İnsan imtihanında kademe kademe acılarla baş etmeyi, onlara direnç göstermeyi öğrenir. Başı dara düşünce 'Allah' diyen kalbin refah vaktinde aklında hiç mi Rabbi yoktu? Ve insan aldandı, önce kâinatın güzelliğine sonra kalbinin temiz olduğuna inandı. Fakat kalp organında Allah'a ait olan bir sevgi dahi yokken onu hatırlayacak hiçbir ibadet mevcut değilken bu temizlik neyin göstergesi olabilirdi ki? İşte şeytan bizi böyle gafil avlıyor çocuklar. Ya aklınız başınızda ve sağlığınız daha yerinde iken her şeyin farkına varır kendinizi düzeltme imkanını bulursunuz, ya da kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu kesin çizgilerle öğrenirsiniz. Bundan sonra yapmanız gereken şey saflarınızı belli etmek olacaktır. Kimliğinizde dininizin 'İslam' olduğu sizi esasında bir iman eden olarak göstermez. Allah müslümanlara 'namaz kıl' diyor, 'oruç tut' diyor, değil mi? İslâm dinini seçen müslüman kimliğini neden taşımıyor peki? Dillerde Allah'ın sevmediği küfürler dolaşırken arada bir şükredip ibadetinle Cennet'i kazandığını zannediyorsun, yazık. Yapma, kendine hebâ etme. Kimliğinde yazan İslam dinini esaslı bir şekilde en doğrusuyla yaşa, mümin gibi. Doğrulma vaktin yoksa gelmedi mi? Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.s)'den ümmetine kalan bu güzel dini böyle unutarak mı yaşayacağız? O ümmeti için endişe eden gül Peygamber'in sünnetlerini de unutmuş haldeyiz, ne olacak bu dilsiz müslümanlığın harabe hali? Ölmüşüz de toprak atanımız yok. Önümüzde sonsuz bir hayat var ve biz şu basit dünya için her şeyimizi feda ediyoruz. Şöyle bir geriye dönüp bakınca ne çok şey kaybettik diye düşünüyoruz değil mi? Daha ne kaybedebiliriz ki? Elinde duran telefonun sana Rabbi'ni unutturuyorsa kendine dön bir bak, kaybedecek başka neyin kaldı ki zaten? Sen seni Yaradan'ı unuttuysan kimi kazanabilirsin artık? Üzül hâline ağla biraz, sen giderek şeytana yoldaş olurken Rabbinden uzaklaşıyorsun. O koskoca yirmidört saatten birini bile Allah'a ayırıyor musun söyle? Kalbin kara bir taştan daha katı hale geliyor farkında mısın, fakat taş bile Rabbi'ni anmayı unutmuyor sen nasıl aşağı kaldın hâlâ anlamıyor musun? Kaybetme Müslüman, uyanışın Kudüs olsun. Toparla artık imanın kuvvet bulsun, kalbini dirilt bakışların bir ümmet olsun.
Allahû Ekber nidâları konferans salonunu doldururken medrese sakinleri tefekkür etmeye başladı. O her nimeti kendine veren Rabbi için cimri olan kalplerini düşündü gençler. Gözlerinde hüzün tanecikleri parıldarken Esra Hoca elinde duran mikrofonu yavaşça bırakıp sözü Kadir Hoca'ya bırakıp bayan hocaların olduğu odaya geçti. Anlattıkları çizgi çizgi yüzüne yansırken sözlerinin anlaşılması ve faydalı olması için duâ ediyordu.
"Selâmûn Aleyküm gençler. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerimize olsun inşaAllâh. "
Medresenin gururu olan gençler hep bir ağızdan selâmı alıp yerlerine oturdu.
"Ve Aleyküm Selâm hocam. "
"Çocuklar sizinle bir deney yapmak istiyorum. Sadece beş dakika hiçbir organınızı hareket ettirmeyeceksiniz, anlaştık mı? Arkadaşınıza çok önemli bir şey anlatmak istiyorsunuz fakat farz edin ki konuşamıyor hatta göremiyor, duyamıyorsunuz. Beş dakika sonra tepkileriniz neler olacak merak ediyorum. "
Kadir Hoca bu deney sayesinde çocukların ellerindeki nimetlerin bir nebze de olsa değerini bilmesini sağlamak istiyordu.
Berke İsmail'e Hilâl'in durumunu sormak için işaret parmaklarını kullanma yoluyla derdini anlatmaya çalışsa da nafileydi. Hiçbir şey konuşmanın yerini tutmuyordu, farkındayı. Dudakları ile konuşmayı denese de beş dakika kuralını hatırlayıp derdini yutmaya çalıştı, başa gelen çekilir.
