Her Yerdeler!

307 25 5
                                    

DeShawn kurtulduğu için çok şanslıydı.Kulubenin camından içeri doğru avcı elindeki tüfeği köpeğin kafasına ateşlemeseydi DeShawn da o hastalığa yakalanacaktı.DeShawn olayın şokunu atlattıktan sonra avcının yanına doğru gitmeye çalıştı ama avcı ani bir hamleyle silahı DeShawn'a doğrulttu.

"Seni ısırdı mı?" diye sordu sinirle avcı.DeShawn aynı anda "Hayır,hiç temasım olmadı.Sadece birkaç tanesini öldürdüm." dedi endişeli ve korku dolu bir sesle.Silahı DeShawn'a doğrultmaktan vazgeçip Victor'un kafasına doğrulttu ve "Ya seni ?" dedi.

Victor "Hayır,biz birlikteydik." dedi telaşlıca.

Silahı indiren avcı ani bir yumuşamayla "Ben Edmund.Bu kulube benim.Köpekte benimdi ama ..." dedi ve derin bir iç çekti.DeShawn "Ne oluyor?Herşey çok hızlı gelişti.Daha ne olduğunu anlamadan silahlanıp onları öldürmeye başladık.Bir bilgin varmı Edmund?" dedi ve Edmund'a döndü.

Edmund'un hiçbirşey bilmediğini ikiside biliyordu ama küçük bir umutları vardı.

Edmund "İblislerin işi.İblisler insanlığı yok etmek için saldırdılar.Seçilmiş kişiler bunu kurtarabilir." diye cevap verdi.

'Birşey bilmediğini kanıtlamış oldu bu sözlerle' diye düşündü Victor.Ama bildiği birşey bilmese böyle konuşabilir miydi?Bunların hepsini bize zaman gösterecek.

Victor ,Edmund'a "Burada kalabilir miyiz?Bir süreliğine." dedi ama Edmund "Etrafta çok uyuşuk var.Buradan gitmeliyiz.Çevreyi avcumun içi gibi bilirim.Size yardım edebilirim.Hem erzağımda var." dedi.Uyuşuk derken onlardan mı bahsediyordu?Aslında güzel bir ad olmuşdu.DeShawn ,Victor'a dönüp onaylarmışcasına kafasını yukarı-aşağı salladı ve Victor "Tabi ki ,ne zaman yola çıkıyoruz?" diye sordu ve Edmund biraz düşünüp "Hava kararmadan çıkalım,İblisler geceleri daha işlek olabilirler."dedi."İblisler mi?Hadi ama daha iyi bir nedenden dolayı erken çıkacağımızı söyle." dedi Victor küçümser bir sesle.

DeShawn sadece izliyordu.DeShawn her zaman bilimin üstünlüğüne inanmıştı.Ona görede İblislere göre de haraket etmek saçmaydı.Ama geceleri çıkmak aydınlanma ve birçok faktörden dolayı daha kötü olacağı için , "Victor!Bir dakikalığına gelir misin?" dedi DeShawn ve dışarı çıktılar."Nazik ol!Adam bizimle yemeğini paylaşıyor" dedi.Victor cevap vermeye yeltendi ama DeShawn konuşmasına zaman vermeden "Hem gündüz gitmemiz daha mantıklı.İblisler açısından değil ,hem uyuşukların artması açısından değerlendir." dedi.Victor'un aklına yatmıştı.İçeri girdi ve Edmund'dan özür diledi.

Birkaç saat içerisinde erzakları toplayıp yola koyuldular.Yollar çok dar ve sağ tarafı şelalede olduğu için araba kontrolu zordu.Ama Victor hiç gerilmeden güzelce sürüyor ve arabaya hakim oluyordu.Tüm bunlar olurken DeShawn arkasına yaslanmış ve düşünüyordu.'Bunlar ne?Neden yayılıyorlar?Amaçları ne?' diye düşünüyordu.Ama hiçbir cevap gelmiyordu aklına.Gelmeside şimdilik imkansızdı.Ama Victor'a göre kuduz gibi bir hastalıktı.Acaba Victor haklı mı?Ya da Edmund?

"Aaaah!Aaaah!Yardım edin!Yardım edin!" diye bağırma sesleri geliyordu yolun ilerisinden.Bu ses Victor'a çok tanıdık gelmişti.Ses o kadar yüksekti ki arabanın çıkardığı ses duyulmaz olmuştu ve bütün uyuşukları kendine çekiyordu.

Victor arabayı durdurdu ve "Hemen arabadan inin!Yardım etmemiz lazım!" dedi.Victor,DeShawn'ın silahını elinden aldı ve hemen koşmaya başladı.Uyuşukları serice temizleyerek yardım isteyen kadının yanına ulaştı ve "Marry!Marry iyi misin?Seni ısırdılar mı?Söyle!"dedi telaşla ve korkarak.Arkadan Edmund ile DeShawn şaşkın bir halde bakıyorlardı.DeShawn"Bahsettiğin kız kardeşin Marry mi?Hemen arabaya taşımamız lazım!" dedi ama Victor hiçbir şey duymuyordu.Marry"Hayır,hayır.Ben iyiyim." dedi elindeki meyve bıçağıyla.

Victor rahatlamıştı ,hemen Marry'nin elinden tuttu ve kaldırdı.Arabaya kadar gittiler.Marry, Edmund'un yanına oturdu ve "Bende senin yanına gelmeye çalışıyordum.Orada durum çok kötü." dedi Victor'a.Victor'un kaybedecek zamanı yoktu.Arabayı çalıştırdı ve "Rotayı değiştiriyoruz." dedi ve arabayla sol taraftaki bariyerleri yıkıp geçti.Arabayı dağa doğru sürüyordu ama artık dağ çok uzaktaydı ve benzinleri bitiyordu.Tabi bunu kimse farketmediği için rahat davranıyorlardı.

DeShawn "Etrafımızda 150'ye yakın uyuşuk var.Arabayı daha hızlı kullanıp kaçmamız lazım.Yoksa camları kırıp saldırabilirler." diye uyardı Victor'u.Victor farları yaktı ve önündekileri ezerek geçiyordu.Kemiklerinin kırılma sesi DeShawn'ın psikopatlaşmasının nedenlerinden biri olmuştu.

Tam yokuşa gireceklerdi ki benzin tamamen tükendi.Araba aniden durdu ve uyuşuklar adlarının aksine hızlanıp arabaya doğru koşuyorlardı.Aralarında yaklaşık 100 metre vardı."Kahretsin!Benzinimiz bitti!Sonumuz geldi!" diye bağırıyordu Victor.

Herkes arkadan gelenlere döndü ve 150'den de fazla olduklarını farkettiler.Yapacak birşeyleri yoktu.Sonları gelmiş miydi?Kurtulabilecekler miydi?

Kanlı TetikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin