Deliğim demiştin.

2.6K 157 64
                                    




Kalktığımda saat on biri gösteriyordu. Bugün okula gitmeyecektim o yüzden saati kafama takmadım. Yarım saat daha yatakta döndüm ve sonra duş almak için kalktım. Kalkmamla birlikte deliğimdeki acıyla tıslamam bir olmuştu.

"Sikik herif."

Soğuk bir duşun ardından söylene söylene mutfağa indim. Sonra ise mısır gevreği için dolaptan süt çıkarmıştım. Sütü kaseye boşaltıp gevreği de üstüne dökmüştüm. Kaşık da alarak masaya oturdum ve hayatımın daha ne kadar berbat olabileceği ile ilgili düşündüm. Herif resmen sikip gitmişti. Hayır gideceksin neden uyuyup gidiyorsun. Tamam uyudun neden ben gidiyorum demiyorsun. Gitme diye seni azdırıp tekrar sevişecek değiliz ya. Tamam öyleyiz ama en azından deseydin. Anlaşmayı da unutmuyor pezevenk yanına alıyor. Düşüncelerim çalan telefonla kesilirken kaşığımı sert bir şekilde tabağa bıraktım.

"İnsanın söylenmesine de izin vermiyorsunuz. Bakmıyorum bugün telefona."

Tekrar kaşığımı alıp yemeye devam ederken kapanan telefon tekrar çalmaya başlamıştı. Sesli bir şekilde sandalyeden kalktım ve merdivenleri çıkmaya başladım.

"Şimdi siktim seni."

Odama geldiğimde masanın üstünde hala çalan telefonu elime aldım. Ekranda gördüğüm yazıyla daha da çok sinirlendim. Ekranı kaydırarak kulağıma doğru götürdüm.

"Ne var?"

"Neden okula gelmedin?"

Alaycı bir kahkaha attım.

"Deliğime kendi penisin yetmiyormuş gibi üstüne vibratörü de soktuğun için olabilir mi? Senin yüzünden yürüyemiyorum bile şerefsiz."

Aşağılayıcı bir tonda konuştu.

"Daha fazlasını aldığını düşünmüştüm. Bilirsin deliğin rahat durmaz."

Sıkıntılı bir şekilde iç verdim.

"Diyeceğin bir şey yoksa kapatıyorum."

Kapatmamam için sesini yükseltti fakat sonradan okulda olduğu için alçalttı.

"Dur! Bir şey söylemek için aradım. Biliyorsun anlaşma gereği kimseyle sevişemiyorum. Bunun için bu akşam sana geleceğimi söylemek için aramıştım."

Tamam sinirlerimi baya zorluyordu.

" Sikik herif. Sana diyorum ki yürüyemiyorum. Canım acıyor anlıyor musun? "

Gözümden bir yaş düşmüştü. Hala kendi zevkini düşünüyordu. Ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı. Ağlayarak konuşmama devam ettim.

"Sen hep bencil mi olmak zorundasın? Vermiyorum amına koyayım. Siktirtmeyeceğim bugün kendimi istemiyorum."

Karşı taraftan onaylamaz sesler geldiğinde ne diyeceğini bekledim.

"Madde 3 Kim Taehyung. Ne istersem kabul etmek zorundasın. Ve ben seni bugün becermek istiyorum. Senin ne düşündüğün ya da ne hissettiğin umurumda değil. Dersim erken bitiyor bir saate gelirim."

Ardından kapandığını bildiren ses kulaklarımda yankılandı.

"Seni de anlaşmanı da sikeyim."

