"Kai okula mı gitti?."
"Kai..Ihmm"
Luhan başını sallarken tatlı bir şekilde gülümsedi.Sarı saçlarının dalgaları gözlerine kadar iniyordu ve bu daha da şirin görünmesini sağlıyordu.
"Pekala,o gelene kadar seninle ilgilenebilirim."
Luhan yorganı üzerinden atıp ellerini havada sallayarak Kyungsoo'ya yaklaştı.İşaret parmağıyla kapıyı gösteriyordu.
"Gitmemi mi istiyorsun?"Biraz kırgın bir sesle konuştu.Bu kez Luhan başını evet anlamında sallarken yüzündeki tatlı gülümseme 'şeytani'bir gülücüğe dönmüştü.
Kyungsoo omuzlarını düşürüp ayaklarını sürükleyerek odadan çıktığında Luhan yatağına atladı ve yastığın altındaki dergiyi çıkardı.Bu Sehun'un dergilerinin arasında en masum olanıydı.İlişkiler hakkında bilgilerin dolu olduğu dergiyi açıp kaldığı sayfayı buldu.
Yazılardan pek bir şey anlamasa da resimlerden her şeyi çıkarabiliyordu.İki erkeğin öpüştüğü resme uzunca bir süre baktı.Zayıf olan o,biraz daha iri yarı olanda Kai olabilirdi.Bunu düşünmesi bile içindeki kelebekleri havaya kaldırmaya yetmişti.Dikkatli bir şekilde resmi yırttı ve cebine koydu dergiyi tekrar yatağın altına attı ve yataktan kalktı.Pencerenin önüne gelip perdeleri sonuna kadar açtı.Parlak güneş tenini ısıtırken bir an önce Kai'nin gelmesini diledi.
Kai okul çıkışında Sehun ile alay etmeye devam ediyordu.
"Ağzının içine mi geğirdin?.Peki Kyungsoo ne yaptı?."
Sehun dudaklarını bükerek uzun bir nefes verdi ve kahkaha atan arkadaşını bırakıp hızlı adımlarla okulun bahçesinden çıktı.
"Hey!.Bekle.Şaka yaptığımı biliyorsun Sehunnie~"
Sehun hafifçe gülümsedi."Penisimi ısırdı."
"NE?"
Kai ağzı bir karış açık ona bakıyordu.Sehun'un az önce söylediği gerçekten Kyungsoo'nun yapacağı bir şey değildi,öyle değil mi?.
"Penisimi dişlerinin arasına aldı ve HRRR...ısırdı."eliyle Kai'yi tırmalıyormuş gibi yapıp kıkırdadı.Kai'nin hala nefes almadığını fark edince işaret parmağıyla onu dürttü.
"Beni korkutuyorsun Kai.Bir şeyler söyle.O kadar sert ısırmadı,penisim hala yerinde."
Kai aniden kahkaha atmaya başlayınca Sehun korkmuştu.Ellerini göğsünün üzerinde birleştirip sessizce Kai'ye küfür etti.
"Hastaneye mi gideceksin?".Sehun yürümeye devam ederken sordu.Kai ona bakıp sırıttı."Bunu biliyorum,böyle güldüğün zaman bütün suçlar benim üzerime kalıyor.En son prezervatif alırken benim için aldığını söylemiştin ve kadın bize kocaman gözleriyle bakmıştı."
Kai eliyle onun sırtını sıvazladı."Bu kez başına iş açmayacağım Sehun,sadece Kyungsoo'yu oyala ve gerisini bana bırak."
Sehun yanaklarını şişirip yürümeye devam ettiğinde Kai onun şişmiş yanaklara dokundu."Böyle yaptığın zaman kız gibi görünüyorsun."Sehun ağzında tuttuğu nefesini dışarıya üflerken Kai'nin arkasına gelişi güzel bir tekme salladı.
"Planı anladın değil mi?.Kyungsoo'dan izin almama yardım et,senin için dergilerini saklamıştım hatırlatırım."
Kai böbürlenerek söyleyince Sehun gözlerini devirdi.
"Kyungsoo dergilerin bana ait olduğunu biliyor,hatırlatırım.Ve artık şu kapıyı aç yalan söyleyebileceğim konusunda endişeliyim."
Kai kıkırdadı ve dakikalarca önünde durdukları kapıyı tıklatıp açtı.Kyungsoo tüm dişlerini gösteren ikiliyi görünce kaşlarını çattı.
"İkiniz..neden benim odamdasınız?"Kyungsoo elindeki kalemi kalemliğe koydu ve kapıda dikilen ikiliye döndü.
"Uhmm..Kyungie.Senden bir şey isteyecektim." Kyungsoo Sehun'un ona Kai'nin önünde 'Kyungie' diye seslenmesinden utanmıştı.
"Luhan'la dışarıya çıkmak istiyorum,lütfen Hyung izin ver."
"Luhan'la tabiki de dışarıya çıkabilirsin Kai,arka bahçeye çıkabilirsiniz."Kai,Sehun'un belinden tutup Kyungsoo'ya itti ve aynı anda kapıyı kapattı.Sehun şaşkın bakışlar altında sevgilisinin dudaklarına yapıştı.
