7.bölüm

4.5K 326 11
                                        

Aç ve öyle oku beybi ~~ http://www.youtube.com/watch?v=zYulNx-SZ6k

7.BÖLÜM

Chen ve Soo'nun uzun süreli sarılmaları Jong In'in boğuk öksürüğüyle birlikte sonlandı.Birbirlerinden ayrıldıklarında dudak büzüp konuşmaya başlayan Kyungsoo oldu.

''Aslında seni hala affettiğim söylenemez Chen.''

''O-oh biliyorum Kyungsoo.Ama yazdığım mektup.. Biliyorsun. En doğru bu şekilde ayrılabileceğimizi düşünmüştüm. Sence de çok erkeksi ve havalı ayrılmadım mı ?''

Jong In'in anlamsız bakışları dahada anlamsız bir hal alıyordu.
'Ayrılmak ? Tanrı aşkına neler dönüyor burda?' iç geçirdi.

Kyungsoo ise devam ediyordu.

''Yaa ne erkeksiydi ama.Aslında sadece kırgındım sana. Bir şey söylemeden gitmen benim büyük bir boşluğa düşmeme sebep olmuştu.''

Chen sol kolunu kısa boylu çocuğun boynuna atıp yüksek ve neşeli bir ses tonuyla konuştu.

''He-heey ! Artık burda olduğuma göre bunları düşünmenin sırası değil, öyle değil mi ?''

Ardından Soo'nun saçlarını karıştırdı.

Jong In ise ortamda kendini fazlasıyla dışlanmış hissediyordu.Bi ara yerdeki taşların desenini incelemeye bile koyulmuştu.Kafasını eğmişti ve ayaklarıyla oynuyor, kendisini ne zaman farkedeceklerini düşünüyordu.
Fazlasıyla uzun sürmemiş miydi ?
Ardından Chen sonunda esmer çocuğu farkedebilmiş , bakışlarını üzerinde gezdiriyordu.Soo Chen'in gözlerini takip ettiğinde baktığı kişinin Jong In olduğunu gördü.

''O-oh tanıştırmadım.''

Jong In pür dikkat baktığı yerden kafasını kaldırdı.
'Sonunda..'

''Bu Jong In ev arkadaşım , Buda Chen.''

Chen gülümseyerek elini uzattı .
Jong In'in pek gülümser gibi bir hali yoktu.
Önündeki fazlasıyla cıvık hareketleri olan çocuğu sevmemişti.
Belkide ortamda kendisini unuttuklarından sinirliydi.
Aslında bir an onları orda bırakıp , yanlarından uzaklaşmayı bile düşünmüştü.Suratsız haliyle uzatılan eli sıkıca -gerçekten sıkıca- sıktı. Chen yüzünü ekşitti , ardından elini hızla çekiştirdi.

Jong In iç sesiyle savaşını sürdüyordu.
'Bu ev arkadaşım Jong In Buda Chen öyle mi ? Beni tanıtırken detay veriyorsunda,Chen denen veledin neyin olduğunu neden söylemiyorsun ki ? Eski arkadaş mı ?Hayırsız eski arkadaş mı ? Çocukluk arkadaşı mı ? İlkokul mu yoksa lise arkadaşın mı ? Yoksa belkide e-eski sevgilin ?Ah bundan banane ki ? Bu kadar saçma düşüncelere dalmak benim büyük yeteneğim olmalı.'

Chen devam etti.

''Senle tekrar karşılaşabilmek müthiş Soo. Telefonunu verir misin ? Şuan acil bir işim var ve yetişmeliyim.''

''O-oh tabii.''

Birbirlerine telefonlarını uzatıp rakamlara tuşlarken Jong In adeta dejavu yaşıyordu.
''Sktğimn herifi ! Daha ne kadar beklemeliyim ? '

Chen Soo'ya sıcak bir gülümseme bıraktıktan sonra az önce tanıştığı Jong In'e döndü.

''Görüşürüz Jong-In.''

''O-oh..''

'Neden görüşmeliyiz ki ? Bunun için bir sebep yok.'

Chen hızlı adımlar ile yanlarından ayrıldı. Soo ve Jong In nehir boyunca yürümeye devam ediyordu.Aslında sorulası ve cevap verilesi çok şey konuşulabilecekken,
garip bir şekilde derin bir sessizlik hakimdi.

Eve kadar hiç bir şey konuşmadılar.
Soo önden geçip dairenin kapısını açtı.
Jong In'de peşi sıra arkasından.
Hızla montlarını çıkarıp ayakkabılığa astılar.
Kyungsoo kendini ikili kanepelerden birine attı.
Elinede tv kumandasını aldı.
Boş gözlerle televizyona bakıyordu, saniyede bir zap yapıyordu.Jong In'de kıyafetlerini değiştirerek salondaki diğer kanepeye uzandı.

Soo Jong In'e dönüp seslendi.

''O-oh Jong In. Bugün tekrar aradım ev sahibini. Bir mesaj bıraktım telefonuna.Cevaplandırır mı bilmiyorum ama. Belkide sonra adamı araştırmalıyız ne dersin ?''

''O-oh evet.'' umursamıyormuşcasına mırıldandı Jong In.

Soo yan tarafta uzanan çocuğa bir bakış attı.

''Bugünün kötü mü geçti ? Yorgun ve canın sıkkın gibi.''

''O-oh pek sayılmaz.''

''Kötü işte belli.''

'Chenle tanışana kadar gayet iyi sayılırdı aslında..'

Jong In cevap vermedi , Soo ise ısrar etti.

''Anlatmayacak mısın ? Buluştuğun kızla mı ilgili ? ''

Jong In hafif gözlerini açıp Soo'ya doğru döndü.

''Biliyorsun işte.. telefonda duydum.''

Jong In gülümsedi ardından devam etti.

''Bir sorunum yok , sanırım biraz yoruldum ve uykum geldi.''

Yattığı yerden doğrulup odaya doğru ilerledi.

''Ben yatıyorum, iyi geceler..''

Soo'da yattığı kanepede uykuya dalmak istemediği için kalkıp yatağına doğru ilerledi.

Yine bir kedi misali ilerleyerek Jong In'in garip kokusunun dolduğu yatağa kıvrıldı.

''Hey Jong In uyudun mu ?''

Ses gelmedi.

''Cidden uyudun mu ?''

''Evet uyuyorum.''

''Vuah gerçekten garipsin.''

''Sanırım öyleyim.''

Ardından Jong In arkasını döndü.Soo'yla göz göze gelmeyi beklemiyordu.Garip hissettirmişti.Ne için ya da neden garip hissetiği konusu düşünmektense Soo'ya kendisinin bile anlamadığı duyguları hissettirmemek için devam etti.Ortama uygun davranmaya çalıştı.

''Ne soracaksın ? ''

''Ah hiç bir şey.''

''Ne yani sadece uyuyup uyumadığı mı merak ettin ?''

''Ev arkadaşıyız biz,biraz daha tanımalıyız değil mi birbirimizi.Bugün ne yaptın ? Kimle ?Ne bileyim merak ettim sadece.'' Soo bunu söylerken yorganın köşesindeki tuttuğu kumaşla oynuyordu.

''Ah sadece bir kızla buluştum..''

'Sadece bir kız. Ne açıklayıcı ama.'

Ardından Jong In devam etti.
''Peki ya sen ? ''

''Ben ne ? ''

''Chen'i nerden tanıyorsun ?''

''Sadece bir arkadaş işte.''

''O-oh.'' 

Sessizlikten sonra sinirle arkalarına döndüler.
İkiside aynı sözcükleri sarfederek iç geçirdi.

''Sadeceymiş peh..''

Yeni Evim-izHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin