^^Ertesi gün^^
Sarmaşık misali dolanan hayatların acı serzenişlerinde biten dikenlerdi asıl yaralarımızı kanatan. Hain, zalim ve en çokta sinsiydi belkide. Nereden çıkacağı belli olur muydu bir dikenin? İlla gülde mi biterdi o dikenler? Çünkü, bizzat bize zehrini sunan o sarmaşıklardı tene acıyı bahşeden dikenleriyle. Acıyı, bedene hüküm kılmıştı. Yaraları kabuklarıyla bir bir ayıklamıştı. Usul usul sinmişti benliğe kızıl ton. Derinine inmişti en derinine ve yaraların âşiyanına kavuşuvermişti büyük bir zaferle.
(Kendi kitabımımdan kopya😄😉)
Acının mateminde kanadı kırık bir kelebek yaşıyordu. Acıyla bezenmiş yaşamı nefes kesici ve zorlayıcıydı. Acılar, zalimdi. Acılar, acıydı.
Acılar, acımasızdı. Acımazdı.
Yattığı yatağından huzursuz bir şekilde yavaşça kalktı Nur. Dünün acı serzenişlerine gebeydi hâlâ tüm bedeni. Sabah namazını kılmak için abdest alması gerekiyor ve ayrıcada namazdan sonra gitmesi gereken olan o yere uğrayarak gününü sonlandırmanın gerekçesiyle boğuşuyordu beyni.
Annesinin talimatına göre alışveriş yapması gerekiyordu. Gerçi abileri hallederdi bu işi ama Nur'un annesi oğullarını yormak hiç istemiyordu.
Çünkü, neymiş" o erkekmiş ve çalışıyormuş." "Zaten işleri onları yoruyormuş ."
Genç kızın bu laflar canını çok yakıyordu. Sızıyordu acı, en derine acıta acıta.
Ne yani bu hayatta kız olarak doğmak suç mu oluyordu şimdi?
Şükrediyordu...
Genç kız, dua ediyordu...Sessiz yakarışlarını duyuruyordu Rabbine.
Her gün ama her gün güçlü olabilmek için, dayanabilmek için Allah' a yalvarıyordu Nur.Çünkü o bir gerçeği biliyordu. Rabbi böyle olmasını istemişse elbet bir bildiği vardır diye düşünüyordu. Rabbinin ona bu acıları verirken yanında sabrınıda vereceğine inanıyordu tüm kalbiyle.
-"Anne çıkıyorum ben. Listedekilerden başka bir şey yok dimi? "
-"Yok. O değil de Nur, eve hızlı gidip geliyorsun! Başını aşağıya eğiyorsun ve asla ama asla elin adamlarına bakmıyorsun! Anlaşıldı mı? Birde senin yüzünden biricik oğullarımın namuslarına laf getirttiremem! Getirmiyeceksin de!"
-"Pe- peki anne."
Ne diyebilirdi ki genç kız, annesi her zaman böyleydi. Her şeyde Nur' u değilde biricik oğullarını düşünürdü. Genç kızıda bu üzüyordu. Yarası deşiliyordu. Kapanmayan yarasını kimse görmüyordu. Acımıyordular, tuz basıyordular sızlayan yaraya.
Annesi öyle değil de "kızım senin iyiliğin için erkeklere bakmaman gerekir." dese genç kız, mutlu olacak ve her zaman yaptığı bir şeyi yaparak hiç bir erkeğe bakmayacaktı. Hoş gerçi istesede bakamazdı. Dininde haramdı... Dinimizde haramdı...
Allah böyle istemişti...
Genç kızda, ona olan kulluk görevini yerine getiriyordu, yapması gereken bir şey olarak.
★★★
Girdiği marketten listede ne varsa hepsini alışveriş arabasına koyarak kasaya ilerledi Nur. Kasadan tek tek her şeyi geçiren kasiyere, tatlı kahverengi saçlı, masum duru bir güzelliğe sahip kıza gülümseyiverdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A ş k ı n A c ı H a l i / Tamamlandı
EspiritualBir kadının hikayesi değil bu. Tüm kadınların hikayesi. Nur Kaya, hayatının baharında dalından koparılmış gonca bir gül daha. Neşeli, yardımsever, iyi, hoşgörülü, güzel ahlaklı, saf kalpli güzel bir genç kız. Herkes tarafından sevilen bir kız, ailes...