Bölüm 26

49 3 0
                                    

          Ceren şaşkındı korktuğu başına gelmişti işte. En yakınına yakıştıramadığı şeyi yapmıştı işte Ceren kulaklarına inanamıyordu. "Bu nasıl olur  Sara dalga mı geçiyorsun benimle benim onu nasıl sevdiğimi bilmiyor musun ?Ne kadar zaman bekledim sevdim ben onu sen bilmiyor musun bunu bana nasıl yaparsın!" Cerene hafif gülümseyerek "işte tamda bunun için sevgili oldum onunla sana yaptığı onca şeyi bende ona yaşatacağım sen onu nasıl sevdiysen o da beni öyle sevecek sen nasıl üzüldüysen o da öyle üzülecek söz verdim kendi kendime ne olur sende karışma buna" dedi. Gözleri kocaman açılmıştı "nasıl bir söz bu ?" "Ceren söz sözdür işte izin ver bak yapacağım göreceksin karışma sen hem ben senden öncede tanıyordum onu hak etti bunu."  "Söz sözdür biliyorum karışmıyorum tamam ne halin varsa gör. Ama sizi yan yana görmek beni ne kadar üzecek beni sen ne kadar üzdün ve üzmeye devam edeceksin umarım bunları da hesaba katmışsındır." "Üzülmeyeceksin benim içimde ona karşı bir his yok sana yaşattıklarını yaşatacağım ona sadece hiç bir şey gerçek olmayacak yani için rahat olsun o konuda güven bana." "peki tamam inanıyorum sana" dedi. Başkada çaresi yoktu Sara oldukça kararlıydı. Durgun bir şekilde sınıfına gitti. Pencereden Sara ile Melih'i izledi. Melih oldukça ilgili gözüküyordu Sara ya sürekli sarılıyordu elini tutuyordu.Daha fazla görmeye dayanamadı sırasına oturdu gözünü kapatsa ağlayacaktı o yüzden kapatmıyordu sadece ama göz yaşlarını tutamamıştı işte. Gözünün önünden gitmiyordu ikisini o şekilde görmek. İşte bazen insan hayalini kurduğu ,onun hayaliyle yaşadığı birini bu şekilde kaybediyordu belkide. İçi parçalanıyordu sanki ama sesi çıkmıyordu, çıkartamıyordu. Onun canının yanmasını düşünmek bile daha fazla canını yakıyordu Cerenin. 

    Sara ve Melih'i okulun bahçesinde sarmaş dolaş görmüştü neye uğradığını şaşırdı bir an "noluyor buda ya ?" dedi Selim. Yanlarına gitmek daha doğru sanırım belkide gözüktüğü gibi değildir dese de oda biliyordu ki öyleydi. Bir gün önce Ceren ile dans edip umut veren adam bugün en yakın arkadaşıyla sarmaş dolaştı işte bunun ne demek olduğu belliydi. "hayırdır kardeşim siz napıyorsunuz hani Ceren ?" dedi "uzak duruyorum Cerenden istediğiniz gibi sevgilim ile oturuyoruz" pek bir şey deme gereği görmemişti. Her şey ortadaydı zaten "İyi hayırlı olsun kardeşim ben Ceren'e bakayım " diyerek ana binaya doğru yöneldi. Sınıftaydı Ceren sırasında ağlarken buldu onu. Düşündüğü gibiydi her şey umutlanmıştı dünkü hareketiyle Melihin. Şimdi ise yıkılmıştı üstelik Sara en yakın arkadaşıydı onun nasıl yapardı diye düşünmekten alamadı kendini "neyse" dedi. Oturdu yanına tek bir kelime etmeden sarıldı. Sarılmak bir çok şeyi söylemek yerine uygulanan ve daha fazla rahatlatan tek eylemdi çünkü. Omzuna koydu başını hıçkıra hıçkıra ağladı.  Söylemek istediği o kadar çok şey varken ağzını açsa kanatıyor sussa batıyordu adeta bir cam kırığı gibi. "Geçecek her şey bir gün inan bana." dedi. Uzun uzun sarıldı bir kaç defa daha "güçlü olmalısın" dedi. Sınıftan çıktı ders zilinin çalmasıyla kapının önünde Sara ile karşılaştı. Sert bir şekilde ona bakıyordu ki Sara "ne zaman söyleyeceksin Ceren'e ?" demesiyle afalladı. "Neyi ne zaman söyleyeceğim ?" dedi. Cevabı ise oldukça netti Sara'nın.

Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin