9.BÖLÜM 2.Part
Siparişlerini verdikten sonra , ikili konuşmalara başladılar. Chen Soo ile Jong In kız arkadaşıyla.
Jong In'in kız arkadaşını dinlediği söylenemezdi aslında. Sürekli Yoon Joo anlatıyor,oda kafa sallıyordu. Çünkü o sırada Soo ile Chen'in konuşmalarını dinlemeye çalışıyor, aralarındaki ilişkinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Bir yandan da Chen'e çatık kaşlarıyla , sinirli bir yüz ifadesiyle bakmakla meşguldü.Bu çocuktan gerçekten haz etmiyordu.
'Sürekli sırıtıyor ya . Nasıl bir enerji patlaması var bu çocukta. Görüşmeyeli 4 sene olmuş ama anlatacak bu kadar şeyi nerden buluyor ? Ne mazi varmış arkadaş susmadı bi. Bende burdayım farkındalar mı ? Ah Biz diyecektim..''
Kendisini dinlemediğini farkeden Yoon Jo masanın kenarında duran Jong In'in foto makinesini eline aldı.
Jong In ise o esnada Chen ve Soo'ya bakmak ile meşgul olduğundan Yoon Joo'nun fotoğraf makinesini alıp, kurcaladığından dahi haberi yoktu.
Kız fotoğraflara bakarken yeni çekilenden eskiye doğru gidiyordu.
'Ah kafeden bir kaç manzara..Kyungsoo ? Ve yine Kyungsoo. Yan profilden kyungsoo.Çaprazdan.Su içerken Kyungsoo. Dergiye göz gezdirirken..
Kyungsoo yemek hazırlarken..Tanrı aşkına sevgilimin fotoğraf makinesinde bu veledin neden bu kadar çok
fotoğrafı var ? Üstelik Jong In sadece manzara resimleri çekmeyi sever. Karelerde insanın yapay durduğu gibi saçmalıklardan benim bile fotoğrafımı çekmedi.'
Yoon Joo affalladıktan sonra elindeki makineyi kapatıp, farkettirmeden yerine koydu. Sevgilisi ve Soo'ya bakıyordu.
'Ne gibi bi ilişkileri var bunların ? ' iç geçirdi.
Amerikan tarzı kahvaltıları,düz büyük boy beyaz tabaklarla önlerine geldi. Herkes deli gibi açtı, özellikle Soo. Tabaktakileri tabiri caizse hayvan gibi tıkınırak yemeye başladı. Jong In , eline geçeni ağzına dolduran çocuğu komik bulup gülümsedi. Tam bu esnada Chen'in donuk gözleri kendi gözleriyle buluştu.Ardından Jong In bakışlarını kaçırıp önündeki tabağa yöneldi.
'Yanlış mı anladı bu velet ? ' diyerek iç geçirdi.
Kyungsoo'dan bir öksürme sesi duyuldu.
''Bu kadar hızlı yersen..'' mırıldanıp elini bardağındaki suya götürdü .Uzatacaktı..
Ama bunu ondan önce yapan biri vardı.Chen.
'Aman eksik kalma, direk uzat suyu. Sinir.' içten içe homurdandı Jong In.
Sırtını sıvazlıyorken bardağını Soo'ya uzattı.
Soo teşekkür ettikten sonra yavaş yemeye özen göstererek devam etti.
Jong In'in yemek boyunca gözü Soo'ya takılıyordu.Bunu engelleyemiyordu. Ama tekrar Chenle o şekilde göz göze gelmeyi de istemiyordu.
''Ona neden bakıyorum ? Kahretsin.Yemek yerken dudağını büzmesi.Gözlerini arada bir irice açması. Ağzındakileri yerken bir yandanda çatalla tabakta küçük daireler çizmesi. Arada bir yanaklarını şişirmesi. Her şeyi şirin geliyor. Tanrım ! Neler diyorum ben ? Bir saniye. Sahiplenmemin sebebi yoksa ?Ya da en başından beri kendimden kaçıp ,gerçeği görmezden mi geldim ? Hayır ya , ne saçmalıyorum. BEN DÜZÜM ! Bilmiyorum sadece onu tatlı buluyorum, inkar etmeyeceğim. İnsan arkdaşlarını tatlı bulamaz mı ki ? Bulabilir. Peki ya sahiplenirler mi ? Tabikii !Kötü kişilerden korumak amacıyla sahiplenilebilir.Ve o kötü kişi Cheen.! Ve ben ev arkadaşımı korumayı
