Son teneffüse girdiğimizde kollarımı açarak esnedim. Ben zavallı penisimi düşünürken sınıftan içeri Jungkook girdi. Bakışı beni bulduğunda gülümsedi ama hemen yan tarafımda oturan kişiyi görünce yüzü garip bir hal aldı. Aynı şekilde Jin'in de yüzünde bir değişim olmuştu. Kaşlarım havaya doğru kalkarken bakışlarım ikisi arasında gidip geliyordu. Jungkook yanıma geldiğinde gergin ve hızlı bir şekilde konuşuyordu.
"Hyung sana bir şey söyleyecektim de şu an işim çıktı onu fark ettim ben geri dönüyorum görüşürüz okuldan sonra."
Konuştuktan sonra hemen arkasına döndü ve koşarak sınıftan çıktı. Jin de aceleyle arkasından çıktı. O kadar yorgundum ki umursayacak halim yoktu nasıl olsa Jungkook bana sonra anlatırdı. Kafamı sıraya koydum ve bir an önce eve gitmeyi diledim. Kafamı sıradan kaldırdığımda ise dersin çoktan başlamış hatta bitmiş olduğunu fark ettim. Zaten toplu olan çantamı tek omzuma taktım ve yüzümü yıkamak için tuvalete doğru ilerledim. Penisim neyse ki sönmüştü ama bunu ona ödetecektim. O sırada tuvaletten çıkan Jin'i görmemle kaşlarımı çattım ve seslendim. Arkasını dönüp gergin bir şekilde selam verdi ve yürümeye devam etti. Tuvaletten içeri girdiğimde ise kabinden çıkan bir adet Jungkook görmüştüm. Bunlar kesinlikle sevişmişlerdi. Davranışlarını ancak bu açıklardı.
"Jungkook. Bana hemen neler oluyor anlat."
Elini yıkamak için lavaboya ilerlerken aynadan bana bakıyordu.
"Şuradan çıkalım anlatacağım."
Kafamı sallayıp ben de yüzümü yıkadım. Ellerini kurularken delici bakışlarımı üstüne yolluyordum. Okuldan çıktığımızda hala anlatmasını bekliyordum ki çok bekletmeden hemen anlatmaya başladı.
"Barda yattığım kişi Jin. Biz de okulda karşılaşınca tekrarlayalım dedik."
Bakışlarımı ona çevirdim, açıkçası şaşırmamıştım.
"Görünce neden şaşırdın?"
"Bizim okulda olduğunu bilmiyordum sadece. Ayrıca ona bakılırsa sen de Yoongi'yi her gördüğünde erekte oluyorsun ben bir şey diyor muyum?"
Sesimi biraz yükseltmiştim.
"Konuyu değiştirme Jeon Jungkook."
Gülümseyerek karşılık verdi.
"Konu bitti o yüzden şey ettim ben."
Kolumu omzuna attım ve kendime çektim.
"Üzüleceğin bir şey yapma yeterli."
Samimiyetle gülümsedi.
"Merak etme hyung."
Saatime baktığımda altı olduğunu gördüm hazırlanmam gerekiyordu.
"Benim gitmem gerek Yoongi gelecek."
Öksürmeye başladı.
"Yoongi mi dedin yoksa ben mi yanlış duydum?"
"Yoongi gelecek dedim ya oyalama beni."
Bir şey demesine izin vermeden oradan ayrıldım yoksa sorularından dolayı beni bırakmazdı. Eve geldiğimde ilk işim dağınık salonu ve mutfağı toparlamak olmuştu. Yatak odamın da düzenli olduğuna emin olduktan sonra da dolabıma gidip boxer çıkardım ve odamdaki tekli koltuğun köşesine koydum. Ardından çekmecemden çıkardığım vibratörü aldım ve onu da boxerımın hemen üstüne koydum. Anlaşmayı da tam çalışma masamın üstüne koydum ve odamdan çıkmadan önce küçük yastığı boxerla vibratörün üstüne fırlattım. Odaya mutlaka Yoongi girecekti ve anlaşmaya bakarken mutlaka oraya oturacaktı. Yastığı da mutlaka yanlışlıkla kaydıracak veya düşürecekti, onları görecekti. Yani tamamen unutmuşum gibi gözükecekti. Ben nasıl mükemmel zeki bir varlıktım öyle ya?
Saate baktığımda yedi olduğunu gördüm ve duşa girdim. On beş dakikalık duştan sonra çıktım ve üstüme normal bir eşofman ve içimi gösteren bir tişört giydim. Saçlarımı kurutmadım. Kapı beklediğimden otuz dakika önce çalınca şaşırmıştım. Biraz daha çalmasını bekledim ve sonra gidip açtım. Yoongi tüm ihtişamıyla karşımda belirdi. Onu baştan aşağıya süzerken nasıl bu kadar mükemmel olduğunu düşünüyordum. Öksürdü ve kendisini içeri davet edip etmeyeceğini sordu. Kenara çekildim ve girmesini bekledim. Ardından kapıyı kapattım. Ona hala kızgındım çünkü etrafta onun yüzünden erekte olmuş halde dolaşmıştım üstelik canım da acımıştı. Ona oturmasını işaret ettim ve içecek bir şey isteyip istemediğini sordum. Başıyla reddetti.
"Anlaşmayı istiyorum sadece."
İfadesiz bakışlarımı ona yönelttim.
"Odama gidip alacağım sakın geleyim deme."
Sakın demiştim çünkü insanı yasak olan şeyler teşvik eder. Tam da düşündüğüm gibi olmuştu. Ben odama girerken o da arkamdan girmiş ve koltuğun üstüne oturmuştu.
Anlaşmayı masamın üstünden aldım ve ona uzattım. Anlaşmayı okumasını izlerken kalçamı çalışma masasına yasladım.
"Şu üstte olmayı unut Taehyung. Bana bir kalem ver."
Masamdan kalemi alıp ona uzattım. İstisnalar olabilir kısmının üstünü çizdi ve imzalayıp kalemi bana geri uzattı. Uzatırken eli yastığa çarptı ve gözü vibratörde takılı kaldı. Kısık bir şekilde güldü ve eline aldı.
"Kullanıyor musun?"
Elindekini ve hala koltuğun üstündeki boxerı aldım ve arkama sakladım. Kızgın bir şekilde söylendim. Oyuncu olmalıydım ne diyeyim?
"Sana odama gelmemeni söylemiştim."
Lafımı görmezden gelip konuşmaya devam etmişti.
"Bugün kendine dokundun mu Taehyung?"
"Gözünün üstümde olduğunu söylemiştin dokunsaydım bilirdin. Dalga konusu oluyordum."
Memnun olmuşcasına kafasını salladı ve anlaşmayı kenara bıraktı. Ayağa kalktı. Üstüme doğru geliyordu. Geri geri giderken yatağa düşmem bir olmuştu ve elimdekiler yatağa saçılmıştı. Yoongi üstüme doğru eğilirken fısıldamıştı.
"O zaman bir ödülü hak ettin öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Math Teacher/ TaeGi
FanfictionCidden çok acizsin Taehyung. Öğretmenini arzulayacak kadar aciz.