Tüm hakları saklıdır.
G.S.A Serisi 3. İlk 2 kitapta bağlantılı değildir. Ama okumanız şiddetle tavsiye olunur.
Tek kaşını kaldırdı Rüzgâr. "Ağzım iyi laf yapmıyor olsa bile kalbim güzel seviyor emin olabilirsin." dediğinde Duru'nun gülümsemesi yüz...
İyi geceler Aşklarım. Açıklama ile geldim. Yakında ilk bölümle geleceğim.
Tanıtım bölümü aynıdır. İçerikte ufak oynamalar yaparak kurgunun temel taşını yerinden oynatıp Ali Rüzgâr Asilkan karakterimi baştan ele aldım. Yine sayıp sövmek serbest... 🤗🤗
Yakında ilk bölümü paylaşacağım. İyi günde de kötü günde de yanımda olan eski kurguda bana destek veren herkese çok minnettarım. Allah hepinizden razı olsun.
Yeni isim ve yeni kapağımız bir kaç saat içerisinde değişiklik yapılacaktır. Aklınız karışmasın diye şimdilik duruyor isim ve kapak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni isim ve kapağımız hepimize hayırlı olsun.
...
Duru, gözlerini devirdi. "Sen benim başıma belamısın git gözüm görmesin seni, "diyerek tribini atıp arabasına doğru yürüdü. Rüzgar ellerini cebine soktu. Kızın ardından bağırdı.
"Kurban olsun bu bela sana gülüm." Duru olduğu yerde kaldı. Ardına bakmadı. "Gerizekalı" diye mırıldandı yüzünde bir tebessümle.
"Kalbinde yer yoksa güzelim ben ayaktada giderim." Sesini dahada yükseltip, "Ölürüm kızım sana!" dedi. Başını iki yana salladı Duru. Kahkahasını gizlemek için eliyle burun kemerini sıktı. Rüzgar'a döndü.
"Küçümseme kimseyi nokta da küçüktür ama bitirir cümleyi." deyip önüne döndü. Bir adım atıp yine Rüzgar'ın sesiyle olduğu yerde kaldı.
"Varsın canımı alsın bu ıssız karanlık. Yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık." dedi.
Ardına dönüp gülümsedi Duru. Bu adam dehşet biriydi. Sıradışı ve serseri...
"Misafir çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin." dedi arabasına hızla binip kapıyı çekti. Farların reklam ettiği adama baktı. "Deli," diyerek gülümsedi.
Giden arabanın ardından derin bir iç çekip denize doğru döndü.
"Hatasız kul olmaz. Hatamla sev beni," diye mırıldandı kendi kendine.
"Ölürüm sana affet beni?"
●
Sen benden kestane şekerimi istiyorsun?" diye sordu.
"Evet." dedi Duru, beşinci haftasına yeni basmıştı. Ve ilk defa canı bir şey istemişti. Bunun Rüzgar'a denk gelmesi tesadüf olamazdı.
Duru'nun elini dudaklarına götürüp öptü.
"Bu istediğini hiç unutmam." dedi Rüzgar.
"Beni de unutma." diyen Duru'nun boğazı düğümlenmişti.
Rüzgar'ın dudakları yukarı kıvrıldı.
"Bu kalp seni unutursa ölür. "
●
"Ne dedin sen az önce?" dedi Rüzgâr alından başladı öpmeye minik eziyet içeren dokunuşlarıyla.
"Hatırlamıyorum. Ne demiştim ki?" Biraz daha rahat bir pozisyon almak için yerinde kıpırdandı Duru. "Bak sen bayan Asilkan ne kadar unutkan oldunuz birden." Dudağının kenarına aldığı dokunuşla gözlerini kapattı Duru.
"Hatırlat belki aklıma gelir." diyerek güldü.
Geri çekilip göz göze geldiler. Bir kaç saniye kadar. "Seni benden alamazlar ben sana ölürüm kadın." Rüzgâr'ın sözleri içinde volkan etkisi yaratmıştı. "Beni senden alamazlar. " Nefesini kesen kocasına karşılık vermekte gecikmemişti. Seven sevdiğine ten tene kavuşmuştu. Varsındı yansın dünya. Kavuşmak herkese has değildi.