*Onu öpücüğünle sersemlet Sehun.*
"N-ne oluyor?.Sehun,şunu -"
Sehun'un dudakları daha tutkulu bir şekilde onun dudaklarını kapattı."Onlara izin ver Kyungie,sende benimle ilgilenebilirsin.Söz veriyorum kötü bir şey olmayacak."
Kyungsoo,Sehun'un ağzına inlediğinde Sehun daha fazla dayanamayarak yerlerini değiştirdi.Şimdi Sehun rahat koltukta otururken Kyungsoo onun kucağındaydı.Sehun eliyle Kai'ye gitmesini işaret ettiğinde Kai sırıtarak odadan çıktı.
"Bunu yaptığıma inanamıyorum,eğer ona bir şey olursa işimi kaybederim."
"Sana bakabilirim bebeğim,kapıyı kilitle ve kucağıma geri gel."
Kai odaya girdiğinde Luhan zıplayarak yataktan kalktı ve ona doğru yürüdü.Yüzündeki büyük gülümseme Kai'nin içini eritmişti.
"Dışarıya çıkıyoruz Luhan.Sana aldığım gömleği nereye koydun?"Kai odanın içinde dolaşırken Luhan'da yavru kopek gibi onu takip ediyordu.Kai aniden durduğunda Luhan onun sırtına çarptı.
"Ah,üzgünüm bambi."Luhan acıtan burnunu ovuştururken gülümsedi.
*Neden sürekli gülümsüyor?*
"Üşüyor musun?.Acıktın mı?.Sosislinin seni doyurmadığını biliyorum ,daha sağlıklı bir şey yemeliydin."
Luhan kaşlarını çattı ve ona bakmaya devam etti.Saatlerdir lunaparktaydılar ve her oyuncağa binmişlerdi.Luhan pamuk şekerini kemirirken yanakları pembe toza bulanmıştı.Kai onları temizlerken kahkahalarını bastırmak zorunda kalmıştı.
"Şimdi bir sürü anımız olacak Luhan."
Kai fotoğraf kabinine girip Luhan'ı yanına çekti.Luhan ne olduğunu anlamadan Kai birkaç düğmeye bastı ve poz verdi.
İlk karede Luhan şaşkın bir yüzle Kai ise dayanılmaz bir aegyo ile çıkmıştı.Daha sonra Luhan gülümsedi ve Kai onun saçlarının üzerinde parmaklarını çıkarıp kulak yaptı.
İkinci karede Luhan ayağa kalkıp kameraya yaklaştı.Fotoğrafta Kai'nin yarısı ve Luhan'ın şaşı gözleri vardı ve son kare.
Luhan yanlışlıkla Kai'nin kucağına oturmuştu.İkiside birbirine bakarken flaş patlamıştı.Luhan flaş yüzünden gözlerini kırpmaya başlayınca Kai bir elini onun beline sardı.Şimdi küçüğün dudakları arasından sızan pamuk şekerinin kokusunu alabiliyordu.Yemek için mükemmel..
"Daha ne kadar bekleyeceğiz,çıkın şu kabinden." Sesler artınca fotoğrafları alıp kabinden çıktılar.
Kai keskin gözlerini kullanıp hedef tahtasını vurmuş ve Luhan'a kocaman bir peluş oyuncak kazanmıştı.
Sonunda sessiz bir yer bulup oturduklarında Luhan kolları arasındaki oyuncağını bankın üzerine bıraktı.Kai etrafı izlerken Luhan'ın ona yaklaştığını fark etmemişti.
"Jongin.." Kai ona döndüğünde burunları birbirine sürtmüştü.Bu ani temasla Kai geriye çekildi ve elini kalbinin üzerine bastırdı.
"Korkuttun beni Luhan."
Luhan cebini kurcaladı ve katlanmış kağıdı çıkarıp Kai'ye uzattı.
"Vay canına bana mektup mu yazdın?."Kai ukalaca sırıttı ve kağıdı açtı.Nefes almasını engelleyen şeyi görünce Luhan'a baktı.Bunu nereden...Sehun'un dergileri.
Luhan ona biraz daha yakınlaştı ve kendisini daha sonra kağıdı işaret etti.
"Seni öpmemi mi istiyorsun?"
*Sakinleş Kai ,sakinleş.Yanlış anlamış olabilirsin,belki sadece resim hoşuna gitmiştir.*
Luhan kafasını evet anlamında salladı.Kai titrek bir nefes verdi ve sırtını dikleştirdi.Pekala ne yapması gerekiyordu?.Ellerini kullanacak mıydı yoksa sadece onu öpecek miydi?.Ya da dilini onun ağzına sokmalı mıydı?.Hayır,hayır ilk öpüşme için fazla olurdu bu.Luhan'ın dudaklarına bu kadar yakın olmak bile kasıklarındaki ağrının artmasına neden oluyordu.
Bana benim olmak istediğini hiçbir zaman söylemedin Luhan.
Bana hissettiğin şeylerden hiç bahsetmedin.
Konuşmadın ama ben söylemek istediklerini duydum.
Dudaklarında.
Luhan elini onun boynunda dolaştırmaya başlayınca Kai iki elini de onun beline sardı.Evet, Sehun haklıydı hissettiği sadece arkadaşlık değildi.Daha fazlasıydı.Ve evet,kendisi de haklıydı.Kai,Kris ile birlikte gitmişti.Jongin ise Luhan'a sırılsıklam aşıktı.