5.BÖLÜM
FLASHBACK
1 YIL ÖNCE ( Jong In'in üniversitede son yılı.)
-Jong In'in bakış açısı-
Aşık olmadığım biriyle sevgili olmayı hiç bir zaman istemiyordum.Evet, bunu gerçekten istemiyordum.Yüzümde istem dışı oluşan gülümsemeler,kalbimin garip kıpırtılarla rüzgara karşı uçurumdan dönmesini sağlatan o muhteşem kişiyi bulana kadar , beklemeliydim.Bunun bilincinde olduğum için
çoğu kızı reddettim. Çünkü -o kişi- henüz kapımı çalmadı. Bunu hissedebiliyordum.Ama ben bu hisleri bana yaşatan birini bulamazken , biri çoktan bana karşı bu hisleri barındırdığını söylüyordu. Belkide böyle hissettiğini sanıyordu.
Bilemiyorum.
Oh Yoon Joo..
Ve bir kızı daha reddettim.Çünkü kalbimin daha hızlı atmasını sağlamıyordu.Çoğu erkeğe göre gayet güzel sayılabilecek nitelikte bir kızdı. Ama benim içindeğildi.Gözleri iri ve güzeldi fakat bana aşkı bulduğumu hissettiren güzel gözlere
sahip değildi. Dudakları kırmızı renge çalıyordu , ama hayatıma renk katacak kadar kırmızı değildi.Gülümsediğinde gamzeleri çıkıyor hoş bir ifade yaratıyordu, ama fotoğraf makinemin ekranından baktığımda hayatımı aydınlatacak derecede bir gülümsemesi yoktu. Benim için eksikti , hepsi bu.
Oh Yoon Joo - bu kızıda incitmeyerek ve her zaman olduğu gibi yapabildiğim en tatlı dille reddetmiştim.Bana karşı tüm duygularını açmıştı.Reddettiğimdeyse muhtemelen çok kötü hissetmişti.Gözleri doldu ardından bir kaç damla göz yaşı.. Yapabileceğim bir şey yoktu ki.
Aşk hiç bir zaman tek kişilik değildi. Ve ben bu yüzden yapamazdım.
O kızı terkedeli 1,5 hafta olmuştu.
Kantinde arkadaşlarla aldığımız sandviçlerimizden bir kaç ısırık alıyorken,etraf bağırış ve yüksek sesli konuşmalar ile doldu . Tanrı aşkına bu kadartelaşa sebep olan olayda neydi ?
Sehun koşarak oturduğumuz masaya geldi.
Nefes nefeseydi.
''Oh Yoon Joo.. ''
'Bu ismi duymuştum bi yerlerden.Ah evet şu kız .' mırıldandım.
Ardından Sehun devam etti.
''Çatı katında. Sanırım bazı sorunları var . İntihara teşebbüs ediyor.Hyung bu kız sana çıkma teklifi etti değil mi ? En azından onuna yanına git ve konuş. Ça-çabuk lütfen.''
Kan beynime sıçramıştı.
Bir an bile duraksamadan hızlı adımlarla çatıya doğru koşturdum.Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Ama bir şeyler yapabilmek için koşturuyordum.
Kızın ruhsal durumda benimde etkim olabilirdi . Belkide bunun verdiği ağırlık hissi yüzünden şuan koşturuyordum. Nefes nefese kalmış halimle kapıyı ittirdim.Oradaydı..
Arkası dönüktü ve yüksek taşın üzerine bir adım atmıştı.
Kapıyı açmamla kafasını bana doğru döndürmesi bir olmuştu.
Ne demeliydim ? Onu sevdiğim ve bu yaptığı aptal şeyi bir an önce kesmesini mi ?
Bunu nasıl yapabilirdim ki ?
Söyleyebilidiğim tek şey bir kaç kelimeden ibaretti.
'' D-dur yapma .''
''Lütfen git. Bunu yaparsam rahatlayacağım.''
Yavaş adımlarla ona doğru yürüdüm.Olası en kötü şeyi önleyebilmem için yaklaşmalıydım.İkimizde garip bir şekilde titriyorduk.O ölümden ben ise onun benim yüzümden ölmesinden.
''Saçmalama l-lütfen hadi in ve konuşalım.''
''Ne konuşmalıyız Jong In ? Bu dünyada ne kadar değersiz olduğum konusunu mu ? Yoksa benden ailemin bile nefret ettiğini mi ?Sonra arkadaşlarım ve . Ve s-sen.''
Kesinlikle ondan nefret ettiğim söylenemezdi. Ama seviyorum dememde güçtü.
''Senden n-nefret etmiyorum Yoon Jo.Hadi lütfen.''
Biraz daha önündeki taşa doğru ilerledi.
Deli gibi korkuyordum
Bir aptalmış gibi bağırmaya başladım.
''SENİ SEVİYORUM YOON JOO. BU YÜZDEN ÖLEMEZSİN ANLADIN MI ? ''
Bir an duraksadı ve şaşkın bir ifadeyle bana baktı.
Yarattığı boşluk yüzünden hızlı bir adım atıp, kolundan çektim.
Hafif sendeledikten sonra , yere doğru düştük.
'Hiç bir zaman seni sevemeyeceğim Yoon Joo.Üzgünüm.Sadece kendini toparlayana
kadar yanında kalmalıyım.Evet, şimdilik.
Lütfen iyileştikten sonra bunun bir beyaz yalan olduğunu farket.'
FLASHBACK SONU
