Sonunda bir hafta bitmişti.Kai her geçen dakikada Luhan'a daha çok bağlanıyordu.Bazen Kris onu hastaneden almayı unutuyordu.Kai eve geç geldiğinde Kris evde olmuyor,Kai'nin onu defalarca aramasına rağmen telefonunu açmıyordu.Kai okul çıkışında Luhan için alışveriş yapmıştı.Yine.Çantasını abur cuburla doldurup hastaneye gitti.
"Hyung bugün arka bahçede olacağız."Kai,Kyungsoo ile karşılaştığında gülümseyerek söyledi.Kyungsoo bir düzine dosyadan başını kaldırıp ona baktı.
"Hava soğuk Kai ve onun giyebilmesi için kıyafeti yok."
"Ona bunları getirdim"Elindeki poşeti havaya kaldırıp sağa sola salladı.
"Eğer üşüdüğünü anlarsan onu hemen odasına götür,zayıf olduğu için çabuk üşüyecektir."Kyungsoo çok bilmiş edasıyla konuşup odasına girdi.Kai yüzünü asıp Luhan'ın odasına doğru koşar adımlarla yürüdü.
"Bambi~" bağırdığında pencereden dışarı bakan çocuk korkuyla zıpladı.Arkasını döndüğünde ona doğru gelen çocuğu gördü.
"Sana bunları getirdim.''
Çantayı açtı ve Luhan o kadar çok yiyeceği bir arada görünce gözlerini kocaman açtı.İştahla karnı guruldamıştı.
"Ve bunları.Bugün dışarıda vakit geçireceğiz."Poşetin içinden kalın bir ceket ve ayakkabı çıkardı.
"Bunları senin için bir arkadaşımdan ödünç aldım.Onunda ayakları seninkiler gibi küçücük."
Kai ayakkabıyı yere koydu ve Luhan'ın ayak bileğini tuttu.
"Ihmm.."Kai başını kaldırdığında Luhan gözlerini sıkıca kapatmıştı.Acı çektiği belliydi.Kai,pijama altını andıran önlüğü yavaşça sıyırdı.Kurumuş kan ve morluklar...
"Bu..bu nasıl oldu?"Kai parmağını yaranın etrafında gezdirmeye başladığında Luhan acıyla tısladı.
"Bunu sana biri mi yaptı?.Kim yaptı Luhan bana onu göster?"Kai sesini sakin tutmaya çalışıyordu çünkü ne zaman sesini yükseltse Luhan'ın korktuğunu biliyordu.Luhan başını iki yana salladı.Eliyle kendi göğsüne vurdu.Sonra da bir şeye takılmış gibi yapıp kendini yere attı.
"Düştün mü?"Luhan başını evet anlamında yavaşça salladı.Kai çantasını yere bırakıp ceketini çıkardı.Odadaki küçük ecza dolabından sargı bezi,tentürdiyot ve yara bandı aldı.Luhan'a yatağa oturmasını söyledi.Sarışın acısını belli etmemeye çalışarak yatağa oturdu.Kai yere çöktü ve Luhan'ın bacağını kendi bacağının üzerine koydu.
"Özür dilerim.Özür dilerim."Kai tentürdiyotu sürdüğünde Luhan acıyla inledi.Yapabileceği tek şey buydu.Kai ince bacağa doğru üflerken sargı bezini sardı ve uçunu yara bandıyla tutturdu.Aslında yara bu kadar büyük değildi.Kai abartmış ve Luhan'ın bacağını beyaza çevirmişti.Luhan üst üstüne gelen sargı bezlerini görünce başını yana eğdi ve dudağını büzdü.
"İşte oldu.."Kai ayağa kalktı ve eserine baktı.Fazla abarttığının farkındaydı ama Luhan'ı korumak istemişti.Montu ve ayakkabıyı giydirip onu hastanenin arka bahçesinde götürdü.Tahta bir masaya oturdular ve Kai çantasındaki abur cuburu masanın üzerine boşalttı.Luhan alt dudağını ısırıp gülümsedi.Bütün dişleri görünüyordu.
*Kalbim neden böyle atıyor?.O sadece sıradan gülümsüyor.Kimi kandırıyorum gülümsediğinde kim olduğumu bile unutuyorum?.*
"HAYIR!"Kai,Luhan'ın elindeki çikolatayı aldı.
"Kahvaltını yaptın mı?.İlk önce yemeğini yemelisin."Luhan kaşlarını çattı ve başka bir çikolata aldı.
"Sana hayır dedim Luhan.Bırak onu."Kai çikolatayı almak istedi ama Luhan ayağa kalktı.Kai'de ayağa kalkıp ona yaklaştı.Luhan hızlıca çikolatayı açtı.
"Sakın.Onu.Yeme."Kai parmağıyla çikolatayı işaret ederken bahçede bulunan herkes onlara bakıyordu.Luhan çikolatayı ağzına yaklaştırdı.Kai ona bir adım daha attı.
"Yemeğini yemelisin Luhan.Daha sonra hepsini yiyebilirsin."
Luhan onu dinlemedi ve çikolatasını ısırdı.Kai sinirle dişlerini sıktı ve masaya geri döndü.Çantasını alıp çikolataları orada bıraktı.
"İstediğin gibi olsun,ben gidiyorum."Kai arkasını döndü ve yürümeye başladı.Luhan elindeki çikolataya ve Kai'ye bakıyordu.Seçim yapmalıydı.Kai bahçeden çıkmak üzereyken birinin ceketine asıldığını hissetti.Zafer kazanmış gibi gülümsedi ve arkasına dönmeden önce ciddi bir ifade takındı.Luhan çikolatayı ona doğru uzattı.Kai iç çekti ve ona uzatılan çikolatayı ısırdı.
"Ihmm.."Luhan tekrar mırıldandı ve gülümsedi.Kai yalnızca onu izledi.Gülerken nasıl bu kadar güzel olabiliyordu.
"Tadı çok güzel."Luhan onu çekerek masaya getirdi ve yerine oturdu.Kai karşısına oturduğunda başka bir çikolatayı ona doğru uzattı.
"Hepsini yiyemeyiz,hasta olmak istiyor musun?.İstemiyorsan sadece elindekini bitir."
Luhan başka yöne bakıp onu duymamazlıktan gelmişti.Kai kıkırdadı ve önüne uzatılan çikolatayı Luhan'ın önüne itti.Luhan elini masaya koydu ve çaktırmadan çikolatayı aldı.Kai onun bu davranışına kahkaha atmıştı.
Sehun,Kai'ye ders notları vermek için hastaneye gelmişti.İlk önce Kai'nin onu daha önce götürdüğü odaya girdi.Sanılanın aksine oda boştu.Kapıyı kapattı ve arkasını döndü.Bir çift büyük göz onu süzüyordu.
"Kai'yi mi arıyorsun?."Kyungsoo bir adım attı ve ağırlığını sağ ayağının üzerine verdi.
"E-evet.Ders notlarını vermem gerekiyor."
*Neden bu kadar sıcak?.Hava soğuk öyle değil mi?.Peki neden terlemeye başladım?.*
"İstersen seni onların yanına götüreyim bende Luhan'a ilaçlarını vermeliyim."Sehun başıyla onaylayınca Kyungsoo topukları üzerinde döndü ve yürümeye başladı.Sehun baykuşa benzeyen adamın peşinden koştu ve ona yetişti.
"Kai'de son günlerde bir değişiklik var..O..başkalarını da önemsiyor."
Sehun ortamdaki bunaltıcı sessizliği bozmak için konuşmuştu.Kyungsoo başını salladı ve köşeyi döndü.
"Sebebi çok açık değil mi?."Sehun aklı karışmış bir halde Kyungsoo'ya baktı.
"Luhan için değişiyor."Kyungsoo açıkladı."O buraya geldikten sonra Luhan daha az sinir krizi geçirmeye başladı.Yemeklerini düzenli olarak yiyor ve daha az sorun çıkarıyor."
Sehun alt dudağını ısırdı.Yanındaki adamın sesi onu delirtmeye başlıyordu.O kadar yumuşak bir ses ona çarpıyor ve ölümcül bir etki bırakıyordu.
"İşte geldik.Onları görüyor musun?"
Kyungsoo parmağıyla Kai ve Luhan'ı gösterdi.Kai kapıda bir şeyler yazıyor ve Luhan'a uzatıyordu.Luhan ilk başta boş boş baksa da sonra önündeki boyalarla kağıda bir şeyler çizmeye başlamıştı.Saatler sonra Sehun,Kyungsoo ile daha çok yakınlaşmıştı.Bir banka oturup karşılarında çocuk gibi oynayan Kai ve Luhan'ı izliyorlardı.
"Oppa~." bir kız çocuğu koşarak onların yanına geldi ve Kyungsoo'ya sarıldı.
"Yemeğimi yedim.Hadi benimle oyna."Kyungsoo'yu ellerinden çekiştirip ayağa kaldırmaya çalıştı.
"Ah üzgünüm..gitmem gerekiyor."
Kyungsoo ona gülümseyip kızın elini tuttu ve Sehun'un yanından ayrıldılar.Sehun giden adamı izledi.Şimdi neden bu kadar yalnız hissediyordu?.Ayağa kalktı ve onların arkasından koşmaya başladı.
"Hyung beni bekle...dur"Kyungsoo aniden durdu ve Sehun ona çarptı.
"Oh!.Özür dilerim aniden durmamalıydım,bir yerin acıyor mu?"Kyungsoo yere düşen çocuğun kalkmasına yardım ederken söylendi.Sehun soğuk ellerini saran sıcak elleri hissedince durdu.Belki de artık yalnız olmak istemiyordu.
Kris arabasından inip sürgülü bahçe kapısını açtı.Kurumuş çimenlere basarak merdivenleri çıktı.Üzerindeki sigara kokusunu biraz olsun yok etmek için silkindi.Kurumuş dudaklarını yaladı ve zile bastı.Saniyeler sonra kapı açıldı.Uykulu gözlerini ovuşturan çocuk tanıdık kokuyu içine çekti.
"Kris~"
"Seni özledim bebeğim."