8.bölüm

4.7K 302 18
                                    

NOT : Şarkı belkide bu bölümle alakasız. Ama bu sıralar deli gibi bunu dinliyorum.Hoşunuza gidecektir ^^

http://www.youtube.com/watch?v=BDsuR22GQPQ

8.BÖLÜM

Jong In küçük pencereli ama güneşi bol odada sabah ışıklarının odaya vurmasıyla geniş bir şekilde esneyip, gerindi.Gözlerini araladı.Yanındaki küçük bedene bakındı ,hala uyuyordu.Ondan önce uyanması hiç ama hiç normal değildi değil mi ? Bu terste bir işlik vardı ? Hemde Pazar günüydü.Yani cumartesi gününden daha çok kıçını yayıp uyuduğu gün..işte değişim buna denilebilirdi.

Yanındaki sıcaklığını hissettiği bedene baktığındaysa şirinlik ve masumluk kavramlarını düşünmeden edemiyordu .Bunu neden yaptığını şu sıralar defalarca sorguluyordu.Chen meselesinde de neden içinden garip tepkiler verip , o çocuğa sinirlenmişti ki ? Ev arkadaşını sahiplenmek miydi bu ? Ne saçmalık.. Ayrıca sahiplenmesi içinse bir sebebi yoktu ? Ya da var mıydı ?

Yastığını yatağın başlığına koyup yanındaki her zaman şirin bulduğu çocuğun neden böyle hissettirdiğini detaylıca düşünmeye başladı.

'Chen.Bu konuda neden sinirlendim ? Evet Jong In, düşün. Objektif olmalısın.Genelde insanlarla iyi anlaşırım , bu doğru.Hatta çoğu zaman iyi anlaşırım ve ılımlı yaklaşırım . Peki ya Chen ? Bu çocukdan neden ölesiye nefret ediyormuşum gibi davrandım ? Okulda Chen gibi cıvık hareketlere sahip,sersem,salağın teki, umursamaz ,bir o kadar sinir bozucu..Ah tarif ederken bile nefretimi kusuyorum resmen. Tanrı aşkına neden yapıyorum bunu ? İçimde doğan garip bir Jong In beni ele geçirdi ve adeta Chen'den nefret etmemi sağlayan sinyaller gönderiyor.'

Bir an düşüncelerinden sıyrılıp kolundaki saate gözlerini dikti.

'NE ? SABAHIN 9'U MU ? BEN 9 . D-O-K-U-Z öyle mi haha. Saatim bozuk olmalı.Evet öyle olmalı .Imm ya da saatler geriye alındı . Öyle olsada bile 10'da da kalkmıyorumki.Alarmın sesiyle bile zor kalkan biriyim . Her neyse..sanırım bugünü tarihe geçirmeliyim.Kendim adına dur bi saniye insanlık adına da önemli bir olay olmalı bence bu. Sonuçta dokuzda kalktım 

bu gerçekten önemli bir olay..'

Ardından yanındaki sevimli bulduğu çocuğu uyandırmamaya çalışarak ağır hareketlerle uzandığı yatağından kalktı.Odalarının bitişiğinde bulunan banyoya yöneldi.Sıcak bir duş alıp rahatlamakistiyordu.

Head and shoulders reklamındaki kaslı adamların havalı hareketlerini aratmayacak şekilde duş başlığının altında

değişik hallere bürünüyordu.Musluğu çevirip , suyun akmasını sonlandırdı.Sabah duşunun cidden dinç hissettirmek için birebir olduğunu düşünüyordu.

''Olamazzz ! Kıyafetlerimi getirmedim.Evet sabah dokuzda kalktım ama bu saatlerde beynime kan gitmediğini kesinleştirmiş oldum.''

Aklına gelen ani bir fikirle kirli sepetine yöneldi.Belki attığı çamaşırlardan bir şey bulabilirdi ? Ama ne mümkün.Soo sürekli sepeti doldurmadan çamaşırları yıkardı.

'Lanet olsun..'' mırıldandı.

Kyungsoo çok uyumanın bünyesine verdiği ağırlıkla gözlerini çok kısık bir şekilde araladı. Gözlerini açmasıyla sıkı bir şekilde kapatması bir olmuştu.

'Oda nesi ? Jong In sen nasıl bir aptalsın ? Ç-çıplak geziyor ya ? Sülalen mi rahat senin hı ? '

Jong In dolaptan boxer ve eline gelen t-shirt ve pantolunu alıp direk banyoya kaçmak istiyordu. Ama lanet bluz neye takılmıştı öle ? Neden her şey yığın halinde burada ? homurdandı .Bir yandan da Soo'nun uyanıp uyanmadığına bakıyordu.

Soo dolabın zıt yönüne -arkasına- geriniyormuşcasına döndü. İşini kolaylaştırmak istiyordu.Soo'nun arkasına dönerkenki gerinmesinin verdiği sesle irkildi Jong In.

Uyandığını sanmıştı. Ama Soo'ya doğru attığı bakışla sadece arkasını döndüğünü kavradığındaysa rahatladı.

Bluzunu yığından kurtarıp banyoya hızlı adımlarla ilerledi.

Soo banyonun kapısının kapanmasıyla gözlerini açtı.

'İkimizde erkeğiz ve bundan öte ev arkadaşı.Bunun olağan olması gerekirdi.Yurttayken milleti ne hallerde gördüm ?Jong In'in rahat olması mı aptallık yoksa benim yaptığım mı ? Ahh bilmiyorum . O-onu saniseler içinde

o şekilde görmek..Ah sadece garip hissettirdi.Ve istemesem de gözlerim kapandı.Belkide gözlerimi açmam ona rahatsızlık verecekti.Evet onu utandırmak istemediğimden yaptım bunu. Yada dikizliyor gibi görünmemek içindi .sadece bu yüzden.'

Soo düşüncelerine banyodan çıkan Jong In'ın odaya dönmesiyle ara verdi . Halbuki onu gördüğünü anlamaması için odaya geldikten 10 dakika falan sonra uyanmak istiyordu.

Ama zamanlama kötüydü.Kapıyı açan Jong In dudaklarını araladı,kısa bir sürede olsa şaşkınlığını belli etmişti.

''O-oh.. Yeni mi uyandın hyung ? '' bu soru kalıbı hiç bir zaman bu kadar cevap beklenilen bi soru değidi , şuan hariç.

''Evetşuanşusaniyeiçinde kalktım.''

Jong In gülümseyip devam etti.

'' Oh anlıyorum.Baak görüyor musun ben bugün erken kalktım .''

'Keşke erken kalkmasaydın be Jong In. Sana yaramıyor sanırım.Sapıtıyorsun.' iç geçirdi ardından devam etti Soo.

''Ah evet şaşırtıcı gerçekten . Bir planın mı var ? ''

''Ah yok aslında garip bi şekilde uyandım, bende bilmiyorum. Ama şimdi müthiş bir plan geldi aklıma'' karnını ovalayarak gösterdi.

Soo gülümsedi acıktığını görebiliyordu.

''Hadi Soo bugün dışarda kahvaltı yapalım. H-hı ? Bir şeyler hazırlamak için şu an çok üşengecim.Ayrıca dünde sen hazırladın.Yanidıaşrı çıktığımda ben ısmarlıcaaam.''

''Kulağa hoş geliyor.''

Ardından Jong In odadan çıkarken seslendi.

''Salona geçiyorum , hazırlan hadi, bekliyorum.''

''Pekala.'' 

Tam elini kot pantolonuna uzattığında telefonu çaldı.

Ekrana baktı, arayan Chen'di.

'Neden arıyor ki ? ' mırıldandıktan sonra ekrana dokunarak aramayı cevaplandırdı.

Yeni Evim-izHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin