Kai yemeklerin dağıtırken etrafa bakındı.Çoğu yaşlı olan hastaların arasında sarı kafayı aradı ama yoktu.O adamlar ona ne yapmıştı?.Nereye götürmüşlerdi ya da daha fazlasını yapmışlar mıydı?.Zihni bu sorularla dolarken birinin onu dürtüklediğini hissetti.
"Oh,Kyungsoo"
"Bana Hyung diye hitap etmen gerekmiyor mu?"Kyungsoo tek kaşını kaldırdı.
"Pekala baykuş Hyung ..."Kyungsoo onun iğrenç sesiyle yüzünü buruşturdu.
"Yemek servisi bitti artık evine gidebilirsin"Kai ona gülümsedi.
" Bu karanlıkta tek başıma mı gideceğim?."Kai pencereden dışarı bakarak söylendi.Arkasını döndüğünde baykuş orada değildi.Sinirlendi ve üzerindeki önlüğü hızlıca çıkardı.Çantasını hizmetlilerin odasından alıp yemekhaneden çıktı.Koşar adımlar hastaneden çıkarken elleriyle ceplerini kurcalıyordu.
"Lanet olsun nerede bu?"çantasını açıp eliyle sigara kutusunu aramaya başladı.Eline çarpan şeyi çıkardığında sevinçle gülümsedi.
"Ah,lanet.Lanet olsun.Sana da lanet olsun Do Kyungsoo"bağırıp boş sigara kutusunu yere attı ve ayağıyla ezdi.Çantasını tek omzuna alıp eve doğru yürümeye devam etti.
Kai acıkan karnını doyurmak için mutfağa gitti.Yorgunluktan yerde sürünüyordu.Kolu sürekli yemek koyduğu için ağrıyordu.Hafifçe ovuşturdu ve dolabın kapağını açtı.Tahmin ettiği gibi boştu.Küfürlerle birlikte kapağı kapattığında zil çaldı.Kai söylenerek kapıya ilerledi.
"Ne va- Kris!"Kai kocaman bir çığlık atıp dev adama sarıldı.Kris onu havaya kaldırıp kucağına aldı ve dolgun dudakları öpmeye başladı.İçeri girip ayağıyla kapıyı itti ve koltuğa doğru yürüdü.
"Bende seni özledim"Dedi Kai gücenmiş bir tavırla.Kris gülümsedi ve ceketini çıkardı.Kai hemen onun kucağına oturup başını diğerinin göğsüne yasladı.
"Okul çıkışında nereye gittin seni almaya geleceğimi unuttun mu?"Kris onun saçlarını okşarken derin sesiyle konuştu.Kai gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.Gerçekten unutmuştu.
"Birkaç işim vardı.Bilirsin işte.."
"Kimi beceriyordun?.Sana benden başka dokunan birisi mi var?"
"Evet"dedi Kai geri çekilerek"Bana dokunan biri var ve onun penisi daha büyük"Kris kaşlarını çattı ve Kai'yi altına aldı.Ağırlığını vererek onun üzerine çıktı.
"Kötü bir cezayı hak ediyorsun bebeğim"
"Bana bebeğim diye seslenmeni istemediğimi biliyorsun.Şunu yapmayı kes"Kris elini onun bacak arasına bastırdı.
"Nereye gittin?"
"Hiçbir yere"
"Güzel.Söyleyene kadar seni becereceğim"Kris onun boynunu öpmeye başladığında Kai anında ona teslim olmuştu.Yavaş yavaş bütün yorgunluğunun ve ağrılarının uzaklaştığını hissetti.Kris onu soyduğunda kendi üzerindekileri de çıkardı ve Kai'yi koltuktan kaldırdı.Kucağına aldı ve öpmeye devam etti.Bir yandan da penisini Kai'nin girişine sürtmeye devam ediyordu.Kai onun alt dudağını ısırdığında kalçasına sert bir tokat yemişti.
"Bunu yapmanı seviyorum"Kai öpücüğü bozup konuştu.Kris zaman kaybetmeyip onun dudaklarına tekrar yapıştı.Merdivenleri çıkarken birbirine sürten penisler ikisini de yeterince azdırmıştı.Sonunda Kai kendini yatakta buldu.Kris çekmeceden kayganlaştırıcıyı alıp Kai'ye uzattı.Kai gülümseyerek Kris'in üzerine çıktı.İlk önce üyeyi baştan sona yaladı.Kris gözlerini kapattı ve boğuk bir inleme bıraktı.Kai dilini üyenin başında dolaştırırken hepsini bir anda ağzına aldı.Kris'in aleti gerçekten büyüktü.İlk zamanlarda ona bakmaktan bile korkuyordu ama şimdi bu korkusu onun için dayanılmaz bir zevk olmuştu.