Telefonu masaya geri fırlatıp akşamdan kalan çarşafları kirliye attım ve yerdeki kıyafetleri kaldırdım. İşim bittiğinde kurumaya yüz tutmuş yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Zaman geçirmek adına televizyonu açtım. Onun için hazırlanmaya bile gerek yoktu. Tamam dün öyle demiyor olabilirdim ama bugün için geçerli değildi. Saçma salak programlar izleyip kafamdaki saçma salak düşünceleri atmaya çalışıyordum. Bunun böyle olmasını ben istemiştim. Sonuçta adamla yatmak isteyen bendim. Adamı kısıtlayan da bendim. İhtiyaçlarını karşılamam gerekiyordu. Sinirle başıma vurdum.

"Neden her seferinde şu lanet herifi haklı çıkarıyorum ki?"

Gözlerim duvardaki saate kaydığında çoktan bir saatin geçtiğini fark ettim. Birazdan geleceğini düşündüm. Koltukta daha da yayıldım ve zilin çalmasını bekledim. Aciz kalbim hala heyecanlanıyordu. Yarım saat sonra beklediğim gibi zil çaldığında ayaklarımı sürüye sürüye kapıya ilerledim ve kolu indirdim. Yüzü görüş açıma girdiğinde kalbim tekledi. Arkamı dönüp içeriye geçtim. Arkamdan kapıyı kapattı ve yanıma geldi. Yan taraftaki koltuğa oturduğunda gözleri hala bendeydi. Ona bakmamaya inat ediyordum. Sıkıntılı bir şekilde iç çekti.

"Seninle sevişmemi isteyen sendin neden böyle yapıyorsun şimdi?"

Göz teması kurmadan cevapladım.

"Bir şey yapmıyorum."

Ardından tekrar derin bir iç çekmişti.

"Peki acıktım. Bana bir şeyler yap."

İtiraz etmeden ayağa kalktım ve mutfağa ilerledim. İki kutu ramen aldım ve kapağını yarım açtım. Kettleı çalıştırdım ve suyun ısınmasını bekledim. Isındığını belirten ses mutfakta yankılandığında elime aldım. İlk ramene başarılı bir şekilde döktüğümde ikinci ramen için aynısını söyleyemezdim. Sıcak su tenime değerken acıyla bağırdım.

"Sikeyim sikeyim sikeyim."

Yoongi içeriden telaşla gelirken elimi soğuk suya tutuyordum. Elimi tutup konuşmuştu.

"Yanık kremin var mı?"

Acıyla tısladım.

"Çekmecelerin orada bir yerde olacaktı."

Elimi Yoongi'den kurtarıp suya tutmaya devam ederken Yoongi buzluğu açıp aldığı buzu elime tutuşturmuş ve suyu kapatmıştı.

"İçeriye geç kremi bulup geleceğim."

Kafamı sallayıp içeri geçtiğimde o da hemen kremi bulup arkamdan geldi. Yanıma oturarak kremin kapağını açtı. Kendi parmağına sıktı sonra elimi tuttu. Parmağı ile elime kremi yedirmeye başladı.

"Yanıyor."

Tüm dikkati elimdeyken konuştu.

"Geçecek."

Tüm kremi yedirdi.

"Geçmiyor."

Üflemeye başladı. Gözlerim onun yüzünü hedef alırken onunkiler hala elimdeydi. Gözlerim büzüşen dudaklarına indi. Tüm dikkati elimdeydi. Elini çekip omuzlarından koltuğa doğru ittirdim. Yavaşça üzerine eğildim ve hiçbir şey demeden dudaklarımızı birleştirdim. Derin bir öpüşmenin ortasına çekerken öpüşmeyi kesti.

"Deliğim demiştin."

Güldüm.

"Siktir et çok fena azdım."

Yoongi biraz acımasız ve bencil Taehyung ise inişli çıkışlı bir dediği bir dediğini tutmuyor mesela Yoongi yokken onu yapacağım intikam alacağım falan diyor ama Yoongiye karşı koyamıyor o yüzden anlaşmanın bitmemesi için elinden geleni yapıyor umarım ani değişimlerini anlamışsınızdır Taehyung zaten liseli ergenin teki

Math Teacher/ TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin