KORE Mİ?

ALDATILMAK

"Artik evlensek mi ya?"

Sehun bu cümlesini kurar kurmaz gözlerim aniden yuvalarindan.fırlayacakmış gibi açıldı. Ve öksürmeye başladım.

"Ne o yoksa sen evlenmek istemiyor musun benimle?"

"Şey canım yok yani ondan şey etmemistim de yani hani bilirsin ya."

Bana boş gözlerle bakan Sehun'a hak veriyordum çünkü ben bile ne dediğimi anlamamıştım.

"Yani istemiyorsun?"

"Ben öyle demedim. Sadece... Şirket.. fanlar... Üyeler... Aileler falan. Kimsenin ne tepki vereceğini bilmiyoruz."

"Aslına bakarsan bende bunu merak ediyordum ama bilmiyorum hani seninle artık resmiyete dayalı bı bağımız olsun istiyorum."

"İnan annem senden daha çok istiyor."

Allah'ım ne demiştim ben öyle?!

Toparla Melis toparla çabuk!!

"Annen mi?"

"Yani herkes benim mutlu olmamı ister ya hani ondan öyle dedim."

"Himm anladım. Neyse onu bunu boşver de gel sana şöyle sıkı sıkı bı sarılayım çok özledim."

Ya yerim ama ben bunu yaaa..

Ayağı kalktık ve birbirimize sarıldık. Kokusunu bolca içime çektim.

"Seni seviyorum." Dedi Sehun. Ağzı burnu kısacası tüm yüzü saçlarıma gömülü olduğu için sesi boğuk çıkıyordu.

"Ben de seni seviyorum."

"Bı kaçamak mi yapsak? Uzun zamandır seninle yalnız kalamiyorum."

Yavaşça ondan ayrılıp gözlerimi şüphe ile açtım.

"Ne demeye calisiyorsunuz bay Oh-Sehun?"

"Anlamadın mı?"

"Aaa! Sehun! Çok ayıp cik cık cık."

Kahkaha atarak gülmeye başladı ve sonra ellerimi tuttu.

"şakaydı. Sadece tepkini merak ettim bebeğim."

Cevap vermedim. Bana iyice yaklaştı ve sonra da dudaklarima yapıştı. Onu o kadar özlemiştim ki karşı çıkamadım. Ki zaten normal zamanlarda da karşı gelemiyordum.

Beni geriye doğru iterek sırtımı duvara yasladi. Dudaklarini dudaklarimdan çekti ve bu sefer de sırasıyla alnımi, burnumu, çenemi, boynumu, köprücük kemiğimi öpüp geri çekildi.

"Merak etme evlenmeden aşağılara inmeyeceğim." Dedi ve gülümsedi.

Sonra arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi. Tam kapıdan çıkacakken bana dönüp,

"Ama unutma bebeğim. Evlendikten sonra ilk işim o olacak." Dedi ve yine gülümseyerek odamdan çıktı.

Kendimi yatağıma bırakıp uzun uzun tavana baktım. Sonra uzun uzun da Sehun'u düşündüm. Onun beni nasıl sevdiğini benim onu nasıl sevdiğimi ve sonra düğünümde ne tür bir gelinlik giyeceğimi daha uzun uzun düşündüm.

Ne? Düğünüm sonuçta. Çok güzel olmalıyım. En güzel ben olmalıyım.hep güzel ben olmalıyım.
HA HA HA!

(O gülüş kötü adam gülüşüydü.)

Ertesi gün

Kafama atılan yastıkla gozlerimi aniden açtım.

Her gün bı ekşınla uyanıyorum çünkü.