18.bölüm

3.8K 287 31
                                    

-AŞK Turşu Değildir~-

Kyungsoo telefonunun alarmıyla gözlerini araladı. Anlaşılan dün gece salondaki ikili koltukta uyumayı başarabilmişti. Tabii bel ağrılarını saymazsak.

Yüzünü yıkayabilmek için ağır adımlarla odaya girdi. Jong In'in hala uyuyordu. Başucuna gidip dizlerini kırdı. Bir kaç saniye izleyip sıcak bir tebessüm bırakmanın ardından banyoya girip yüzünü yıkadı. Tekrar odaya döndüğünde Jong In'in yatakta ağır hareketlerle kalktığını gördü.

''O-oh Günaydın.

''Ihm Günaydın Soo. Salonda mı uyudun ? ''

''Ah o mu ? Bi ara uykum kaçmıştı salona gittiğimdeyse uyuyakalmışım.''

''Ihm..''

Ardından Soo giysi dolabının sürgüsünü çekerek akşamdan hazırladığı ütülü gömleğini,kumaş pantolonunu ve ceketini çıkardı.

Gözlerini güçlükle aralarken konuştu Jong In.

''İşe gidiyorsun öyle mi ?''

''O-oh evet. Heyecanlıyım doğrusu.''

Küçük bir başarabilirsin gülümsemesiyle karşılık verdi Jong In.

Ve bir o kadar buruk bir gülümsemeydi bu.

Soo askıdan çıkardığı kıyafetlerle elinde tutuyor,adeta oyalanıyordu.

Jong In ile 4,5 aydır beraberlerdi ama hala buna alıştığı söylenemezdi.

Ama biraz daha beklese aptalca gözükebilirdi. Daha fazla beklemeden hızlıca üstündeki uzun kollu bluzu kafasından tek bir hamleyle çıkardı. Çıkarmasıyla dolabın aynasından Jong In'in ifadesini görmesi bir olmuştu. Jong In gözlerini irice açmış pür dikkat bakıyordu. Kyungsoo arkası dönük olduğu halde belli edercesine küçük bir gülümseme bıraktı. Onu böyle tahrik etmeyi muzurca ve bir o kadarda eğlenceli bulmuştu. Şu an deli gibi albümün içine bıraktığı notu bulmasını istiyordu. Yoksa arkasındaki esmer tenli , şapşal surata daha fazla dayanamayacaktı. Elini beyaz gömleğine doğru uzatıp kollarını içinden geçirdi. Düğmeleri yavaş yavaş ilikliyor Jong In'in ne yapacağını kestiremez hallerine bakıp içten içe büyük kahkahalar atıyordu. Bir ara Jong'In sesli yutkunmasını dahi duymuştu.

Elini pantolonuna götürdüğünde Jong In'in ayağa ani bir şekilde kalkmasıyla duraksadı. Jong In gözlerini kaçırarak Soo'nun omzuna elini koyup alnını hafif bir eğimle Soo'nun saçları arasına gömdü. Şu sıralar Jong In'in en büyük alışkanlığıydı bu. Kyungsoo'da bu hareketinden oldukça hoşlanırdı.

Midesinden kalbine doğru giden sıcak kasıntılar hissederken Jong In kafasını kaldırıp gülümsedi ''Bugün için iyi şanslar.'' diyerek bugüne kadar bıraktığı en sıcak gülümsemeyi bıraktı ve odadan ağır adımlarla çıktı.

Jong In'in odadan çıkmasıyla kapıya doğru yaslanması bir olmuştu.

Gözlerini kapatıp hızlı atan kalbine doğru götürdü elini.

Ardından iç geçirdi.

''Beni deli ediyorsun Soo . Çıldırıyorum artık. Her ne bok düşünürsen düşün. Ama artık sana söyleyeceğim.Reddedeceksin belki ama en azından sana kendi duygularımı gösterme fırsatım olacak.Vazgeçmeyeceğim. Bu şekilde kalmak istemiyorum. Erkeksi olmadığın halde o minik bedenin beni cezbederken ve sen bana rahatlıkla gösterirken nasıl katlanabilirim ? ''

Kyungsoo Jong In'in son gülümsemesiyle kendine gelmeye çalışırken pantolonunu ve ceketini bile zor giymişti. Aynada son kez kendine baktıktan sonra odanın kapısını araladı.Koltukta tek eli alnında olan Jong In'e doğru yaklaşıp saçını elleri arasına alıp , karıştırdı.

