Uykusuz geceler birikir hafızanın kenarında, güzel günler sessizce çekilip gider aradan. Geriye yalnızca sol yanına ağır gelen darbeler kalır ürkek yaşların içinden uğurlanarak. Gecenin katran rengi öksürük tutarken gıcık tutmuş hayata, Ömer zorlukla gözlerini yok olan hayallerine yumdu. Talebeler yataklarına geçip uyumak için acele ederken Kadir Hoca çocukları teftiş için geldi.
"Çocuklar sabah namazına kalkamayan olmasın. Hadi şimdi derhal uyuyun, hayırlı geceler. "
Kadir Hoca gereken konuşmayı yaptıktan sonra yavaş adımlarla odadan ayrıldı. Kursun erkek talebeleri uyku için yataklarına geçti. Herkesin uyuduğundan emin olan Muhammed yatağından kalkıp yavaşça kapıyı açtı. Ömer ise yatakta dönüp durmaktan kafasındaki sesleri susturamadığından uyku tutmayan gözlerle Muhammed'in yatağından neden ayrıldığını merak etti. Hemen Muhammed'in ardından sessiz adımlar atarak onu takibe geçti. Muhammed geceyi süsleyen yıldızlar ve ayın altında kalbindeki acıyı dile getiriyordu. Kalbi bir cehennem çukuru gibi cayır cayır yanıp dururken gece öfke dolu seslerini üzerine salıyordu. Yaz ayına rağmen bir yanının hep üşümesine anlam veremiyordu. Dizlerinin üzerine çöküp istemsizce gözyaşı döktü. Ne zamandır içinde biriken duyguların hiçbir karşılık almayışına şahitlik etmek onu berbat bir hâle getiriyordu. Ne yapsa düşüncelerinin zindanı onun peşini bırakmıyor, yakasından tutup daha çok canını yakıyordu. Öyle çok isterdi ki her namazından sonra duasına kattığı insanla bir ömür boyu birlikte olabilmeyi. Oysa sadece bir hayalden ibretti onun için Ümmü Gülsüm. Gözlerine bakmak şöyle dursun onunla konuşmayı dahi istemedi. Bunları düşündükçe kalbine saplanan acının şiddeti giderek artıyordu. Muhammed'in uzaktan da olsa belli olan gözyaşı Ömer'in dikkatinden kaçmadı. Ömer meraklı gözlerle onun bu halinin altında yatan nedeni düşündü, cevapsız sorularla dolu geceye bir tebessüm bıraktı.
"Neden Allah'ım? Neden beni istemiyor? "
Muhammed içinden taşan cümleleri sıralarken Ömer dün gece gördüklerini düşündü. Ümmü Gülsüm'ün alelacele bir şekilde Muhammed'in yanından ayrılmasının muhtemel nedeni bu olabilir miydi? Bir yandan umudu giderek toz olan Muhammed bir yanda umudu küllerinden doğan Ömer vardı. Gece herkese farklı kararır, sabahın kim için doğacağı ise yarın anlaşılır.
***
Gizem Hilal'in evinde misafir olarak kalmak için onlara gitti. Düşünce bakımından gayet iyi anlaşan ikiliyi Seda Hanım da çok seviyordu.
"Hilâl kırılma ama sana bir şey soracağım?"
Düşünceli gözlerle Hilâl'e bakan Gizem halinden oldukça memnun görünüyordu.
"Tabiî ki sorabilirsin. "
"Hiçbir sebep yokken kanser olman çok enteresan değil mi? Bunun altında başka sebepler var mı merak ediyorum. "
Bu can alıcı soru karşısında Hilâl biraz üzülse de belli etmedi, kendini teselli edeceği artık çok şeye sahip olduğunu düşündü.
