Bölüm 11

70 1 0
                                    

         Balkona koştu kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Korku ve endişe ile aşağıya  baktı bir tır vardı yolun ortasında herkes arabadan inmiş tırın altına bakıyordu. Herşey normal gibiydi kalabalık dışında ne oluyordu orada.  Bir anda gözleri babasını göremedi o topluluğun içinde babası yoktu yola baktı yoktu karşıya baktı yoktu aşağıda ki bakkala baktı yoktu yoksa!!! 

     Gözleri fal taşı gibi açıldı. "BABAAAA!!!" Herkes balkona bakıyordu. ağlayarak dışarı koştu tabi annesi de onunla çıktı. İkisi de oldukça perişan bir halde yola atladı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyor canı çok acıyordu. Tekerleğin hemen arkasında iki ayak vardı bir de yolda bir ayakkabı yanları açılmış. Babasının ayakkabısıydı tır üstünden geçmişti tekerleğin hemen arkasındaydı babasıambulansı aramış çevredekiler ama   ambulans hala gelmemişti. "Babacım , babacım beni duyuyor musun diyerek tırın altına attı kendini. Zavallı annesi ile inme inmişti sanki kadına hareket edemiyor konuşamıyordu gözlerini kırpmıyor ama yaşlar düşüyordu intihar edercesine gözünden. "Anne hareket etmiyor babam beni duymuyor anne bağırıyorum babam uyanmıyor hala. Anne babaamm, babam anne!!"  Sara kendini yerden yere vuruyor annesinin yanına koşuyor bir bir babasının yanına koşuyordu. Çevredekiler onun bu haline üzülüyordu. Acı acı siren sesleride duyulmuştu işte. Tüyleri ürpertircesine gelmişti doktorlar hastayı sedyeye alıp diğer ambulansa da eşini aldılar Sara annesinin yanına binerek hepsi hastaneye yol aldılar. Yolda kalbi iki defa durmuştu babasının. Hastaneye geldiğinde ise daha içeri girmişti ki kalbi durdu doktorlar ellerinden geleni yaptılar. Sara bir odada annesi kendinden geçmiş diğer odada babası can savaşı verirken dualar ediyordu Allaha babasını ondan almaması ailesinin sağlığına kavuşması için. Derken doktor dışarı çıktı. Başı eğikti "doktor bey babam içerde az önce geldi iyi değil mi ? Kurtulacak değil mi babam ne olur kurtarın babamı... "

          "Başın sağ olsun evladım elimizden geleni yaptık. Gelmeden önce iki defa durmuş kalbi dayanmadı kaburgalarının üstünden geçmiş araç kurtaramadık babanı.." dedi devam etti bir baba ölebilir miydi ? Bir gecede bir aile yok olabilir miydi ? Bir evlat bir gece baban öldü lafını duyabilir miydi ? Babalar ölmemeliydi oysa "hiç baba ölür mü doktor yanlış söyledin deme bir çocuk babasız kalır mı daha babamın annesi babası yaşarken babam ölebilir mi ?" Acı bir feryat bastı hastaneyi "BABAA NAPARIZ BİZ SENSİZ BİZİ BIRAKMA BABA NE OLUR ÖLME BABA BİZİM SANA İHTİYACIMIZ VAR BABAMM BEN SENSİZ.." Kapı açıldı bir sedye çıktı üzeri beyaz çarşafla örtülü kenarından bir kol sarkmış nasır elleri hala sıcaktı bedeni babasıydı elini tuttu. "Babacım ne olur gitme söz veriyorum bir daha sana küsmeyeceğim hep yanında olacağım hiç üzmeyeceğim seni babam nolur gitmee nolur ölmüş olamazsın benim babamsın sen güçlüsün babaların ölmeyeceğini göster doktorlara" birden bir el çekti onu babasından eli koptu. "Baban yok artık genç kız daha güçlü olmalısın annen nerede hem senin iyi misin?" gözleri bulanmıştı annesi yoktu içeride ama kendinde değildi. babası yoktu artık bu düşünce çok ağırdı adeta altında ezilircesine kendini kaybetti. Bayılmıştı sabaha kadar serum vermişler lakin bir türlü uyandıramamışlardı. Belkide uyanacak kadar güçlü değildi bu gerçekle yüzleşecek kadar. Babası yoktu artık. Bir anda açtı gözlerini serumu çıkarttı kolundan . Yanına gelen hemşirelere babasını sordu. Morgta olduğunu ancak yarın cenazeyi teslim alabileceklerini sordu. Annesi ise strese bağlı bir rahatsızlık geçirmiş olduğunu ve şuan uyuttuklarını öğrendi. "Babamı görmek istiyorum dokunmak istiyorum babama sarılmak istiyorum kokusunu özledim babamın nasırlı ellerini özledim göreyim lütfen izin verin" Hali berbattı kızın "normalde yasak ama aramızda kalırsa götürebilirim seni babana " Sara başını salladı. beraber asansöre binip bodrum kata morga indiler. oldukça soğuktu. bir dolabı açtı. Dışarısı bile bu kadar soğukken o dolap kim bilir ne kadar soğuktu babası çıktı. yüzünü açtı  gözlerinin altı morarmış teni beyazlamış ve çok soğuktu.  Ceketini çıkarttı babasının üzerine örttü yaşlı gözlerle. "Babacım senin öldüğünü söylediler biliyor musun benim babam çok güçlü ölmedi dememe raağmen inanmıyor kimse bana. Baba çok soğuk tenin üşüyorsun değil mi sende burda çık hadi burdan tut elimden gidelim annemde dayanamadı seni öyle görünce biliyor musun hasta oldu yatırdılar uyutuyorlar daha gittiğinden haberi bile yokken gel işte babacım ben naparım sensiz peki ya annem nasıl dururuz ayakta ..." Ağlayışları bitmiyordu genç kızı zaptedemiyordu doktor ne dese duymuyor babasına sarılıp babasıyla konuşuyordu. Hemşirelere seslenip Sara'ya narkoz verdiler odasına götürdüler genç kızın ceketini babasının üstünden alıp.  Gözlerini odada açabilmişti sabah. Tüm akrabalar hastaneye toplanmış babasından cenaze diye bahsediyorlardı... Annesinin yanına gitti. Annesini uyandırdı. Eşi hakkında hiç bir bilgiye sahip değildi kadın "Baban nasıl iyi de kızım lütfen ??"

Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin