3.BÖLÜM
Kyungsoo bacağındaki ağırlığın verdiği his yüzünden yüzünü ekşiterek gözlerini araladı.Jong In orta boyuttaki yatakta yayılmış ,uzun kalın bacağını Kyungsoo'nun kısa bacaklarına doğru atmıştı. Bu Soo için gerçekten ağırdı..
Ağırlıktan kurtulmayı başardıktan sonra , mırıldandı.
''Belkide yatağı paylaşma fikrinde bu kadar ısrarcı olmamalıydım..''
Banyoya yönelip musluğu açtıktan sonra yüzüne soğuk suyu çarptı.Dünden dolayı yorgun ve bir o kadar uykulu hissediyordu.Odaya geri döndüğünde yatağı tamamıyla kaplamış olan Jong In'i gördü.Yatarken saçma sapan pozisyonlara girmesi Kyungsoo'yu güldürdü. Sabah kahvaltısı için bir şeyler alma düşüncesiyle kalın spor paltosunun fermuarını çekerek
evden çıktı.Karşı caddedeki yolun üzerindeki şirin fırın dükkanı gözüne çarpttı.Yaklaştıkca fırından gelen kokularlakarnının acıktığını hissedebiliyordu.Poğaçaların henüz dumanı üzerinde olduğunu farketti.Sıcaktı.Ve etrafa güzel kokular yayıyordu.
Pizza sandviçler, kaşarlı simit ve bir çok poğaça ile birlikte çıktı fırından.Yolda açıp yememek için kendini
zor tuttuğu söylenebilirdi.Apartmandaki dairelerine gelip anahtarı sokup , çevirdi. Hala ses seda yoktu.
Ellerindekileri mutfak tezgahına bırakıp , odaya girdi.Hala şekilden şekile girerek uyuyan Jong In'e bakıp , tekrar bi gülümseme bıraktı.Yanına gidip hafifçe dürtükledi.Ama Jong In sadece mızırdandı.
''Anne sadece 5 dakika daha...''
Kyungsoo kıkırdadı. Ne saçmalıyordu ?
Bu saçmalığa ayak uydurmayı seçti.
Elini Jong In'in omuzlarını koyup , pohpohladı.
''Hey Jong In , kalk yerine yat çocuğum..''
Jong In aniden tamamıyla gözlerini irice açtı.
Dönüp Kyungsoo'ya baktı.
''Yaaah ~ Benle dalgamı geçiyorsun Soo ? Çok kötüsün.''
Kyungsoo dudak büzen çocuğa bakıp , gülümsedi.
''Haydii oyalanma.Sıcak poğaçalar aldıım.Enfes görünüyorlar.Mutfağa gel.''
Söyledikten sonra ağır adımlarla mutfağa yöneldi.
Aldığı poğaçalar ve 2 kutu portakal meyve suyunu poşetten çıkardı.Jong In ise gözlerini güçlükle açıp bir ruh gibi banyoya yöneldi.Soğuk suyun yüzüne değmesiyle biraz daha ayılmış hissediyordu. Sol dirseğini kaldırıp saatine baktı.
'Voah, saat sabahın 9'u mu ? Ve cumartesi günü.. Tanrım bu çocuk nasıl bir psikopat.Şu an kıçımı yayıp yatıyor olmalıydım.O birde fırına uğrayıp poğaça almış .İnanılmaz biri .. '
Terliklerini sürterek mutfağa doğru ilerledi. Amerikan tarzı mutfaktaki 2 yüksek siyah bar koltuğunun birinde oturmuş, onu bekliyordu Kyungsoo.
Kendisine karşısına geçip oturdu.
Kyungsoo'nun gözlerinin içine boş gözlerle bakındı Jong In.
Soo neden baktığına anlam veremediğinden , sordu.
''Hey neye bakıyorsun ?''
''Gözünden uyku akıp akmadığına.''
''Saat 9 oldu Jong In. Gayet normal değil mi ?''
''Ah kesinlikle normal..''
''İstemiyorsan gidip tekrar yatağa dönebilirsin.'' cümlesinin sitem içerikli olduğu anlaşılıyordu.
Sonuçta kahvaltı içi bir şeyler hazırlamaya çalışmıştı.Ama karşısındaki açık sözlü adam bunların
hiç birini düşünmüyordu.
''A-ah haklısın sabah kalkıp bu sıcak nefis poğaçaları aldın.Teşekkür ederim.Sabahları geveze ve huysuz adamın teki oluyorum sanırım.Bana kızabilirsin böyle zamanlarda.''
Kyungsoo tekrar dudak büzdü.Böyle cümlelerle hemen durum toparlanabilir miydi ?
Tatmin olamamıştı.
Jong In sağ elini kaldırıp Kyungsoo'nun burnunu kıstırdı.
''Hey surat asma,gerçekten üzgünüm.''
Kyungsoo burnuna değen elle birlikte önce geriye çekildi.Ardından gülümsedi.
Jong In devam etti.
''Vuahh..Gülünce suratın.. yakışıklıymışsın.''
Kyungsoo böle bir şey söyleceğini düşünmemişti.
Ne demeliydiki ?
''O-oh.. '' mırıldanmayla yetindi.
''Vay çok mütevazısın hyung. O-oh mu ? -kıkırdadı-.''
''O-off,teşekkürler işte.''
Jong In gülümsedi .
Ardından poğaçalarından bi ısırık aldılar.
Jong In ağzındaki poğaçayı yutmadan hızla kalktı.
'O-oh bekle bir saniye..''
Kyungsoo boş gözlerle bakındı.Ne için hızla ayağa kalkıp odaya girmişti ki ? Ardından elinde uzun lensi olan profesyonel bir fotoğraf makinesiyle geri geldi Jong In.
''Beraber fotoğrafımız olmalı hyung.Evdeki ilk yemeğimiz temalı.'' gülümsedi.
''Yah ne gerek var ? ''
''Hey hadi ama.''
''Peki tamaaam..''
İkiside sıcak bir gülümseme bıraktı fotoğraf karesine.
Ardından sıcak poğaçalarını yemeye devam ettiler.
Birbirlerine alıştıkları söylenebilirdi.İyi bir arkadaşlık kurabileceklerini düşünmeye başlamışlardı.