17. Benim için üzülme

28.8K 2.7K 1K
                                    

Keyifle okuyun...

...


İğne ile bayılttıkları adamı sandalyeye bağlamışlardı. Oflayıp puflayan kızlar uyanmasını bekliyordu. "Çok mu verdik dozu? Bir türlü ayar tutturamıyoruz sanki." dedi Zeynep Aslı'ya.

Aslı omuz silkti. "Gebersin diyeceğim ama diyemiyorum. Bu hırttan yeğenimiz olacak. Ayılır birazdan." Yerinden kalkıp mutfağa geçerek bir bardak su getirdi. Kızların memnun  bakışları altında bardağı Rüzgâr'ın tepesinden aşağı devirdi.

Rüzgâr hiç kımıldamamıştı. "Evet dozu fazla vermişiz," deyip güldü Aslı. Yavaş yavaş kendine gelen Rüzgâr başını kaldırmadan gözlerini açmaya çalıştı. Başardığında başını kaldırıp etrafına bakındığında nerede olduğunu ve kendini kaybetmeden neler olduğunu anımsadı.

"Günaydın Ali bey." dedi Azra. 

Cevap vermedi Rüzgâr. Ellerini yokladı ama bağlı olduğunu fark etti. Beni çözün, demesi bir işe yaramayacaktı. Omuzlarını indirdi. "Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz." dedi başını tam tur kızlar üzerinde gezdirdi.

"Ah elbette biliyoruz. Sen Duru'yu tuzağına çeken adamsın. İnkar mı edeceksin?" dedi Aslı.

"İnkar etmeme gerek yok." dedi Rüzgâr. "Doğruyu söyleyeceğim."

Kızların kaşları havalandı. "Ee... konuş bakalım." dedi Zeynep.

"Duru nerede?" Rüzgâr'ın merakı sadece Duru  idi. "O neden yok?"

"O yok Rüzgâr." dedi Aslı. "Gitti. Senin yüzünden karnında bebeğiyle buralardan gitti."

Rüzgâr'ın dudağının ucu havalandı. "Demek doğruydu. Baba olacağım." dedi gülüşü yüzünde açılırken.

"Evet hiç göremeyeceğin bir bebeğin olacak. Annesine kurduğun tuzağı bir gün öğrenecek, ve o da seni affetmeyecek."

Aslı'ya baktı Rüzgâr. Sözleri onu hiç etkilemiyordu. Duru gitmiş olamazdı. Gitmiş olduğu bir yalan olmalıydı. Tıpkı buraya çekilişi gibi.

"Nerede Aslı?"

"Uzakta." Elini havaya savurdu Aslı. "Çok uzakta. Ve sen asla bulamayacaksın. Biz yaptığın her şeyi biliyoruz. Dinlenen masalar ve telefonlar izlenen biz. Onun gittiği yerler, daha neler vardı? Ha bir de o gece buraya gelen de sendin. Duru seni gördü." Dudaklarını büktü Aslı. "Aslında o seni hissetti. Arabanı kameralardan bulduk."

Rüzgâr'ın kaşları havaya kalkmıştı. "Seni hafife almışım." dedi.

"Evet, öyle bir hata yaptın. Bizim için iyiydi."

"Duru nerede?" dedi Tekrardan sert bir sesle.

Öfkeye kapıldı Aslı. Hatası boyundan büyüktü ama cüreti daha büyüktü.

"Sana ne! Bağırma bana. Duru yok artık. Ve sen şimdi bana her şeyi anlatacaksın." dedi önüne gelip parmağını adamın yüzüne salladı. "Neden?"

"Ne neden?" dedi Rüzgâr.

Dişlerini sıkarak adama eğildi Aslı. "Bu kötülüğü ona neden yaptın Rüzgâr? Adam gibi konuş! Sana yapacaklarıma yeni işkenceler  ekletme bana."

"O istedi birlikte olduk. Ben ona hiç bir şey yapmadım. Onu asla zorlamadım." Aslı dan gözlerini çekmeden konuştu Rüzgâr.

"Hadi canım, ciddi misin? Ulan beni delirtme! Onun gibi biri neden seni hatta hiç tanımadığı biriyle durduk yere bir gece geçirsin?"

Rüzgâr hüzünle başını sağa sola salladı. "İnan bunu bende çok düşündüm." dedi, kızlar alay ettiğini düşünüyordu.

Aslı Rüzgâr'a doğru bir adım attığında Azra kolunu tuttu. "Sakin... daha bitmedi." dedi.

Bana Sevmeyi Anlat  (G.S.A Serisi 3) DüzenlendiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin