Bölüm 39

34 0 0
                                    

   Ertesi gün erkenden kalktı Ceren Selim için sıcak sıcak poğaçalar yaptı. Daha sonra  poğaçasını domatesini zeytinini saklama kaplarına koyup çantasına attı ve evden çıktı gelen ilk dolmuşla çok heyecanlıydı. uzun bir günaydın mesajı yazdı Selim için. İşe ne zaman gideceğini sordu aslında cevabı bir gün öncesinden Selim söylemişti ama yinede emin olmak istiyordu. Öğlen  gidecekti işe artık daha heyecanlıydı  beraber ilk defa kahvaltı yapacaklardı "hadi gel gazi çamlığına gidiyorum bende şimdi" dedi.  Aradı Cereni " napacaksın ki orada sabah sabah neden oraya gidiyorsun ?" "Sen hala yatıyor musun o ses ne öyle ? hadi çabuk gel bak konuşacaklarım var seninle"  "sabah sabah mı ?" "hadi bekliyorum" "tamam hazırlanıp çıkıyorum" deyip telefonu kapattı. Bir kaç durak sonunda indi aşağı inmesiyle yeşille mavinin kucaklaştığı bir semte ayak basmış gibi hissetti kendini. Tek sorun araba seslerine maruz kalıyordun çamların ardından. Ama genel olarak huzurluydu havuzun yakınlarına yaklaştı fazla güneş vurduğu için biraz ilerisindeki masaya poğaçalarını zeytinini domatesini çıkarttı. Tek eksik Selimdi.Derken çamların arasından geliyordu işte kırmızı kareli bir gömlek kot pantolon ile onca yeşilin içinde dikkat çekiyordu başı  döndüğünde gözlerinin yeşili daha çok huzur vermişti işte yaklaştı oturduğu masaya doğru gülümseyerek "sürpriz kahvaltı demek :)", "evet bir tek  sen eksiktin az önce ama şimdi fark ettim ki çay almayı unuttum ben " baktı Cerene şöyle bir otur  sen ben alırım şimdi diyerek ayrıldı.  Kısa bir süre sonunda bir meyve suyu ve bir çayla geldi yeniden. Ceren çay içmezdi o yüzden ona meyve suyu almıştı. Oturdular bir yandan atıştırıp diğer yandan konuştular o kadar keyifliydi ki. Saatler beraberken çabuk geçer bilirsiniz  yine öyle olmuştu işte  Selimin iş saati Cerenin ders saati yaklaşmıştı dolmuşa bindikleri gibi Selim işe Ceren derse gitmişti bir gün daha beraberken böylesine geçmişti. 

     Acısı bu kadar çabuk geçmeyen aşkın neden mutlu günleri böylesine çabuk geçerdi ki ?


       Hafta sonu  Selim  Cereni yanına  çağırdı ciddiydi oldukça eli ayağı titriyordu Cerenin bir sorun çıkacak onu kaybedeceğim diye ödü kopuyordu yine işte. Selim sertti tek bir kelime etmiyordu. Motorunu çıkarttı kaskı uzattı Cerene korkarak "nereye gidiyoruz Selim?" dese de bir cevap vermedi Selim çaresiz bindi motora.

Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin