Yoongi dinlendikten sonra pantolonunu çekmiş ve sürücü koltuğuna geri dönmüştü. Arabayı ara sokaktan çıkarırken hala anın etkisinden çıkmaya çalışıyordum. Sikeyim çok ateşliydi. Çıplak bir şekilde yüz üstü uzanırken Yoongi'yi izlemeye başladım. Sanki daha demin sevişen o değilmiş gibi sakin ve dikkatli bir şekilde araba sürebiliyordu. Üstünde bir şey yoktu ve bundan utanıyormuş gibi durmuyordu.
"Bana yiyecekmiÅŸ gibi bakma."
Gülerek söylediği cümlesiyle irkilirken bozuntuya vermedim ve gözlerimi daha çok üstünde gezdirmeye başladım.
"NedenmiÅŸ o?"
Kafasını bir sürelik bana çevirip tekrar yola döndüğünde derin bir iç çekti.
"Çünkü eve gidemeden her gördüğüm ara sokakta seni becermek zorunda kalacağım da ondan."
Kafamı koltuğa biraz daha bastırdım ve gözlerimi yumarak mırıldandım.
"Benim için sorun olmazdı."
Direksiyonu tutan bir eli bırakmış ve aniden kalçama bir tokat atmıştı. Hala hassas olduğum kalçamı kaldırarak zevkle inlemiştim.
(Y/N: ARABADA GÄ°BÄ° ÅžEY EDÄ°N)
"Yaramazsın ve bu hoşuma gidiyor."
Sabırsızca mırıldanıp sadece şu lanet yolun bitmesini beklemiştim. Sonunda müstakil bir evin önünde durduğumuzda koltukta düz bir pozisyona gelip pantolonumu ve tişörtümü giydim. Yoongi'nin ardından çıkıp onu takip etmeye başladım. Cebinden anahtarı çıkarmasını beklerken evi inceliyordum. Şehirden biraz uzaktı etrafta tek tük evler vardı. Kafa dinlemek için birebirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapıyı açıp içeri girdiğinde arkasından girdim ve gözüme kestirdiğim koltuklardan birine oturdum. Kapıyı kapatıp ardımdan geldiğinde beni o camlara dayayıp becerdiğini düşlüyordum. Yanımdan geçip mutfağa girdiğinde ardından ona baktım.
"Aç mısın?"
Sorduğunda hınzır bir şekilde gülümsedim.
"Daha demin öğretmenim beni doyurdu fakat fena olmaz yerim."
Onu izlemek için mutfağa girdim ve orta tezgaha oturup onu izlemeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yemem dediğin bir şeyler var mı?"
Beni düşünüyor olması çok tatlıydı. Yüzümde hafif tebessümle karşılık verdim.
"Hayır yok ne istiyorsan onu yapabilirsin."
Dolaptan malzemeleri çıkardı ve yıkamaya başladı. Düşüncelere dalarken aklımdakileri sormaya karar verdim.
"Yoongi?"
Hafif bir mırıltıyla dinlediğini belirtirken devam ettim.
"Åžimdi ne olacak?"
Havucu doğrarken odada sadece bıçağın tahtaya vurulmasıyla çıkan tok sesi yankılanıyordu.
"Nasıl ne olacak güzelim?"
Sıkıntıyla ofladım ve tamamen tezgahın üstüne bağdaş kurarak oturdum.
"Yani biz ne olacağız?"
Ellerini yıkadı ve havluyla kurulayarak kalçasını tezgaha yasladı. Gözlerini gözlerime sabitleyerek bir süre düşündü ve omuz silkti.
"Sevgili oluruz herhalde."
Bu kadar sakin olması beni delirtiyordu.
"Ah hadi ama ben çıkma teklifi istiyorum."
Ufak bir çocuk gibi tepinmiştim ve Yoongi gülerek arkasını dönüp yaptığı işe devam etmişti. Umutsuzca tekrar seslenirken yavru köpek bakışı atıyordum.
"Ya etmeyecek misin?"
Kahkahası mutfakta yayılırken duyduğum mükemmel tını sayesinde ben de gülümsemiştim. Yemeği ocağa koymak için yanıma geldiğinde aniden gülümsememi sildim ve üzgün bakışlar atmaya devam ettim. Ocağı açtıktan sonra bana döndü ve çenemden tutarak alt dudağımı dişleriyle çekiştirdi ardından geri çekildi. Tekrar tezgaha dönüp bulaşıkları yerleştirmeye başladığında heyecanla sordum.
"Bu edeceğin anlamına mı geliyor?"
Kısık bir şekilde güldü.
"Bilmem."
"Ah cazibeme dayanamıyorsun işte."
Omzunun arkasından bana baktı ve gülümsedi.
"Tabi canım."
Sonunda yemek hazır olduğunda oturmuş olduğum tezgahtan indim ve normal insanlar gibi sandalyeye oturdum. Ardımdan o da oturduğunda ben çoktan yemeye başlamıştım bile. İştahla yerken onun lafıyla duraklamıştım.
"Başka bir okula geçeceğim."
Kaşlarım havalanmıştı.
"Neden?"
Bana bakmayıp yemek yemeye devam ediyordu.
"Ah çünkü bu yaptığımız şey duyulursa ikimiz de çok kötü durumda kalırız da ondan. Ben mesleğimi kaybedebilirim sen de ceza alabilirsin."
Cümlesini bitirdiğinde başını tabağından kaldırıp bana baktı.Onunla aynı okulda olmak mükemmeldi ama bencillik yapmamam gerekiyordu.
"Anlıyorum."
Gülümsedim ve o da karşılık verip yemek yemeye devam etti. Yemek eğlenceli geçmişti. Birbirimiz hakkında konuşmuştuk ve onunla normal şeyler hakkında konuşmak beni çok mutlu ediyordu. Eve gelir gelmez seks yapacağımızı düşünmüştüm fakat düşündüğüm gibi olmamıştı ve bu beni daha çok mutlu etmişti. Şimdi ise o tekrar bulaşıkları makineye yerleştirirken ben de tezgahtaki yerimi tekrardan almıştım.
"Hep böyle düzenli misindir?"
Kafasını sallayıp bana onay vermişti. Onu ve sıkı kalçalarını izlerken kendimden geçmiştim. Eve gelince giydiği tişörtü altındaki hazineyi saklamasına engel oluyordu. İşini bitirdi ve tekrar tezgaha kalçasını dayadı. Gözleri gözlerimi delip geçerken ne kadar mükemmel olduğu hakkında en ufak bir fikri var mıydı acaba? Yavaş yavaş bana yaklaşırken oturduğum tezgahın önünde durdu.
"Yoongi."
Fısıltı şeklinde çıkan sesim her şeyi anlatmaya yeterdi. Öyle de oldu zaten. Birden dudaklarıma kapanan dudaklar aklımı başımdan almaya yetti.
