Medya - Kang Dae - çok az gülümseyen biri olduğu için bunu tercih ettim ^o^
Kang DAE'den
Uyandıktan sonra bana bağırdı üstüne üstlük kendi hatası da varken bana vurmaya başladı. Eli çok ağırdı boşuna demiyorum ya ben ona ağır abi diye.
"Hop hop sakin ol kızım ya!"
"Sana noluyo olum ha? Sen kim köpeksin de beni öpüyosun? Senin yüzünden ilk öpücüğümü kaptırdım. Hemde sadece 10 gündür tanıdığım birine of!"
"Hey bi dakka dur bakalım. Ben sadece küçük bir buse konduracaktım senin uyanman için ama sen birden karşılık verdin. Çekilmek istedim ama...ne yalan söyliyim aslında çekilmek istemedim. Her neyse bu olayda biraz kendini de suçla"
Melis'ten
Ona karşılık verdiğimi biliyorum ama tamamen bilinçsizce oldu yani ben o sırada uyuyordum her şey birden oluverdi.
"Ama ben uyuyordum. Hem sakın bir daha bunu yapmaya kalkma yoksa..."
"Yoksa ne? Döver misin?"
"Ben tekvandocuyum Dae. Belki yumruklarımın tadına bakmak istersin."
Dedim ve karnına bir yumruk geçirdim. Evet size bundan bahsetmemiştim ama Türkiye'De tekvando kursuna gidiyordum ve bir sürü şampiyonaya katıldım. Bir çok ta madalyam var.
Kendini savunmak önemli demi? Sonuçta yani birisi gelse sizin çantanızı falan şeetmeye çalışırsa sizde ona şeet.. Of neyse anladınız siz :)
"Ya napıyosun Melis? Off! Ne ağır elin var be!"
"Öyledir."
Kang Dae kıvranırken bende elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Döndüğümde Dae tıkınıyordu, yanına oturdum.
"Benim pastam nerede Dae?"
"Yedim."
"Yedin mi? Gerçekten mi? İnanmıyorum sana."
"Açım napiyim."
Ya gerçekten çok acımasızcaydı ama bu. Canım çok istemişti o güzelim çikolatalı pastayı. Restorandan çıktık arabaya geçtik. Ben yine arka koltuğa oturdum.
"Melis."
"Ne var?"
"Sana bişey aldım."
"Ne aldın allah aşkına?"
Cevap vermedi ama elindeki paketi bana doğru uzattı. Paketi açtığımda bir de ne göreyim resmen 'ye beni' diyen çikolatalı pastaa!! Tabi kendi yiyip ben yemeyince içi el vermedi.
"Affettin mi beni?"
"İlk önce pastayı yiyim sonra konuşuruz bi dur ya."
O kocaman pastayı tek başıma bitrimem imkansızdı bu yüzden ben de Dae'ye bir parça vermem gerektiğini düşündüm. Pastanın yarısını yiyip yarısını ona uzattım.
"Ye."
"Araba sürerken bunu yemem imkansız. Sen yedir."
"Oldu canım. Başka bi isteğin?"
"Melis bak boşuna hakkımı yedin o resim olayında. Bari azıcık pasta yedir de onun günahını kapat."
"Of of of of!"
Doğru söylüyordu. Bir kaç parça pasta yedirmekten bişey çıkmazdı dimi??
Arkasından uzattığım elimle ağzına pastayı tıktım. Cidden yani kocaman dilimi ağzına tıktım. Ağzı doluyken aynı zamanda bana laf sayıyordu. Ya da sövüyordur bilmiyorum.
"Mölös öhö öhö! Boğoloyorom! Sono gonono gostorcom."
"Noldu canım anlaşılmıyor."
Deyip koca bir kahkaha patlattım. Ardından arabayı sağa çekti. Benim kapımı açıp üstüme doğru gelmeye başladı.
"Hayır hayır. Sadece bir şakaydı Dae."
Daha da üstüme gelmeye başladı. Yüz ifadesi çok ciddi görünüyordu.
"Dae? Korkutuyosun beni. Napıyorsun?"
Cevap vermedi. Ama onun yerine daha kötü bişey yaptı. Arkasında sakladığı koca pastayı yüzüme geçirdi ve sonra da kahkahalar atmaya başladı.
"Seni öldürücem Dae!!"
"Pardon canım anlaşılmıyor."
Onu boynundan yakaladım. Aslında dövecektim ama hamlem ters etki yaptı ve benim üzerime düştü. Acaip utanç verici bir durumdu. Bildiğin arka koltukta üst üsteydik. Dae iki dakikalık sessizliği bozup kulağıma fısıldadı.
"Daha önce elime geçen fırsatı değerlendirmemden bahsetmiş miydim?"
"Hayır Dae! Kalk hemen üstümden!"
Bu bölümde burada bitti sevgili okurlarr ^o^
Bu arada şunu da belirteyim. Merak etmeyin i̇kisi arabada bişey yapmıcaklar :)) endişeniz olmasın;))
Yeni bölüm 15 vote 10 yorumda gelirrr
Sizi seviyorum❤
![](https://img.wattpad.com/cover/91204843-288-k898369.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE Mİ?
FanficO Melis; Anne ve babasının zoruyla hakkında hiç bir şey bilmediği bir ülkeye, Kore'ye üniversite okumak için gönderildi. Üniversiteden biriyle tanışıp ondan hoşlanmaya başladı. Kıza adeta tutulmuş olan oğlan, kızı ailesinden önce en yakın arkadaşlar...