okulda yok olurdu anlamıyordu Ceren. "Ne hikmetse aynı gün hem Hilal hem de Sara derste değillermiş" dedi birden Ceren. Sınıfa sorduğunda ise ikisinin ders öncesi okulu ektiğini öğrenmiş oldular. Yüzü düşmüştü Ceren'in Selimde bunun farkındaydı ona destek olmak istiyordu yanından ayrılmak istemedi. "Beraber oturmaya ne dersin Ceren  ?" Dalgın bir halde "olur" deyivermişti işte.  Çıktılar bahçeye oturdular yan yana karşılarında ise Melih le Damla vardı. Ceren 'in bir kez daha yüzü düşmüştü söz vermişti Sara ona en zor anı olan şu zamanlarında yanında olacaktı ama yoktu işte. Selim "anlatmak ister misin neyin var niye bu kadar üzgünsün ki ?" gerçekten merak ediyordu bu gizemli kızın neden üzgün olduğunu. Ceren çok güzel bir hayli de çekingen herşeyi içinde yaşayan birine benziyordu Selim için. Sara da onunla iyi olduğuna göre kesinlikle iyi biriydi Ceren. Dinlemek istiyordu kendisine güvensin her anında yanında olmasına izin versin istiyordu. "Yok bir şeyim iyiyim aklım Sara ya takıldı söz vermişti beni yalnız bırakmayacağına ama görüyorum ki yine sözünü tutmuyor beni yine ortada bıraktı baksana ağırıma gidiyor böyle yapması beni anlıyorsun değil mi ?"  Üzülmesine dayanamayan Selim " yapma ama o yoksa ben varım bir Sara etmem belki ama iyi bir dost iyi bir dinleyici oldukçada güvenebileceğin biriyim.Biliyorum bana güven denilmez ama cidden ben senin yanında olmak istiyorum senin mutlu olmanı istiyorum olur mu izin ver bana bunun için " Ceren duydukları karşısında şaşırmıştı daha ne kadardır hayatındaydı ki bir kaç saattir nasıl olurda böylesine yanında olmak isterdi. Anlamak istiyordu onu ama bir şans verebilir miydi Selime.  Selim Sarayla konuşup arkadaş olduğuna göre güvenebilirim her halde hem oldukça efendi ve saygılı biri diye düşünerekten "peki"  dedi Selim oldukça sevinmişti." Dersin kaça kadar " Ceren in son iki dersi vardı sahi ne yapacaktı bugün. Sarayla olan programı aklına geldi izin almıştı bin bir sıkıntıyla annesinden bunu o anlık ağzından kaçırıvermişti işte. " O plana ben dahil olsam ??"  "tamam çıkışta bu bankta bekliyorum seni diyerekten sınıfına kadar beraber yürüdüler. kapının önünde Selim le konuşuyordu ki Melih yanına geldi Ceren in. Nolduğunu anlamayan Selim sadece izliyordu. ( Arkadaşlar Melih ve Selim aslında çok samimi kardeş gibi arkadaşlar ama Damla dan Selimi kıskandığı için okulda konuşmama kararı almış araları uzun süredir açık iki arkadaş bunlar haliyle ) Melih onları sevgili sanmış ve çok kızgındı daha düne kadar kendisini seven bu kız Sara dışında kimseyle görüşmeyen Ceren nasıl olur da bahçede baş başa bir erkekle oturabilirdi aklı almıyordu. Bir haliyle sinirli olan Melih tek bir cümle söyledi çatık kaşlarıyla " Ceren seninle konuşmamız lazım!!"




Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin