KORE Mİ?

SEVİYOR MUSUN BENİ?

"İREEEMİİİMM!!" diye bağırdım. İrem gelmişti ve yanında da Kang Dae vardı. Ve bir dakika... Onlar.... El ele mi tutuşuyorlardı? Evet yanlış görmemiştim. Bayağı bayağı el ele idiler. Gülümsememin yerini hüzün aldı. Ne yani çıkıyorlar mıydı? İrem bunu bana en yakın arkadaşına nasıl söylemezdi?

Ben İrem'in yüzüne anlamsızca bakıyordum. Sonra biri kolumdan tutup beni geri çekti. Sehun'du o kişi.

"Benimle bir gelsene sen." dedi Sehun Dae'ye.

Sehun ve Dae birbiri ardınca yukarı çıkmıştı. Ne konuştuklarını çok merak ediyordum ama şuan ondan önce düşünmem gereken başka bir şey vardı. Elbette onların çıkmasından bir rahatsızlığım yoktu,  beni asıl rahatsız eden İrem'in bunu benden saklamasıydı.

Şimdi ne var bunda diyeceksiniz ama İrem bu yani, benim çok takıntılı bir dost olduğumu bildiği için bazen ben merak etmeyeyim diye yemekte ne yediğini bile söyleyen bir kız. Nasıl olurda bunu benden saklayabilirdi? İşte bu davranışı kalbimi kırmıştı. Umarım bu kırıkları yapıştıracak kadar iyi bir nedeni vardır. Öyle olmasını umarak İrem'e hoşgeldin bile diyemeden sahtecikten gülümseyip Baek'in yanına koltuğa oturdum.

"Baek'im?"

"Söyle Melis'im."

Kulağına doğru yaklaşıp olabildiğince kısık sesle konuştum.

"Sence irem bana bunu neden söylemedi?"

"Belki bugün söyleyecekti."

"Ama. Ben onun en yakın arkadaşıyım. Kardeş gibiyiz biz."

"Yoksa hâlâ Dae'den mi hoşlanıyorsun?"

"Hayır! Asla!"

"Ee o zaman?"

"Gel balkona çıkalım orada konuşalım."

"peki öyle olsun güzelim."

Baek ile birlikte balkona çıktık. İkimizdr altımıza minder alıp yere oturduk. Kafamı Baek'in omzuna yasladım ve sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Bak Baek'im. İrem bugüne kadar Dae hariç sadece 1 kişi ile çıktı. O çocuğu da deli gibi seviyordu zaten."

"Yani?"

"Sözümü bölme daha bitirmedim."

"Peki devam et."

"İrem Dae ile çıktığına göre ondan fazlasıyla hoşlanıyor demektir. Dae Türkiye'de en fazla 1 ay durdu. İrem zor seven bir kız. Bu da demek oluyor ki Biz Dae ile çıkarken o Dae'den hoşlanıyordu. Tamam o zaman bunu benden saklamasını anlayışla karşılıyorum, ne de olsa çıkıyorduk yani. Ama şuan ayrıyız ve o Dae'den hoşlandığını bana söylemedi"

"Tüm sorun senden aşkını gizlemesi mi yani?"

"Yani.. Benden gizlememesi gerekti. Korktu çekindi desem, Sanki dövecek miydim ki?"

"Haklısın güzelim. Ne diyebilirim ki?"

Kafamı Baek'in omzuna daha da gömdüm. Takmamaya çalışacaktım karar vermiştim. Sonuçta yanıma gelecek ve neden söylemediğini izah edecekti. Bende onu affedecektim, küsemezdim ki zaten ben.

"Melis." dedi balkona çekinerek giren İrem.

Kafamı çevirdim, ağlıyordu. Onun o güzel ela gözleri sulanınca yeşile dönüyordu. Yine sunmuştu sergiye o yeşil iki yuvarlak su topunu.

"Ben sizi yalnız bırakayım." dedi Baek ve balkondan çıktı. Tabi ki bizi yalnız bırakmamış, balkonun camından bizim onu görmediğimizi sanarak gizlice izliyordu.