"Seni çok seviyorum Sarıkuş."
Gülümseyerek burnumu sıktıktan sonra 'hadi yat bekletme annemi' dedi ve popoma küçük bı fiske vurdu.
Sonra içimden aynen şöyle söyledim.
Sehun yavaaş! Ciğerimi söktün JfosockdOdadan çıkıp kendi odama girince annemi benim yatağımda uyurken buldum. 'benim yerimi işgal etmişti' bu yüzden ben de onun için hazırlanmış olan yere yattım. O da yataktı sonuçta ama neyse annedir.
Sabah
Uyandığımda saat sabah 11'i geçiyordu. Nasıl olur da alarmımın sesine uyanmazdım. Hiç de alışkanlığım değildir aslında.
Annem de yerinde yoktu. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim çünkü annemi yukarıda bulamadım.
Tahmin ettiğim gibi mutfakta ve bir şeyler hazırlıyordu. Canım yaa...
Yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Günaydın prenses."
"Sana da kızım sana da."
"Ben alarm kurmuştum aslında ama..."
"Ben kapattım. Zaten yarın düğünün var bir de erken mi kalkacaksın?"
Yaa... Senin minnoş kalbini yerim amaa..
"Sen dünyanın sekizinci harikasısın biliyorsun demi?"
"Biliyorum tabi ki"
Annem diye söylemiyorum. Çok mütevazidir kendisi.
"Ben çocuklari uyandirayim."
"Uyandır uyandır."
***
Herkes sofraya oturduktan sonra üyeler,"Elinize sağlık efendim."
"Her şey mükemmel olmuş."
"Çok güzel görünüyorlar."
"Gözüm doydu bile."
"Aman tanrım hepsini yemek istiyorum."
"Çok güzel olmuşlar."
Gibi şeyler soyleyip duruyorlardı. Çok alındim. Bana bı kere bile bu kadar fazla iltifat etmediler. Yazık. Arkadaşlık ölmüş.
Tam kafamı tabağıma gömmüş tıkınirken karşımdan gelen Chen'in sesi yankilandi kulaklarımda.
"Melis'in patates kizartmasi gibisi yok ama." Dedi ve bana göz kirpti.
Ya bu çocuk benim canım. Her şeyim yaa.
Yüz halimde hemen ani bir değişim oldu ve Chen'e garip garip sırıtmaya başladım.
"Ee çocuklar... Yarın dugunumuz var. Hazirlandiniz mi bari?" Dedi annem bir anda heyecanla.
Lafa önce Baek atıldı.
"En güzel takım elbiseleri seçtik efendim."
"Anne evladım anne... Efendim de neymiş." Diyiverdi hemen annem ardından.
"Peki annecik." Dedi ve güldü Baek de.
Tabi ikisi karşılıklı değil arada ben veya Sehun'un çeviri müdahalesiyle anlaşıyorlardi.
***
Sehun ile birlikte benim odama gitmiş ve planlarımizi kontrol ediyorduk. Sehun zaten yarım saat boyunca telefon görüşmesi yaptı insanlarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE Mİ?
FanficO Melis; Anne ve babasının zoruyla hakkında hiç bir şey bilmediği bir ülkeye, Kore'ye üniversite okumak için gönderildi. Üniversiteden biriyle tanışıp ondan hoşlanmaya başladı. Kıza adeta tutulmuş olan oğlan, kızı ailesinden önce en yakın arkadaşlar...