Medreseliler|2.Bölüm🌹

8.2K 621 635
                                    

Sabahın erken saatlerinde öğrencileri namaz için uyandıran görevliye yine ters bakışını atarak uyanan Burhan burnundan soluyordu. Görevli talebeleri uyandırmak için tekrar yüksek sesle konuştu.

"BAĞIRAN MÜEZZİN OLABİLİR AMA ÇAĞIRAN ALLAH! HAYDİ KALKIN NAMAZ BEKLEMEZ."

Bir taraftan yapması gereken ezberleri öbür yandan ailesine olan özlemi ağır basıyordu.Burhan kahverengi gözlerini açıp yan ranzada uyuyan talebeyi uyandırmaya çalıştı.

"Hayırlı namazlar kardeşim, uyan da sabahı kucakla."

"Olmaz, daha çok erken."

Burhan arkadaşı Muhammed'i uyandırmak için biraz düşünmeyi seçti. Ee insanı sabah namazına kalkmaması için oyalayan şeytan devrede iken uyanmak haliyle zor oluyordu. Kalbe alarm kurulduysa olay kapanmıştır.
Burhan yüzüne tatlı bir gülümsemeyi koyarken aklına gelen planı da uygulamaya koyuldu.

"Aaa şu gelen Ümmü Gülsüm değil mi?"

Bu sırada söze Ömer atladı ;

"Ben de onun salına salına gelişlerini özlemiştim, sağ ol kardeşim bunu dediğin iyi oldu. Ümmü Gülsüm'üm benim..."

Bu esnada yattığı yerden kızmış bir boğa gibi kalkan Muhammed, sinirle Ömer'in yüzüne bakıyordu. Yeşil'in en koyu rengini gözlerinden seyretmek mümkündü ama şimdilik öfkesini yenemeyen bir ormana bakabilirdiniz.

Ellerini yumruk yapıp konuşmaya başladı.

"Hoppala dur,kardeş! Nereden senin Ümmü Gülsüm'ün oluyormuş? Onu ilk ben sevdim tamam mı ? Haydi şimdi gözümün önünden kaybol."

Ömer tartışmak yerine susmayı tercih eden taraftı. Seccadesini alıp cemaatle namaz kılmayı bekledi. Boş boş durup beklemek yerine gönlünden zikir çekti.
Allah diyen kalplerden olabilmek bir nasip işiydi. Sabahın erken saatlerini sevdiğini anarak geçirmek ne de güzeldi, uykunun en bastırdığı anlarda...

Muhammed Burhan'ın yaptığı şaka yüzünden biraz kırıldıysa da pek üstelememeye çalıştı. Abdestlerini aldıkları gibi Cemaat ile namaz kılmak için saflara durdular.

Hayye Alâ-s- Salat(h)/ Haydi Namaza.
Hayye Alâ-l- Felâh/Haydi Kurtuluşa.

Sabah namazlarının lezzeti bir başkaydı, gönüller her şeyi bir tarafa bırakıp yalnızca Yaradan için semaya dualar ediyordu, O'ndan yardım istiyordu. Allah, insanlara onlarca rızkı verirken nankör insanlar Allah için beş dakikayı çok görürdü. Oysa Allah, insanları ve cinleri kendisine kulluk etsin diye yarattığını Kur'ân-ı Kerim'de beyan etmiş.
Ne yazık ki Kıyamete kadar şeytan verdiği o sözü tutmak için elinden gelen her şeyi yapıp insanı doğru yoldan sapıttırıyor. Beş vakit namaza vakti olmayan gençlerin sosyal medyada saatlerce takıldığı gerçeğini hepimiz biliyoruz.

***
Namaz kıldıktan sonra yataklarını düzelten gençler, ardından kahvaltı için mutfağın yolunu tuttu. Bazı talebelerin ikinci yılı iken bazı talebelerin henüz yeni dönemi olacaktı. Kimileri bu düzene henüz alışamamıştı.

Muhammed çaydanlığa çay için su koyarken mutfağa yavaş adımlar atarak gelen yeni çocuk dikkatini çekti.

"Selam canım."

Muhammed içinden kıkırdayarak gülse de kendini tutup cevabını verdi.

"Ve Aleyküm Selam, süt çocuğu seni."

Dudaklarını büzüp konuşan çocuğa verdiği cevaptan hoşnuttu.

"Ay şekerim burada hizmetçi falan da mı yok?"

Medreseli Geliyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin