23.BÖLÜM

3.3K 142 113
                                    

         Not: Bundan sonra ben belirtmedikçe anlatımlar Defne'den olucak!


Keyifli Okumalar

Şirkete geldiğimizde kargaşanın geçtiğini gördüm. Odalara dağıldık Ömerle. Asistanlık serüvenim sona ermişti çünkü Hülya Hanım evlenicekti ve kocası çalışmasını istemiyordu. Ben tekrar lojistiğe geçtim. E tabi bu beni Ömerden uzaklaştırmaz. Pamir Beyin yanına gidicektim. Programı belirtmek amacıyla. Yanına gittiğimde kafası dosyalara gömülmüş çalışıyordu. Kapıyı tıklatıp yanına gittim.

"Aa gel Defne. Demek döndün ha?"

"Evet öyle oldu. E şey ben programı anlatıyım."

"Gel otur. Boşver programı. Bişey var sende. Noldu? Ömerle mi kavga ettiniz?"

Önündeki iki tane olan tekli koltuklardan sağdakine oturdum. "O kadar mı belli ya?"

"E yani. Yüzünden düşen bin parça. Naptı bizim ki?"

"O yapmadı. Ben yaptım. Affetmiyo şimdi de."

"Üzülme ya. Keçidir meçidir ama affeder. Kıyamaz sevdiklerine."

"İyi ki varsın Pamir."

"Evet Defne Hanım. Dostluk seansınız bitti. İşe dönelim lütfen."

Ağzımdan küçük çaplı bi gülüş kaçırdım. Boğazımı temizledim. "Evet dönelim Pamir Bey."

....

Programı anlattıkdan sonra işlerimi hallettim. Doktor kontrolüm vardı. Aynı zamanda toplantı. Toplantıya girme kararı verdiğimde odaya dalan Ömer'i gördüm.

"Hadi hazırlan doktora."

"Sende mi?"

"Ha pardon. Sen yanlız gitmeyi tercih ediyodun ama çocuk benimde çocuğum ya hani bi gidiyim göreyim dedim."

"Yok ya gel tabi." Ömere doğru yaklaştım. Ufak bi yaramazlıkdan zarar gelmez diye düşündüm. İyice yaklaşık kolunu baş parmağımla baştan aşağı gezdim. Tahrik etmekden hoşlanmıyordum. Ama yumuşamıyo ben napıyım?

"Defne napıyosun? Şirketteyiz." Kollarımı boynuna doladım.

"Ne var canım. Kocam değil misin?"

"Değilim."

Ellerimi indirdim. Bi an nolduğu hakkında bi dikrim yoktu. Atar yapasın geldi. Ciddileşip "Haklısın değilsin." diyip montumu giydim. Ömerden önce otoparka indim. Arabaya yerleştim. Kısa süre sonra Ömer geldi. Hastanenin kapısının önünde durduk. Ömer Şükrü abiye beklemesini söyledi. İlerlerken elini belime yerleştirdi. Kolumda geri ittirdim. Tekrar koydu. Tekrar ittirdim. Bu sefer koymadı. Koysaydın çekmiycektim insafsız. Ne koymuyon?

Doktorun kapısında beklemeye başladık. Özge Hanım Emine Hanımın doktoruymuş. Yani hastaneden arkadaşıymış Emine Hanımın. Kısa süre sonra adımız yandı ve odaya girdik.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk." diye cevap verdik aynı anda. Biraz sohbet ettikden sonra sedyeye yattım. İğrenç jeli sürdükden sonra makineyi gezdirmeye başladı karnımda. Gözümü ekrana çevirdiğimde artık Ömerin değişiyle nohuttan çıkıp insan şeklini almaya başlamıştı.

"Çok yorulmuşuz bu aralar Defne. Üzüntü ön planda. Mutlu olmaya çalış. Unutma sen ne yaşarsan çocuğunda onları yaşar."

"Dikkat etmeye çalışırım."

"Bu arada Ömer sende karına dikkatli bak. Mümkünse tatile çıkın. İş durumun uygunsa tabi."

"En kısa zamanda ayarlamaya çalışıcam. Sen merak etme Özge."

"E az kaldı doğuma Defne. 4 ay kaldı. Heyecan var mı?"

"Çok. Şu doğumla ilgili kursa yazılıcam zaten. En azımdan bi kaç bilgim olsun istiyorum."

"İyi olur senin içinde. Ama çok yorma kendini. Sana da söylediğim gibi rahat bi hamilelik geçiriyorsun. Ama bu zorlaşmıycağı anlamına gelmez."

Toparlanıp üstümü düzelttikden sonra 5 hafta sonraya randevu alıp çıktık. Arabaya yerleştik. Şirkete geçiyorduk çünkü Ömer işlerini halledicekti. Yarında tatil köyüne gidicektik 1 haftalığına. E tabi tek olur mu? Aman yanlız kalırız. Sedayla Sinanda gelicek. Ama iyi de oldu ha. Sıkılmazdım.

Şirkete geldiğimizde Ömer odasına geçti ben odama. E sıkıldım tabi. Kaltım Ömerin odasına gittim. Kapıyı tıklatıp gel komutunu aldıkdan sonra içeri girdim. Kafasını kaldırmamıştı hala. Al işte başa döndük. Heyy! Ben geldim. Müstakbel karın. Bi baksana. Yavaş yavaş yaklaşınca kaldırdı kafasını. Beni görünce geri indirdi. Arkasına gidip omzuna masaj yapmaya başladım. Tepki vermiyodu niye çünkü odun. Ben devam ederken bi anda sandalyesiyle beraber arkasına dönüp beni kucağına çekti. Hey bi saniye! Biz küstük.

"Defne hanım. Canınız yaramazlık istiyo galiba."

"Ne münasebet efendim."

"Öyle mi?"

"Öyle."

Hemen kalkıp üzerini düzelttim. Ben arabayadım diyip çıktım. Arabaya gidip ön koltuğa oturdum. Ömer gelene kadar Şükrü abiyle muhabbet ederiz diye düşündüm. Ama yanılmışım. Arabada Şükrü abi yoktu. Canlı kanlı Emre duruyordu.

Kan çıkcak.
Kesin öldürcek Ömer.
Emreğğ! Kaç kurtar kendini gardaşım.

.....

Ehehehehe ben geldim. Döne döne geldim. Bu bölüm pek içime sinmedi ama bi sonraki bölüm bombeli olçek inşallah. Bu kadar spoi yeter.  Hadi gittiiimm❄️✨

Seni İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin