Bölüm 30

42 2 0
                                    

         Yaşadığı şeyin ağırlığı omuzlarına çökmüştü adeta. Hiçbir şey demeden kalkıp eşyalarını topladı. Kapının açıldığını duymasıyla Selim kafasını kapıya çevirdi. Kapıdan hışımla çıktığını gördüğünde ise Cerenin, olan biteni fark etmiş ve hızla peşinden çıkmıştı. Nasıl açıklayacağını ne diyeceğini o bile bilmezken bir açıklama yapma yükümlülüğü hissediyordu kendinde. Evden çıktığında karşıda dolmuşa bindiğini görmüştü sevdiği kızın. Tam olarak daha unutamamış olduğu yetmezmiş gibi Melihi birde en yakın arkadaşıyla aynı yatakta görmüştü. Ceren Selim'in varlığını herşeyi unutup çıktığı eve ağlayarak bakıyordu. Dolmuş hareket etiğinde göz yaşlarını tutmak için büyük çaba harcamıştı gerçekten. Ağladığını gören yolcular genç kıza baktıkça ise rahatsız olup indi dolmuştan. Koşmaya başladı sonrasında ise Selim ile gittikleri parkta buldu kendini.Salıncakta biri oturuyordu. Parkta bu kişi dışında kimse yoktu. Sessizce önüne bakıyordu. "kim bilir onun ne derdi vardı da attı kendini buraya" diye iç geçirip yanındaki salıncağa oturdu yüzüne bile bakmadan o kişinin. Bir süre sonunda da kafasındaki düşünceleri ve gördükleriyle yüzleşirken yalnız olduğunu hissettiği anda bıraktı gözyaşlarını. Öylesine ağlıyordu ki içi parçalanmıştı. Ellerinin içine koyduğu başını bir an kaldırmadan delicesine ağlıyordu. Yanındaki genç ise göz ucuyla izliyordu Ceren'i. Rahatsız edip acısını bölmemek için tek kelime etmiyordu. Nefes alışları git gide değiştiğini gördüğünde ise ayağa kalkıp önüne diz çöktü elini tuttu. Elini tutmasıyla Cerenin itmesi bir oldu. "SELİM!" şaşkındı onu nasıl buldu ne zamandır buradaydı farkında değildi. "ceren sakin ol artık lütfen bak sana bir zarar gelmesinden korkuyorum artık yeter yapma." " Selim nasıl olur nasıl yaparlar böyle bir şeyi anlamıyorum benim kardeşim dediğim insandı o. Ama sabah gördüğüm şey benim kardeşimin yapacağı bir şey değildi. O sevmiyordu Melih'i. Nasıl oluyor aklım almıyor. Dünyanın bu kadar kirlendiğine ben gözlerimle şahit olmak istemezdim. Ben nasıl kardeşim derim ona şimdi nasıl bakarım annesinin yüzüne. " diyerek ağlamaya devam etti Selime sarılarak. Onu avuturcasına "Sakin ol Ceren senin bir suçun yok. Bundan sonrasında da görüşmezsin Sara ile daha fazla davranmazsın eskisi gibi." Doğru söylüyordu eskisi gibi olamazdı zaten hiçbir şey söylemedi duraksadı sonra ayağa kalkıp "biraz dolaşalım eve gideyim ben sonra" diyerek yürümeye başladı. Kafasını önüne gömmüştü Selim nasılda suçlu hissediyordu üzülmüştü bir an için. Elini tuttu Selimin göz göze geldiler. Gülümsedi ilk defa böylesine elini tuttuğu için Selimin. Biliyordu özünde iyiydi bu adam bir şeyleri iyi yapmak için elinden geleni yapıyordu biliyordu. "İyi ki varsın Selim " dedi bir anda içinden gelmişti. Eğer o olmasa belki bu kadar güçlü hissetmezdi. Belki acısını bu kadar içinde biriktirip toplayıp ben güçlüyüm diyemezdi. Boş ver diyemezdi belki bu kadar kolay. Bir şeyler gerçekten başlıyordu farkındaydı ve bunu Seliminde fark etmesini sağlamak kalmıştı artık. O gün biraz daha dolaştıktan sonra Selim Cereni eve bırakıp eve geçmişti. Telefonuna saate bakmak için çıkardığında Melih'ten gelen mesajları ve aramaları görmüştü. Yorgundu "yarın konuşalım kardeşim." Mesajını atıp uzandı yatağına. Ceren de eve girer girmez odasına çıkıp üstünü değiştirmeden yatağına atmıştı kendini. O kadar soğumuştu ki insanlardan en güvendiğim dediği insanın bile ihanetine uğradığı bu gün de ne kadarda yanındaydı ne kadar da acısına ortaktı Selim. Hep böyle değil miydi ? Ne zaman Sara'yı yanında göremese Selim yanında biterdi. Melih yıkar dökerdi Selim gelip toplardı. İşte bu yüzden yanında oluşunu dimdik duruşunu sevdi Selimin. Ayağa kalktı odasında ki Melih ve Sara yı hatırlatan her şeyi topladı bir koliye kaldırıp kenara koydu. Hayatında en yakın dostuna kardeşine bile güvenemeyeceğini biliyordu artık sığınacak tek limanı Selim'di ve bu onun içini rahatlatıyordu biliyordu çünkü tüm dünya bir gün yalnız bıraksa Cereni Selim tutardı daima elini. Gülümsedi "iyi ki varsın Selim, iyi ki hayatımdasın :) " diyerek pencerenin önüne geçti ve Selimi aradı uzun uzun konuştu. İkisi hakkında olan ilk uzun konuşmalarıydı bu belkide. 


Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin