11. BÖLÜM Part-2

3.5K 205 0
                                    




Flashback..

2 yıl önce


"Bir buzlu viski."

"İki olsun." Kris yanındaki bar taburesine oturan uzun bedene baktı.Siyah saçları ve giyimiyle pek buraya uğrayacak bir tip gibi görünmüyordu.

"Seni burada daha önce görmedim."

Kris bardağından bir yudum alıp konuştu.Yanındaki çocuk kıkırdadı ve o da bir yudum aldı.Kris ciğerlerine yumuşak dokunuşlarla inen alkolün tadını çıkardı.

"Yeni keşfettim."

"Adın ne ?"

"Tao.Senin?"

"Kris,bir sek daha."

Barmen başıyla onayladı ve hemen Kris'in içkisini tazeledi. 

Kris içkisini avuç içinde döndürürken Tao onun kolunu dürttü.

"Burası pek eğlenceli görünmüyor."

Kris başını geriye çevirdi.Striptiz yapan erkekler ve masalarına oturmuş onları izleyen zengin erkekler.Hafif bir müzik eşliğinde öpüşen çiftler.Kapalı kapıların ardından gelen inleme sesleri..Bunlar o kadar da sıkıcı değildi Kris'e göre.

"Dışarı çıkmak ister misin?"

"Bir an bunu hiç sormayacaksın sanmıştım."Tao bardağını dikti ve tabureden kalktı.Kris son yudumlarını içerken onun zarif bedenini süzüyordu.


"Ihmm..Daha hızlı."

Araba Kris'in gel-gitleriyle iki yana sallanıyordu.İkiside bunun kaçıncı kez olduğunu unutmuşlardı.Pencereler dışarının soğuğu ve içerinin aşırı derecede ısınması yüzünden buğulanmıştı.Tao'nun bir bacağı Kris'in beyaz kalçalarının üzerindeyken diğer bacağı ön koltuğun tepesindeydi.Kris'in göğsü ve sırtı tırnak izleriyle doluydu.Kısmen bacakları da.Kris hırladı ve Tao'nun şişmiş dudaklarına gömüldü.Tao elini kendi üyesine götürüp çekmeye başladı.Kısa bir süre sonra ikiside gürültüyle boşaldı.Kris yorgunlukla onun üzerine yattı ve Tao ellerini ona doladı.

"Teşekkür ederim."

Tao nefesini düzenledikten sonra fısıldadı.Dudakları Kris'in kulaklarını okşamıştı.Kris onun yüzünü görmek için geriye çekildi.Baş parmağıyla Tao'nun çenesini kaldırdı ve dudaklarına minik,tatlı bir öpücük bıraktı.

"Seni yarında görmek istiyorum."Kris mırıldandı.

"Altında mı yoksa..?"

"Yemek yemeye gidebiliriz,güzel bir yer biliyorum."
Tao kıkırdadı.

"Yani bu bir çıkma teklifi mi?"

Kris burnunu onun yanağına sürttü.Tao huylandı ve Kris'in kalçasını avuçlayıp sıktı.

"Kabul edersen,bir daha tekrarlayabiliriz."

Aleti hala Tao'nun içindeydi ve Kris yavaşça aletini oynattı.

"O halde kabul ediyorum.Yarın benimle yemeğe çıkıyorsun."

Flashback...



Kai uyandığında etrafına baktı,hala odasındaydı ve hala yatağında yatıyordu.Kris'in geldiğine dair en ufak bir iz yoktu.Yavaşça kalktı ve kıyafetlerini çıkardı.Siyah bir kot ve eline geçen ilk t-shirtü üzerine geçirdi.Bu yatak ona sadece ait değildi.Ona ait olduğu kadar Kris'e de aitti.Ve bu evde ona ait değildi,burada durmasının bir anlamı yoktu.
Montunu aldı ve evden çıktı.Aklında gidebileceği hiçbir yer yoktu.Ama ayakları onu gitmek istediği yere götürmüştü.
Luhan uykunun bu gece ona uğramayacağını anlayınca yavaşça yataktan kalktı.Pencereye doğru ilerledi,dışarıyı izlemek Kai'yi unutmasına yardım edecekti.Ama kimi kandırıyordu ki,o baktığı her yerde Kai'yi görüyordu.Kalın perdeyi yavaşça çekti.
Başını cama dayadı ve bahçeyi izlemeye başladı.Boştu.Şuan onun olduğu gibi yalnızdı.
Saniyeler sonra bir kişi belirdi,Luhan onu izlemeye başladı.Montun şapkası yüzünden yüzü görünmüyordu.Banka oturdu ve başını kaldırdı.Luhan nefes alamadığını hissetti.O burada mıydı?.

"Kai.."diye fısıldarken elini cama yasladı.Kai onu görmüştü.Yavaşça gülümsedi.Ama gülümsemesi öncekiler gibi içten değildi.Luhan bunu hemen fark etmişti.

"Seni hep koruyacağım ,Luhan.Sen istemesen bile."

Kai sessiz bir şekilde dudaklarını oynattığında Luhan gözlerinin dolduğunu hissetmişti,onu asla bırakmayacağını anlamıştı.
Luhan dakikalarca orada beklemiş,onu izlemişti.Ayakta durmaktan bacaklarını hissetmemeye başlasa bile bir an olsun kıpırdamadı.
Kai gözlerini yavaşça kapattı.Belki burada soğuktan ölebilirdi.

Zaten şuan tek istediği;ölmekti.

Believe MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin