Sürtükler pezevenkler içindir.

3.1K 233 135
                                        


Bir süre kapısının önünde dikildikten sonra sınıfa çıkmış ve çantamı almıştım. Ardından arkama bakmadan arabama atlamış ve okuldan çıkmıştım. Onun yüzünden o gün tüm dersleri kaçırmıştım. İki saat arkası dönük götünü göstere göstere ders anlatmasını dinleyemezdim. Ah bir de imalı lafları vardı onlara hiç katlanamazdım. Çalan telefonum düşüncelerimi kesmeme sebep olmuştu. Kimin aradığına bakıp çağrıyı onayladım.

"Efendim Jungkook?"

Karşı taraftan bir kaç hışırtı geldi.

"Hyung seni okuldan çıkarken gördüm. Evde bir şeyini mi unuttun?"

Endişeli sesi beni birazcık da güldürmeyi başarmıştı. En azından birileri beni düşünüyordu onun aksine.

"Ben okula gelmeyeceğim Jungkook. Başım ağrıyor dinleneceğim biraz."

Ses tonu anında değişmişti.

"Bu baş ağrının Yoongi ile ilgili bir alakası olabilir mi? Çünkü seni onun odasına girerken gördüm de."

Adını duymamla kalbimin zıplaması bir oldu. Sinsi bir şekilde güldüğünü tahmin etmek zor değildi.

"Yoongi ile ne alakası olabilir ki? O sadece benim öğretmenim."

Bir süre sessizlik oldu.

"Sikeyim daha demin ne dedin sen?"

"Küfür etme Jungkook."

"Her gece o adamı düşleyerek kendini çekiyorsun sen. Bu lafların senin ağzından çıktığına inanamıyorum."

Bağırarak söylediği sözler telefonumu kulağımdan uzaklaştırmama sebep oldu.

"Bağırma, okuldasın."

Jungkook laflarımı umursamamış devam etmişti.

"Yoongi ne dedi sana?"

Zihnime tekrardan akın eden düşünceler yutkunmama sebep oldu.

"Çok önemli bir şey değil. Kapatmam lazım benim."

Kapatmamam için tekrar yüksek sesle bağırdığında ne diyeceğini beklemeye başladım.

"Hyung, iyi misin?"

Arabamı evin önüne çektiğimde bir süre ne cevap vereceğimi bekledim. İyi miydim bilmiyordum. Kötü müydüm onu da bilmiyordum.

"Ben..."

Yutkunup tekrar devam etmiştim.

"Ben bilmiyorum Jungkook."

Karşı taraftan gelen sesler gözyaşlarımı durduramamıştı.

"Hyung, okul bitince direk senin yanına geleceğim tamam mı?"

Görmeyeceğini bile bile kafamı sallamıştım.

"Sikeyim, şimdi gelmeyi çok isterdim ama lanet bir sınavım var."

Gülümsemiştim.

"Derslerini aksat-"

Jungkook lafımı bölmüştü.

"Siktirtme dersleri, ben gelesiye kadar otur ve sakın yanlış bir şeyler yapma."

Arabadan inip cebimden anahtarlarımı çıkarırken telefonu kapatmıştım. Evin içine girer girmez karşıda beni karşılayan büyük ayna tüm aciz halimi göz önüne seriyordu. Gözlerim kan çanağına dönmüş ve aşağılanma hissi tüm vücuduma hakim gibiydi. Gözlerimi aynadan çekmiş ve gidip içerideki bir koltuğa uzanmıştım. Gözlerimi biraz uyku için kapatmıştım ama aklıma dolan düşünceler uyumama izin vermiyordu. Eğer bu ufak bir takıntıysa bu kadar acıtmaması gerekiyordu. Sürtük olduğunu biliyorsun Kim Taehyung. Bu lafı daha önce de bir sürü kişiden işittin. Her gece bara gidip yiyişen sensin Taehyung. Sürtük olduğunu kendine bile söyleyebiliyorken onun söylemesi neden yaktı canını? Hislerim ilk defa beni korkuturken takıntının başka bir şeye dönüşmemesini diliyordum. Dönüşmesin ki acı çekmeyeyim. Köşede duran televizyon kumandasını alıp rastgele bir kanal açtım ve düşünmemeye çalıştım. Sadece unutmak istedim. Göz kapaklarım ağlamanın etkisiyle önce ağırlaşıp ardından kapandığında o anlık unutmayı başarabildiğim için mutluydum.

Math Teacher/ TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin