3.8 "Küçük sınav"

3.8K 284 61
                                    

Acılar, sızılar değil miydi ki insanı yok eden, canını yakan. Bir adam üzgündü. Bir adam mutlu. Kerem bakışlarını gülümseyen Nur'a çevirdi. Onda gördüğü o özellik bile ona karşın kendisini yakın etmeyi başarmıştı bile. Genç adam, kalbinin sızladığını hissediyordu. Hayır, hayır ona karşın bir şeyler hissedemezdi dimi?
Bu bu olamazdı onun için çünkü Kerem Gündoğan' ın dünyasında aşka yer yoktu.

Tıpkı üniversite hayatında umutlandığı fakat sonucunda canının yandığını bile bile aşka yer açmış, hayatına almıştı ama daha sonra yaptığı hatanında ne olduğunu çok iyi anlamıştı ve de şimdi bir daha aşk. Olamazdı...

Yeşil gözlerini ovalayıp el ele birbirlerine gülümseyen çifte baktı Kerem. Azcık arkalarında duran annesi ve babasınıda gördü eski askerlik arkadaşının. Kimse hâlâ farkında değildi onun burada olduğunun. Aslında bu iyiydi. Hemen hızlı adımlarla arkasına dönüp burayı terketmek için ayakları defansa geçmişti ki ismini hayran kaldığı kadından duydu tam o esnada.

-"Kerem!.."

Ne yapacağını bilemez bir halde olduğu yerde kalakaldı işte şimdi olanlar gerçekten çığrından  kesinlikle çıkacaktı.

Çağatay, karısının elini sımsıkı tutarak annesi ve babasınıda arkalarına alarak duluşma salonunda çıkmak için hareketlenmişti. Çağatay, o kadar derin bakıyordu ki sevdiği kadınının yüzüne, gözlerine hatta tam önlerinde duran, düşmanı olduğu eski askerlik arkadaşını, Kerem Gündoğan' ı  bile farkedememişti ama karısının o güzel dudakları ve o güzel ses tonundan duyduğu isimle birlikte bütün vücudu hemen kaskatı kesilmişti. 

Hızla karşısına baktığı gibi görmüştü Kerem' i. Ne işi vardı şimdi bu p*ştun burada? Diye düşündü ve karısının elini bıraktı.

Nur, bir anda Çağatay' ın elini,elinin arasından ayrıldığını farkedince tüm vücuduna ürperti duygusunun hafiften hafiften esmesiyle birlikte o da hızla harekete geçip " senin burda ne işin var lan!" Diye bağıran sevdiği adamın kolundan kavrayıverdi sıkıca.

Biliyordu. Çağatay kavga çıkaracak ve Kerem' i dövecekti ama izin veremezdi ki. Asla!

-"Çağatay!."

-"Nur..."

Çağatay, son anda kolundan kavrayan güzel karısı yüzünden duraksamak zorunda kalmıştı. Şimdi ise yaptıkları yanlıştı. Sinirliyken yanına gelmemesi lazımdı ki bu halde  yüzde yüz ona zarar verebilirdi ve artık şu zamandan sonra Çağatay Korkut Samyeli' nin isteyeceği son şey olurdu Nur' a, güzeller güzeli  karısına zarar gelmesi, zarar vermesi.

Sevdiği kadına zarar gelsin istemezdi hiç bir zaman. İstemiyordu da. Hemen bir şeyler yapması gerekiyordu. Sakinleşmek adına sımsıkı kapattığı gözlerini açıp yanında  duran dünyalar güzeli karısına baktı ve hafif tebessüm etti.

-"Lütfen..." dedi.

-"Lütfen Nur, çekil önümden."

Nur ise hayır dercesine Çağatay' a karşın kafasını sallıyordu. Hayır çekilemezdi. İzin veremezdi.

-"Hayır." Dedi fısıltı gibi çıkan bir ses tonuyla.

Yalvarıyordu  nerdeyse ona. İstemiyordu Çağatay' ın kavga etmesini. Kısa bir süre sonra çaresizlikten ağlamaya başladı Nur.

A ş k ı n   A c ı   H a l i  / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin