Kai hızlıca odadan çıktı.Neden buraya gelmişti ki?.Sehun neden onu takip etmişti.Sert rüzgar suratına çarptığında Kai'nin gözleri Sehun'u aradı.Nefesini düzene sokmaya çalışırken deli gibi etrafa bakıyordu.Sonunda onu gördü.Bankta oturuyordu. Sehun, Kai'nin ona doğru koştuğunu görünce ayağa kalktı.
"Burada ne arıyorsun?"Kai onun kolunu tutup çekti.Sehun şimdi ona dönmüştü.
"Asıl bu soruyu soracak olan kişi benim.Burada ne arıyorsun?.O yanındaki çocuk kimdi?.Neden bana hiçbir şey anlatmıyorsun?.Arkadaş olduğumuzu sanıyordum"Sehun kolunu sıkıca tutan elden kurtuldu ve yürümeye başladı.Kai küfürler savurarak onun arkasından gitti.
"Kabul ediyorum, sana baştan söylemem gerekiyordu.Ama diğerlerine söyleyeceğinden korktum.Aldığım ceza bu.Hastanede gönüllü olarak çalışıyorum"Sehun birkaç saniye sessiz kaldı.Bakışları Kai ve hastane arasında gidip geliyordu.
"Bana güveniyor musun?"
"Tabiki de güveniyorum.Sen benim en yakın arkadaşımsın"
"O zaman bunu bana daha önce söyleyebilirdin."Sehun kaşlarını çattı ve işaret parmağıyla Kai'nin omzunu itti.
"Drama kraliçesini oynama lütfen."Kai bir elini onun omzuna koydu.Sehun göz ucuyla ona bakıp gülümsedi.
"Senden nefret ediyorum,biliyorsun değil mi?"Kai elini çekti ve kollarını göğsünün altında birleştirdi.
"Benimde duygularım var Sehunnie.Birazdan işim bitecek eve birlikte gidebiliriz"Sehun gülümsedi ve Kai'nin saçlarını kurcaladı.
"Seni serseri,saçlarıma dokunmak için aletini yalaman gerekiyordu."Kai Sehun'un kalçasına bacağıyla vurdu ve tekrar ona sarıldı.İkili hastaneye girdiklerinde Kyungsoo onlara doğru geliyordu.
"Luhan'a artık onunla senin ilgileneceğini söyledim"Kyungsoo gözlerini Kai'nin yanındaki sarışında gezdirdi.Sehun ona baktığında kısa olan çoktan kızarmıştı.
"Sehun.Oh Sehun.En yakın arkadaşım.Bu da.."
"Do Kyungsoo."
"Ben ona Baykuş Hyung diyorum,sence de baykuşa benzemiyor mu?"Kai kahkahalarının arasında konuştu.Ama ne Sehun ne de Kyungsoo onu dinliyordu.Sehun ona uzatılan eli sıkarken alevlerin ortasında kaldığını hissetti.
"Seni dışarıda bekliyorum Kai"Sehun apar topar oradan ayrıldı.Çıkışa ilerlerken arkasını dönüp Kyungsoo'ya bakıyordu.Daha önce hiç böylesine bir mükemmellik görmemişti.
"Şimdi gidiyorum yarın tekrar geleceğim."Kai kalın perdeleri çekerken bir yandan da konuşuyordu.Luhan yatakta ona sırtını döndü ve gözlerini kapattı.Kai o çocuğa sarılmıştı.Bugün ona sarıldığı gibi o sarışın çocuğa sarılmıştı.Kai çantasını alıp kapıya doğru ilerledi.Daha sonra durdu ve Luhan'a baktı.Bugün olanlardan sonra ona doğru düzgün bir şey diyememişti, hızlıca çantasını kurcalamaya başladı.Bir kalem bulup Luhan'a doğru yürüdü.Gözleri kapalı olan çocuğu birkaç saniye izledi ve yavaşça kolunu çekti.Bileğini tutup kalemin kapağını açtı.Luhan hissettiği dokunuşlarla gözlerini sıkıca kapattı.
*Bana neden dokunuyor?.*
Kai beyaz bileğe bir şeyler yazdı ve parmak ucuyla Luhan'ın avucuna dokundu.Luhan'ın küçük eli kıpırdadığında Kai parmaklarını çekti ve ayağa kalktı.
"İyi uykular Luhan."diye fısıldadı ve odadan çıktı.Luhan gözlerini açtı ve yatağında doğruldu.Ay ışığı odaya süzülürken sarışın kolunu kaldırdı ve yazıya baktı.
-Sesini duymak istiyorum Luhan.Benimle birlikte kahkaha atmanı istiyorum.Sana yardım etmeme izin ver.-
Luhan dolan gözlerini sıkıca kapattı ve baş parmağıyla bileğini ovdu.Yazı silinip kaybolurken kendi kendine söz verdi.Kai'ye sesini duyuracaktı.
5.günde Kai okuldan çıktığı gibi alışveriş merkezine gitmişti.Luhan için kıyafet almıştı.Ona göre beden bulmakta zorlanmıştı ama aldığı şeyler içini rahatlatmıştı.
"Beğendin mi?"Kai,kıyafetleri karıştıran Luhan'a bakarak konuştu.Luhan kırmızı,kareli bir gömleği alıp Kai'nin üzerine doğru tuttu.
"Hayır bu sana ait."
Kai gömleği onun üzerine tuttu.Luhan omzuna değen elleri geri itti.
"Luhan bunu sana aldım.Bana vermeye çalışmaktan vazgeç"Kai tekrar üzerine tutulan gömleği kavrayıp yatağa attı.Luhan geriledi ve korku dolu gözlerle Kai'ye baktı.
"Üzgünüm."Kai mırıldandı.Luhan paketlerin içindeki diğer kıyafeti aldı.Bir pantolondu.
"Sanırım sana birkaç beden büyük"Kai yere uzanan paçayı kıvırdı.
"Bunları denemek ister misin?".Luhan başını kaldırıp ona baktı ve yanından geçip odadan çıktı.Kai elindeki pantolonu yatağa bırakıp arkasından koştu.
"Nereye gidiyorsun?.Hey bambi!.Beni bekle."
Luhan uzun koridor boyunca yürüdü ve merdivenlerden çıkamaya başladı.Kai onun yanında ilerlerken nereye gittiklerini merak ediyordu.Luhan daha kalabalık olan koridora ulaştığında arkasına baktı.Kai şaşkın bakışlarla birlikte onu takip ediyordu.Luhan sırrını ilk kez birine gösterecekti.Bunun için çok heyecanlıydı.Köşeyi döndü ve yürümeye devam etti.Birkaç adım sonra büyük bir camın önünde durdu.
"Yeni doğanlar mı?"Kai camdan içeriye bakınca gülümsedi.Birkaç tane yeni doğmuş bebek içeride duruyordu.Bazıları ağlıyor,bazıları uyuyor ve bazıları ise kıpır kıpır hareket ediyordu.Luhan bir elini cama yasladı.Kai ona baktığında kalbinin teklediğini hissetti.
Luhan gülümsüyordu.
Sadece ona bakmaya devam etti ve yüzünü hafızasına kazıdı.Luhan yavaşça ona baktı ve gülümsemesi söndü.Kai kalbinin sıkıştığını hissetti.Neden ona gülümsemiyordu?.Ondan neden bu kadar çok nefret ediyordu?
."Teşekkür ederim"Kai camdan içeriye bakmaya devam ederken konuştu.Birkaç saniye sonra Luhan odasına geri dönmek için harekete geçmişti.Kai onu takip ederken telefonu çalmaya başladı.Kai erkanda ki 'Kris' yazısını görünce istemsiz olarak gülümsedi.
"Kris~" Kai sırıtarak seslendi.Hala Luhan'ı takip ediyordu.
"Bebeğim,yardımına ihtiyacım var"Kai onun yine 'bebeğim'diye seslenmesine sinirlenmişti.
"Ne oldu?.Çalışıyorum eğer acil değil-"
"Ahh..Tanrım.."Kris inlediğinde Kai olduğu yerde durdu.Luhan hala ilerlemeye devam ediyordu.
"S-Sen..ne yapıyorsun?"Kai yutkundu.Kris'i inlerken hayal etmek pekte zor değildi.Luhan köşeyi dönüp gözden kayboldu.
"Lütfen boşalmama yardım et,çok acıyor."Kai etrafına bakındı, önüne çıkan ilk odaya girdi ve kapıyı kilitledi.Sıradan bir hasta odasındaydı ve içerisi boştu.Luhan tamamen aklından çıkmıştı.