"Herkes bana arkasını dönüp gitti. Ne istesem alacak ve yapacak biriyken hiçbir şeyin beni mutlu etmeye yetmediğini gördüm. Hep daha fazlasını istedim, fazla nankörlük yaptım. Sırf arkadaşlarımın ve ailemin daha çok sevgisini kazanmak için kanser olduğuma onları inandırmaya çalıştım. Gel gör ki Allah'ın sopası yok, yaptığım eşek şakası gerçek oldu. Ve biliyor musun bu hastalık sayesinde birçok şey öğrendim. En güzeli de beni bunca nimet içinde yaşatan Rabbimi tanımaya başladım. İyi ki kanser olup her şeyin farkına vardım hayattayken diyorum. "
Hilâl anlattıklarından sonra oldukça rahatlamış bir şekilde Gizem'e gülümsedi. Bizim hayır sandıklarımızın şer, şer sandıklarımızın hayır olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmemek gerekir.
"Senin adına çok sevindim. Gerçekten insan henüz hayattayken her şeyin kıymetini bilmeli. Benim buraya gelme hikayemi dinlemek ister misin?"
Gizem de Hilâl gibi daha yeni tesettür ile ve dini ile tanışan bir kızdı. Hilâl meraklı gözlerle Gizem'in hikayesini dinlemek öğrenmek istiyordu. Bu hayatta herkesin muhakkak bir hikayesi vardı.
"Elbette dinlemeyi çok isterim. "
"Annem yıllar önce benden sonra doğan kız kardeşimi durumumuz olmadığından sokağa bırakıp gitti. Daha sonra durumumuz düzelince kardeşimi almaya gitti, aradı bulamadı. Kardeşim hayatta mı bilmiyorum ama umarım ona iyi bir aile sahip çıkmıştır. Annem bu yaptığı hatanın cezasını pişmanlığını her gün çekti durdu. Birkaç ay önce kalp krizi geçirdi. Ve bana vasiyeti defterinde yazan Kurân kursuna gidip Allah yolunda olmamdı. Annemin son dileğini gerçekleştirmek için medreseye geldim. İyi ki de geldim diyorum, Rabbime geç kalsaydım ne yapardım? "
Birbirlerine yabancı olsa da kalplerinde sevgiyi çoğaltan muhabbetleri vardı. Hilal Gizem'in anlattığı hikâyeden çok etkilendi. Öyle ki aklına yetimhaneden alınıp evlatlık olduğu geldi. Kendi adına seviniyordu, ailesinin ona hiçbir zaman sevgide kusur etmeyişini düşündü. Yine de gerçek ailesini merak etmeden yapamıyordu. Gecenin geç vakti olduğuna kanaat getirip ışıkları söndürdü. Gizem için duâ edip gözlerini yumdu. Aklı istemsizce Berat ve Hira'nın yaptığı o ihanete gelip gidiyordu. Sevdiği insanı unutmanın zorluğu içinde yatakta bir o yana bir bu yana doğru acılar içinde kıvrandı. En çok anılar kalbinde büyük hasar bıraktı.
بسماللحرحمانراحيم 🌹❤
🌹"Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin.
(İsrâ,17/33) "🌹" Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.
(Bakara, 2/45)"🌹 "Kur'an'ın ne önünden, ne de ardından batıl sokulabilir. (Çünkü o), sonsuz hikmet sahibi ve bütün övgülere layık olan Allah tarafından indirilmiştir.
(Fussilet, 41/42)"Bölüm Sonu.
Selâmûn Aleyküm canlarım benim.😍
İnşâAllah bölümü beğenirsiniz.
Sizi çok seviyorum.
Allah'a emanetsiniz. 🙈❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Medreseli Geliyor
RomanceKızgın bakan gözlerinin yolunu gözleyişi tam tamına dokuz gün olacaktı. Hâlâ sıkı sıkıya tuttuğu tesbih ile zoraki gülümsemeler dağıtırken için için ağlıyordu Muhammed. O insanlığın saadeti için daima çalışan, Allah rızasını gözeten ilim aşkı ile ya...