Math Teacher/ TaeGi

Cidden acizsin.

Arkasından ilerlerken gelen yoğun kokusu yüzünden aklımdan geçen düşünceleri durduramıyordum. Etrafta fazla öğrenci olmamasından kolayca arkasını inceleyebiliyordum. Kıvrımlı beli çıkık kalçası ve beyaz gömleğinden belli olan omuzları. Elim istemsizce penisime gitmişti bile. Ne yaptığımı fark ederek hemen elimi çektim ve kafamı sağa sola salladım. Odasının önünde durduğumuzda cebinden anahtarlarını çıkarttı ve kapıyı açtı. Geçmem için yer verirken fazla yakınlıktan nefesimi tuttum. İçeri geçtiğimde ise arkamdan kapıyı kapatarak masasına oturdu. Anlamsızca yüzüne bakarken konuşmak için ağzını aralamasıyla gözlerim istemsizce dudaklarına kaydı. Bunu fark etmemesini umarak gözlerimi direk derin kahveliklerine çıkarttım. Bu adam cidden nefes kesiciydi.

"Sen neden böylesin?" diye sordu sakin bir tonda.

"Aynısını ben de senin için düşünüyordum" diye fısıldadım. Duyup duymadığından emin değildim. Sadece o an kelimeler ağzımdan çıkmıştı.

"Tanrım bu notların ne böyle?"

Bir şey söylememiştim ve konuşmasına devam etmesini beklemiştim.

"Herkes Taehyung herkes senden şikayetçi. Ve ben senin sınıf öğretmenin olduğumdan tüm bu şikayetleri duymak zorunda kalıyorum."

Bakışlarımı başımla beraber yere indirdiğimde konuşmasına devam etti.

"Cidden senin neden böyle olduğunu anlayamıyorum. Sürekli gözlerin başkalarının üstünde. Öğretmenini bile taciz ediyorsun. Bakışlarını fark etmediğimi mi sanıyorsun Taehyung? Neyin derdindesin?"

Koltuğundan kalkmadan önce tiksinir bir şekilde ekledi.

"İyi bir gelecek istemiyor musun? Tek istediğin götünün sikilmesi mi yani?"

Yüzüne bakmadan konuştum.

"Özür dilerim daha çok çalışacağım."

Alaycı bir kahkaha attı.

"Tek diyeceğin bu mu yani?"

Hiçbir şey demeden yere bakmaya devam ettim. Bana yaklaşmaya başladı bunu adım seslerinden anlıyordum. Klasik ayakkabıları görüş alanıma girdiğinde eliyle çenemi kaldırdı ve göz göze gelmemizi sağladı. Gözümden akan tek bir yaşı fark etmişti ama acımasızca devam etti.

"Cidden çok acizsin Taehyung. Öğretmenini arzulayacak kadar aciz. Saçma sapan işleri bırak ve derslerine bak. Sürtük olmak yerine daha iyi biri olabilirsin."

Sarf ettiği kelimeler cidden çok ağırdı. Kaldırmamı bekleyemezdi. Kafamı sert bir şekilde yana çevirerek çenemi tutan elinden kurtuldum ve arkama bile bakmadan odadan çıktım. Yüzüne bir tane geçirmek isterdim ama yapamadım. Kıyamadım. Tanrım dedim. Bu odaya girerken neler düşünüyordum şimdi ki halime bir bak. Sanırım gerçekten acizdim.