Luhan merdivenlere yaklaştığında durup arkasını döndü.Onu takip eden yabancı arkasında değildi.Etrafa bakınmaya başladı ama onu bulamadı.Günde tek öğün yemesi artık ona yetmiyordu.Baş dönmesi günden güne artıyordu.Eliyle şakaklarını ovuşturdu ve merdivenlere doğru ilerledi.İlk adımı attı ve durdu.Şimdi merdiven dayanılmaz bir yükseklikte gibiydi.Ve Luhan yükseklikten korkuyordu.Duvara dayanıp inmeye devam etti.Birkaç adım daha attı ve durdu.Nefes nefes kalmıştı.Eğer odasına giderse ilacını içebilir,kısa süre içinde baş dönmesinden kurtulabilirdi.Ayağını merdivene doğru uzattı ve bastı.Ama yaptığı sadece boşluğa basmaktı.Bedeni öne doğru süzülürken gözlerini kapattı Luhan.Saniyeler sonra acı tüm bedenini kaplandı.Hatırladığı son şey birinin ona doğru koşmasıydı.
"O düşmeden önce sen neredeydin?"
Kyungsoo sinirle bağırdı.Kai başını eğdi ve dudağını ısırdı.Nerede olduğunu Kyungsoo'ya söyleyemeyecek kadar iyi biliyordu.
"Tuvalete gitmem gerekiyordu,odasına tek başına döneceğini düşündüm."
"Onun düşünceleri seninkiler gibi değil Kai.Onun adına düşünürken daha bir zor durumdaymışsın gibi düşün.Kendin olduğunu unut."Kyungsoo sesini olabildiğince alçaltmaya çalıştı.Sinirden kızaran yüzü artık sevimli gelmiyordu Kai'ye.
"Bir daha olmayacak."Kyungsoo bu sözü bekliyormuş gibi sırıttı ve işlerine geri döndü.Kai odaya girdiğinde Luhan uyuyordu.Kolu bileğinden parmaklarına kadar satılmıştı.Dudağının üzerinde küçük bir bant vardı ve sağ elmacık kemiği morarmıştı.Hepsi onun suçuydu.Eğer Kris'in isteğine uymasaydı şimdi Luhan acı çekiyor olmayacaktı.Kai yatağa oturdu ve Luhan'ı inceledi.Gerçekten olağanüstü bir güzelliği vardı.Erkekler güzel olabilir miydi?.Dün gece Kris ona güzel olduğunu söylemişti.Kai krem rengi yorganın üzerindeki eli kavradı.Kendi elinin aksine soğuktu.Eli avucunun içine alıp ısıtmaya çalıştı.Birkaç dakika sonra Luhan kıpırdandı.Kai,Luhan'ın elini bırakıp geri çekildi.Luhan sargıda olmayan eliyle saçlarını karıştırdı.Banyo olması gerekiyordu.Hava çoktan kararmıştı ve soğumuştu.Kai onun şimdi banyo yapmasını istese büyük bir ihtimal Luhan yarın hasta olacaktı.Sonra yaptırmayı aklına not etti ve ayağa kalktı,çantasından kalemi aldı ve Luhan'ın bileğine tekrar bir şeyler yazdı.Çıkmadan önce son kez ona baktı ve yavaşça kapıyı kapattı.Eve gidiyordu ama sanki ayakları geri geri gidiyordu.Luhan'ın yanında olmak istiyordu.Luhan,Kai gidince uyandı ve kolundaki yazıya baktı.
-Gülümsediğin için teşekkür ederim.-
Luhan parmağını mürekkebin üzerinde gezdirdi.Mutluydu.Çünkü Kai'de mutluydu.
"Çıkar şunu"
Kai ,Kris'in pantolonunu indirmeye çalışırken söylendi.Her zamanki gibi onu soymayı başaramamıştı.Tekrar Kris'in kucağına oturdu ve çıplak vücutlarını birbirine sürttü.Kris onu öperken elini yumuşak siyah saçlara geçirdi.Kai onun üyesini okşadı ve gülümsedi.Kris'in parmakları içindeydi.
"Hızlan.."
Kai inlemesinin arasında söyledi.Kris üç parmağını da onun içine sokmuştu.Bir eliyle de Kai'yi çekiyordu.Penisi pompalamanın şiddetiyle kıvrılırken Kai içindeki parmakları çıkardı ve büyük penisin üzerine oturdu.Hepsini aynı anda içine alıp yüzünü Kris'in boynuna gömdü .Kris zevkten bayılmak üzereydi.Kris o gece tam dört kez Kai'nin içine boşalmıştı.Kai her seferinde daha fazlasını istedi ve Kris onu engelleyemedi.Muhtemelen yarın katlanamayacağı kadar çok ağrısı olacaktı.Ama Kai şuan aldığı zevkle her şeyi unutmuştu.Bir çift kahverengi gözü bile.