Gizem ise Ümmü Gülsüm'e çok önemli bir haber vermeye çalışıyordu fakat ne konuşabiliyor ne de gözleriyle ona bakabiliyordu. Oysa insanın beş duyu organı diye ezberlediği muhteşem beş nimetten yalnızca birkaçıydı. Düşündükçe ne kadar şükredecek şeyleri olduğunu yavaş yavaş anlayan medreselileri büyük bir ilgiyle sessizce izleyen Kadir Hoca ayağa kalktı.
Mikrofonu ile birkaç deneme sonrası talebelere seslendi.
"Beş dakika boyunca derdinizi anlatamadınız, beş duyu organınızın değerini anlayabildiniz mi merak ediyorum gençler. "
Berke parmak kaldırıp hocadan söz hakkı istedi.
"Buyur evladım. "
"Hocam yemin ederim az daha içimde kelimeleri tutmaktan Azrail ile randevulaşacaktım. Görmeden duymadan yaşamak ne zor gerçekten Allah'a ne kadar şükretsek az. "
Burhan da fikirlerini paylaşmak söz hakkı aldı.
"Bizler etrafımızdaki birçok güzelliği gözlerimiz ile görüp yiyecekleri koklama ogranıyla algılıyoruz. Ve gerçekten insan konuşma ihtiyacını karşılamadığında kendini çaresiz hissediyor. Hocam bana ne kadar şanslı biri olduğumu hatırlattığınız için çok teşekkür ederim. "
Burhan yüzündeki mutlu ifadeyle Kadir Hoca'ya baktı.
"Bak evladım bana teşekkür etmenin pek bir anlamı yok, ben burada sizlerin daha iyi olmasını istediğim için varım. Benim derdim Allah rızası, gerisi boş zaten. Unutmayın ki Allah'ın verdikleri gibi vermedikleri de bir imtihandır, her şeyi en iyi bizi Yaradan Rabbimiz bilir. Teşekkürlerini Allah'a etmelisin ben sadece vesile oldum çocuğum. "
Konferansı güzel şekilde bitiren Kadir Hoca bir sonraki dersi Ramazan Hoca'ya bırakıp öğle namazını kılmak için abdest almaya gitti.
İnsan elindeki nimetlere şükrettikçe Allah onu daha güzel nimetleriyle donatır. Fakat biz nankör insanlar elindeki nimeti de kaybeder değerini de bilmeyiz. Çünkü biz aç gözlü insanlar nefislerinden asla vazgeçmez, hep daha fazlasına göz dikeriz. Şeytan vesveseleriyle aklımızı allak bullak etmek için fırsat kollarken yaşadığımız her an çöpe gitmekte. Çünkü saatler aleyhimize ilerlemekte ve geri dönüşü olmayan yolda zamanın kıymetini bilmemekteyiz. Ölüm çok yakın, biz hâlâ derin bir uykudayız. Allah'ım bizi gafletten kurtar.
بسم لله ارحما نالرحيم 💖🌸
"Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, mutlaka ziyan edenlerden oluruz. "
(A'raf Sûresi/ 23. Âyet)"İnsan için ancak kendi çalışmasının karşılığı vardır. "
(Necm Sûresi/ 53. Âyet)
Bölüm Sonu😍🌸
Es Selâmû Aleyküm uhticanlarım benim, kardeşlerim.
Öncelikle yanımda olup zor anlarımda destek olan güzel insanlar iyi ki varsınız. Duâlarınızı hiç eksik etmeyin olur mu? İnşaAllâh güzel bir kitap olur diye umut ediyorum. Allah hepinizden razı olsun, Cennet'te görüşelim inşaAllâh.
Diğer bölüm yorum sayısına göre hızlı gelebilir.
Not/ Sınav ve düğün gelmeden elimden geldiğince bölüm yazacağım. Diğer kitaplarıma da beklerim, yanımda olan herkese sonsuz teşekkürler. Sizi çok seven yazarınız. 😍🙈❤
İnstagram : @eminebrkn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Medreseli Geliyor
RomanceKızgın bakan gözlerinin yolunu gözleyişi tam tamına dokuz gün olacaktı. Hâlâ sıkı sıkıya tuttuğu tesbih ile zoraki gülümsemeler dağıtırken için için ağlıyordu Muhammed. O insanlığın saadeti için daima çalışan, Allah rızasını gözeten ilim aşkı ile ya...