''Ben çıkıyorum. Görüşürüz ~''

''O-oh görüşürüz.''

Kyungsoo çalışacağı şirkete geldiğinde danışmanlığa kendini tanıttığında ,önündeki kızın yardımıyla işe başlayacağı kata doğru ilerlemeye başladı.Kız ağır adımlarla yürüyor bir yandan da kendini pazarlıyordu. A-ah pardon kendini tanıtıyordu..

Asansörden inip yürüdükleri koridordaki sağdaki kapıdan içeri geçip, elini içeri doğru uzattı.

''Bura sizin odanız artık. Tekrar görüşmek üzere . Bir sıkıntınız olursa danışmadayım biliyorsunuz.''

''Tabii teşekkürler. '' sahte bir gülümsemeyle cevapladı Soo.

Kızın kapıyı kapatmasıyla homurdandı.

''Sürtük ! ...''

1-2 saattir şirketin 2013 yılındaki satışlarıyla ilgili belgeleri düzenliyor, elde edilen kar ve zarar tablosunu hazırlıyordu.Telefonuna gelen mesajla başını baktığı klasörden kaldırdı.

Gönderen: Chen

Hey şirketin önündeyim. Hadi aşağı gel. 

Gönderen : Kyungsoo

Daha mesaime 5 dakika var. İlk günden kovulmamı mı istiyorsun ?

Gönderen : Chen

Alt tarafı 5 dakika Soo,hadi bekletme benii *-*

Gönderen : Soo

Pekii, geliyorum.

Kyungsoo döner kapıdan çıkıp Chen'i gördüğünde omzuna yaslandı.

''Hey yine niye geldin Chen ? Bensiz yapamıyorsun değil mi ? Ahh Tanrım !''

''Seni zevzek. İlk gün uğramak istedim kötü mü yaptım ? Gidiyim o zaman ben..''

Chen ilerlerken kolundan çekiştirdi Soo.

''Şaka yaptım aptal , gel buraya.''

''Gitmeyecektimki zaten,blöftü '' 

Soo gözlerini ksııp bakarken kıkırdadı.

''Jong In'e artık söylemen için geldim. Eğer yanında duran ve sana aşık olan birine aşık değilmiş gibi davranırsan siktir olup gider. Daha fazla katlanamaz o yüzden her ne bok yapacaksan elini çabuk tut.''

''Ihm.. Böyle düşünmemiştim. Gider mi sahi ?''

'' Tabikide aptal. ''

''Ama ondan beklediğim mesaj henüz gelmedi.''

''Ne mesajı ? ''

''Nokta .''

''Ne noktası Soo ? ''

''Ah bu biraz uzun..Benim resimlerim olduğu bir albüm hazırlamış ve içinde notlar falan vardı. Gerçekten çok güzeldi . Ah ona aşık olduğum için şanslıyım . Her n..''

Chen sözünü kesti.

''Olan var olmayan var.. ''

''Her neyse işte ayrıntıya takılmasana ve ben sonuna bir not ekledim onu bulmasını bekliyorum.''

''Tanrım salak falan mısın ? Bulması için yüzyılların geçmesini mi bekleyeceksin ? ''

''Sadece görmesini istiyordum..''

''Aşk turşu mu Soo ? Durdukça olgunlaşmıyor ve beklemeye gelmez. Bi şekilde o senden kaçmadan önce söylemelisin.''

''Ihm.. belkide haklısındır.''

Chenle görüştükten sonra şirketten kalan son 2 saatini bitirebilmek için genel müdürlükteki odasına geri döndü.

''1 saat 50 dakika..Ah hadi evime gitmek istiyorum. 10 dakika . Bitsin , bitsiin ! ''

Saate bakıp mızırdanırken telefonuna gelen mesajla kafasını çevirdi.

''Chen yine mi ? '' mırıldanırken mesajın Chen değilde Jong In'den geldiğini gördü.

Üstelik bu bir NOKTAYDI..

Yeni Evim-izHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin